8

31 6 0
                                    


  Hyungwon bir yandan dersi anlatan profesörü dinleyip bir yandan da ağırlaşan gözlerini açık tutmak için büyük bir çaba gösteriyordu. Bayık gözlerini kolundaki saatine indirmiş dersin bitmesine daha 20 dakika olduğunu görünce derin bir iç çekip önündeki deftere bir şeyler karalamaya başlamıştı. Gece geç saatlere kadar kyun ile konuşmuşlardı ardından açık olan derslerini kapatmak için ders çalışmıştı bundan dolayı şu anda uykusu vardı. Eğer uyursa uzun zamandır katılmadığı bu derste uyuması daha fazla göze batması demek olurdu. Defterine çizdiği anlamsız çizgilere bakarken telefonunun titremesi ile kalemi bırakmış gelen mesaja bakmıştı.

Wonho;
Pişt, yakışıklı.

Gördüğü mesaj ile gülümsemesini gizlemek adına dudaklarını birbirine bastırmıştı ardından uzun parmaklarını klavyede gezdirmeye başladı.

                                                   Hyungwon;
                                            Efendim Wonho?

Wonho;
Efendim mi? Bu kadar mı
Sana o kadar yakışıklı
dedim?
 

                                                  Hyungwon;
                                        İltifat için teşekkür                                           ederim. Oldu mu?
Wonho;
Olmadı.
Neyse odun sevgilim
seni bizimkilerle tanıştırıcam
öğlen haberin olsun.

                                                   Hyungwon;
                                         Teşekkürler ancak
                                       Yemeğimi kyun ile
                                       yiyeceğim.

Wonho;
Kyun da bizimle.


                                                 Hyungwon;
                                              Ne alaka ya?



Wonho;
Hadi hadi seni bekliyoruz.
(Çevrim dışı)

Hyungwon gözlerini devirip sinirle solumuştu. Emri vaki şeyleri sevmezdi. Profösörün dersi bitirip kapıdan çıkmasıyla hemen ayaklandı kitaplarını gelişi güzel çantasına koyup hızla sınıftan çıkıp yemekhaneye doğru yürümüştü. Yemekhanenin kapısından içeri girip etrafta göz gezdirirken bir masa etrafında toplanmış gülüşen 7 kişiyi görünce yüzünü buruşturup onlara doğru ilerleyip başıyla hafifce bir selam verip sessizce kyun'un yanına oturdu. Hyungwon'un masaya dahil olmasıyla herkes sessizce hyungwon'a bakmaya başlamıştı. Tabi bu onu biraz rahatsız etmiş olacak ki önüne dönüp dudaklarını kemirmeye başlamıştı tekrardan. Kyun hyungwon'un çekindiğini anlayıp elini dizine koymuştu. Wonho boğazını temizleyip konuşmaya başladı.

-Hyungwon seni çocuklarla tanıştırayım. Bu gözlüklü kitap bağımlısı olan kihyun, bu da bizim babamız Hyun-woo ve annemiz minyeon, vee neşe kaynağımız minhyuk, jooheon'ı zaten tanıyorsun. Çocuklar bu da hyungwon zaten biliyorsunuz.

Wonho herkesi tanıtıp gergince yerine oturdu. Hyungwon hafifce tebessüm etti.

-Hepinizle tanıştığıma memnun oldum.

Minyeon hyungwon'un gergin halini farketmiş olucak ki hafifce gülümseyip konuşmaya başladı.

-Hadi ama hyungwon bu kadar gerilmene gerek yok sen de bizdensin artık.

İf Only [Monsta X]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin