12

35 6 6
                                    


    Olaylar üzerinden bir hafta geçmişti Wonho hala kendisini toparlayamamış ölü gibi etrafta dolanıyordu. Bu bir hafta içerisinde hyungwon ile iletişime geçmeye çalışmıştı ancak engel yemişti, yurduna gittiğindeyse artık orada kalmadığını öğrenmişti, changkyun ile konuşmak istemişti ancak o da hüsran ile sonuçlanmıştı. Changkyun Wonho'nun yüzüne bile bakmamıştı. Gerçi suçu olmayan jooheon ile de sırf onunla arkadaş olduğu için konuşmuyordu. Yavaşca bahçeye çıkmış çimenliklere oturup telefonunu dikkatle inceleyen minhyuk'un yanına oturmuştu. Minhyuk'a kızmıyordu sonuçta onu idda için zorlamamıştı. Minhyuk yanında hissettiği hareketlilik ile başını çevirmiş Wonho'yu görünce hafifce tebessüm etmişti.

-Bulamadın değil mi?

Wonho üzgünce kafasını sallamıştı.

-Bu gün de gelmemiş.

-Ne yapmayı düşünüyorsun?

-Bilmiyorum ama ne olursa olsun onu bulup kendimi açıklamalıyım.

Arkadaşına güç vermek istercesine elini onun omuzuna koydu minhyuk.

-Her ne olursa olsun yanındayız dostum bunu unutma.

Wonho gülümseyip minhyuk'un elinin üstüne elini koydu.

-Bilmiyorum hyuk ama bilmediğim şey o videoyu kim neden çekti ve neden o gün yaydı. Neden daha önce veya sonra değil?

Minhyuk düşünceli şekilde bağdaş kurup bütün bedenini arkadaşına çevirdi.

-Numarayı bulabilmesi için birçok kişiyle görüştüm ancak yapan kişi profesyonel izini bulamadık. Senin aklına kimse gelmiyo mu Wonho?

-Bilmiyorum minhyuk şu anda aklımda hyungwon'dan başkası yok nasıl, ne yapıyo, ne durumda o-o gece o halini gördükten sonra ah, neden böyle oldu ki.

Gözleri dolmuş bir şekilde başını önüne eğdi genç adam. Diğeri ise arkadaşının bu kadar acı çekmesini beklemiyordu. Kötü hissetmişti, bir nevi olanlarda onun da payı vardı. Şimdilik elinden gelen tek şey Wonho'ya destek olmaktı. Kendisini toparlayıp arkadaşının koluna girip onu kaldırmaya çalıştı.

-Hadi kalk kihyun changkyun ile konuşmaya çalışacaktı belki konuşmuştur.

Wonho heyecanla ayağa kalktı.

-Cidden mi?

Minhyuk da ayağa kalkıp kafasını salladı ikili hızla kampüste kihyun'u aramaya çalıştı.

*******

-Hyung hala mı uyuyorsun? Ah cidden perdeleri bile açmamışsın.

Changkyun dersi biter bitmez hyungwon ile yeni çıktıkları eve gelmişti. O olaydan sonra hyungwon yurtta kalmak istememişti. Ailesinin memleketteki evini satmış okula çok da uzak olmayan bir yerden ev almıştı. Tek kalmak istemediği için de kyun'a kendisi ile kalmak isterse kalabileceğini söylemişti. Kyun da hyungwon'u yalnız bırakmak istemediği için kabul etmişti.

Changkyun söylene söylene hyungwon'un odasına ilerlemişti odaya girer girmez yüzünü buruşturup pencereye ilerledi. Perdeleri açıp sonrasında odanın havalanması için pencereyi açmıştı. Bu sırada hyungwon yorganı tamamen üzerine çekip changkyun'a sitem ediyordu.

-Kapat şunu buz gibi ortalık donuyorum ben.

-Kapat mı odana kokarca atsak o bile hayatta kalmaz bu ne ya. Kalk hem hadi bir şeyler yiyelim.

-Aç değilim ben sen ye.

Changkyun sinirle üzerindeki yorganı çekip hyungwon'un ince bileklerini tutmuş ayağa kaldırıp çekiştirmeye başlamıştı.

İf Only [Monsta X]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin