13

47 3 3
                                    

Uzun zaman sonra okula gelmenin yabancılığını çekiyordu Hyungwon. Sanki herkes olanları biliyor ve kendisine bakıyor gibi hissediyordu. Sınıfına girip arka tarafa oturdu. Birkaç dakika sonra nöbetçi öğrenci gelmiş profesör'ün rahatsızlandığını ve derslerin bu gün boş geçeceğini söylemişti. Hyungwon derin bir iç çekmiş kendi kendisine mırıldanmıştı.

-Ne yani boşu boşuna mı geldim şimdi.

Yanaklarını şişirip ayağa kalktığı sırada karşısında duran Kihyun ile duraksamıştı. Görmezden gelip yanından geçmek istemişti ancak kişiliği buna izin vermiyordu. Çantasını sırtına alıp Kihyun'a bakmaya başladı. Kihyun da olduğu yerde elini ensesine götürüp kaşımıştı.

-Şey Hyungwon biraz konuşsak olur mu?

Hyungwon kısa bir düşünce seansından sonra Kihyun'un teklifini kabul etti.

-Olur. Ama dışarı çıkalım.

-Tabii.

Kihyun geri çevrilmediği için sevinmişti. Önden ilerleyerek sınıftan çıkmıştı. Hyungwon da arkasından ilerliyordu. Bahçeye çıktıklarında boş bir çardağa karşılıklı oturdular. Kihyun ellerini masanın üzerine koyup konuya nasıl girmesi gerektiğini düşünüyordu. Hyungwon da sessizce karşısında oturan çocuğu izliyordu.

-Hyungwon nasıl söylemeliyim bilmiyorum belki bu konuşmayı benim yapmam saçma ama-

-Sorun değil Kihyun. En başından beri Wonho ya bu kadar kısa sürede güvenen bendim. Zaten Wonho'nun benim gibi birisine bakması başından beri saçmalıktı.

Kihyun gözlerini büyültüp ellerini öne uzattı.

-Hayır her ne kadar arkaşım da olsalar yaptıkları şeyi desteklemiyorum ve Wonho'yu da affetmeni beklemiyorum ama ona kendisini açıklama şansı versen?

Hyungwon gülümsemiş, ayağa kalkıp çantasını sırtına almıştı.

-Ona şans vermeme gerek yok bence, Wonho aklına gerçekten benimle konuşmayı koysaydı çoktan gelir konuşurdu bunu sen de biliyorsun. Eğer vicdan falan yapıyorsa da sorun yok ben herşeyi unuttum.

Kihyun başını önüne eğerken hyungwon Kihyun'un omuzunu hafifçe okşayıp son kez konuşmuştu.

-Başkalarının hataları yüzünden kendini kötü hissetme kihyun. Arkadaşın da olsa bence hata kimdeyse o üzülmeli.

Kihyun'un cevap vermesini beklemeden yavaş adımlarla uzaklaştı. Kihyun hyungwon'un arkasından bir süre bakınmış ardından arkadaşlarının yanına gitmek için yürümeye başlamıştı.

Hyungwon ağır adımlarla evine doğru yürürken sokağı seyrediyordu. Farklı renklerde boyanmış evler, arabalar, seyyar satıcılar, annesinin elinden tutan istediğini almadığı için ağlayan çocuklar, liseli çiftler. Kendi kendisine tebessüm etmiş telefonunu eline aldığı sırada yanındaki hareketlilik ile sağ tarafına dönmüştü. Yüzündeki tebessüm daha da  genişlemişti.

-Onunla konuşacak mısın gerçekten?

Hyungwon omuz silkti.

-Bilmiyorum.

Genç kız kafasını sallayıp ellerini önde buluşturdu.

-Her ne olursa olsun sözünü unutma Chae Hyungwon mutlu olacaksın!

Hyungwon genç kızın sert ancak bir o kadar da tatlı çıkan ses tonu ile kıkırdamıştı.

-Hey sesini alçalt büyüğünüm ben senin.

Genç kız omuzlarını silkip yürürken bir anda durup abisine baktı. Hyungwon da bunun üzerine olduğu yerde durup genç kıza baktı.

