Perdenin arasından süzülen ışıklar direk olarak hyungwon'un yüzüne yansıyordu. Yavaşca gözlerini açtı uzun olan bulunduğu yerde birazcık kıpırdadı. Bakışlarını Wonho'nun yüzünde gezdirip tebessüm etti. Uzun parmaklarını Wonho'nun siyah saçlarında gezdirip alnına küçük bir öpücük bıraktı. Wonho alnında hissettiği baskıyla gzölerini aralayıp, kıkırdadı hyungwon'un belinde olan ellerini daha da sıkılaştırdı. Hyungwon belindeki eller ile Wonho'ya biraz daha yaklaşmıştı. Wonho alnını hyungwon'un alnına yaslayarak gözlerine baktı. bir süre birbirlerinin gözlerine baktıktan sonra belindeki Wonho'nun ellerini gevşetip oturur pozisyona geldi. Wonho da aynı şekilde oturur pozisyona gelip kollarını iki yana açıp gerindi.-Dersin var mı bu gün?
Hyungwon komodinin üzerindeki ajandasını eline alıp ders saatlerine bakındı.
-Imm bu gün boşum neden ki?
Wonho sevinçle ayağa kalkıp hyungwon'u da kolundan tutarak ayağa kaldırdı.
-Tamam o zaman hadi hazırlan.
-Nereye?
Wonho hyungwon'a ait olan dolabın önüne gelmiş dolabın içinden kıyafetlere bakınıyordu.
-Hmm önce kahvaltı yaparız, sonra bir yerlere gider gezeriz öğle yemeğimizi yeriz, sonra gün batımını izlerken akşam yemeği izleriz sonra da buluruz bir şeyler
-Çok yorucu şeyler bunlar. Boşver gel sadece yatalım.
Wonho anlamsızca hyungwon'a döndü hayır anlamında başını iki yana salladı.
-Olmaz. Bu ne ya gömleklerinin neden ilk 4 düğmesi yok senin?
Hyungwon sabır dilercesine başını yukarı kaldırdı ardından Wonho'yu kenara itip dolabından kot bir pantolon ve siyah bir tşört alıp banyoya ilerledi.
-Nereye?
-Üstümü değiştircem Wonho.
-E burada değiştirsene.
Hyungwon wonho'yu takmayarak banyoya doğru ilerledi Wonho da uzun olanın peşinden gidiyordu. Hyungwon kapıyı Wonho'nun yüzüne kapatıp kapıyı kilitledi. Üzerini değiştirmeye başladı. Wonho da dudaklarını büzmüş hyungwon'un yatağına geri dönmüştü. Komodinin üzerinde hyungwon ve kyun'un beraber çekildiği fotoğrafı eline alıp gülümseyerek inceledi. Fotoğrafı yerine bırakıp çekmeceyi açtı. Çekmecedeki kutuyu eline alıp merakla içini açtı. Kutunun içinde birkaç tane fiş birkaç bilye ve yıpranmış bir fotoğraf vardı. Wonho fotoğrafı eline aldığında fotoğraf da hyungwon'un yanında iki kız görmüştü. Üçü de çok mutlu gözüküyordu. Hyungwon'un saçları pembe renkliydi Wonho onun bu halinin çok sevimli olduğunu düşünmüştü.
Hyungwon banyodan çıkmış üzerini düzelterek yatağında bir şeylere bakan wonhoya doğru ilerledi. Neye baktığını merak ederken yanına yaklaştığında önündeki kutuya ve elindeki fotoğrafı görmüştü. Burukça gülümseyip yatağa oturdu. Wonho hyungwon'un sessiz hareketleri yüzünden irkilip elindeki fotoğrafı kutunun içine düşürmüştü. Bakışlarını hyungwon'a döndürdüğünde gözleri dolmuş burukça gülümsediğini gördü.
-Ben kutuyu görünce meraktan açtım üzgünüm karıştırmam gerekirdi.
Hyungwon gözlerinin kenarlarını silip ellerini salladı.
-Sorun değil Wonho önemli bir şey değil zaten.
Wonho'nun elinden kutuyu alıp çekmeceye geri koydu askılıktan ceketini alıp üstüne giydi. Wonho'yu da yataktan kaldırıp peşinden sürükledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İf Only [Monsta X]
Fanfiction"Çünkü insanlar resimlerin ve sözcüklerin büyüsüne kapılıp sonunda Evrenin Dili'ni unuturlar."