-Bir sorun mu var arin?

-Gitmeliyim.

Hyungwon yutkunmuş dolu gözlerlerini kardeşinin gözlerine kilitlemişti.

-Geri geleceksin değil mi?

Genç kız kafasını sallayıp tebessüm etmişti.

-Merak etme seni asla yalnız bırakmayacağım.

Hyungwon tebessüm etmiş kafasını sallamıştı. Kolu ile gözündeki yaşları silerken birden kaybolan kız kardeşinin silüeti ile birden boşluğa düşmüştü. Omuzlarını indirmiş yürürken çarpıştığı kişi ile afallamıştı.

-Kahve sözünüz vardı sanırım bay Hyungwon.

Hyungwon göz devirip önden yürümeye başladı.

-Ben öğrenciyim sen ısmarlıyosun.

Loren kıkırdayıp hyungwon'un peşinden yürümeye başladı.

-Hay,hay bay Chae

*********

-Off off

Minhyuk bilgisayarın ekranıyla bütünleşmiş onları kayıt altına alan kişiyi bulmaya çalışıyordu. Ancak birşey bulamadığı için sıkılmış bu yüzden söyleniyordu. Sinirle kulaklıklarını çıkartıp fırlatırken diğerleri ona baktı.

-Hiç bir şey yok çıldırıcam.

Wonho ayağa kalkıp arkadaşına destek vermek için elini omuzuna yerleştirdi.

-Sorun değil minhyuk kasma kendini.

Jooheon yarı sinirle ikiliyi seyrederken kihyun içeriye girmişti. Wonho Kihyun'u görmesiyle gözlerini açıp yanına ilerlemişti.

-Konuşabildin mi kihyun?

Kihyun kafasını salladı.

-Konuştum ama pek birşey söylemedi.

-Nasıl yani?

Kihyun tekrar konuşacağı sırada jooheon araya girdi.

-Wonho hyung cidden hyungwon'a aşık mısın?

Wonho jooheon'un sert çıkan ve anlık gelen sorusu ile afallayıp jooheon'a döndü.

-Neden soruyorsun ki böyle bir şeyi sevmesem uğraşmazdım bile jooheon?

Jooheon göz devirmişti.

-Yalan söyeleme hyung kendine de bize de eğer hyungwon'u cidden sevseydin bizden yardım bile almazdım herşeyi kendin yapmak isterdin.

-Ne saçmalıyorsun jooheon sen?

Wonho'nun bağırması üzerine jooheon koltuğun üzerindeki ceketini eline alıp wonho'ya ve diğerlerine bakış attı.

-Diyorum ki hyungwon'u deli gibi arıyıp changkyun'u takip eden kihyun, videoyu kimin çektiğini bulmaya çalışan da minhyuk uğraşanlar onlarken tek yaptığın oturup mızmızlanmak. Hyungwon'un karşısına geçip özür bile dinlemedin. Sadece vicdanını rahatlatmak için bizi öne sürüp bir iki gün sonra ben her şeyi yaptım diyip vazgeçip hayatına devam etmeyi planlıyosun farkındayım ama her şey umduğumuz gibi gitmiyo ,gördüğün gibi umarım unutmazsın.

Jooheon ceketini üzerine geçirip hızla depodan ayrıkırken Wonho sinirle onu izliyordu minhyuk yutkunup Wonho'ya döndü.

-Changkyun bir şeyler demiş olmalı takma sen onu.

Kihyun sessiz kalıp derin bir nefes aldı.

-Yoğun bir gündü akşama konuşuruz biraz dinlenicem.

Minhyuk kafasını saklarken kihyun kendisine ait odaya ilerlemişti. Wonho da koltuğa oturup jooheon'un söylediklerini düşünmeye başladı. Joheon haklı mıydı gerçekten Hyungwon'u seviyormuydu yoksa sadece bir alışkanlık veya vicdan olarak mı görüyordu. Kendisine cevaplarını bilemediği birçok soruyu sormaya başlamıştı.

********

Saçma sapan bir bölüm oldu umarım beğenirsiniz.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 29, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İf Only [Monsta X]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin