3

51 7 1
                                    


Hyungwon sabah erkenden uyanmış bir yandan kahvesini yudumlayıp diğer yandan da devamsızlık yaptığı günlerdeki derslerini okuyup anlamaya çalışıyordu. Tabi bu sırada derslere girmediği için kendi kendisine sövmeyi de ihmal etmiyordu. Saate bakmak için gözlüklerini düzeltip telefonun yan tuşuna basmış saat'in 09:00 olduğunu görünce hafif toparlanmıştı hafta sonuydu ve saat 11 de kafe de olması gerekiyordu. Telefonunu eline almış birazcık dolaştıktan sonra tekrar masanın üzerine bırakıp ayağa kalkmış ve gerinmişti. Yan yatakta yatan kyun'u mışıl mışıl uyumasına tebessüm edip pencereye doğru ilerlemişti. Pencereyi açıp kafasını dışarıya çıkartmış derin bir nefes almıştı. Gözlerini masmavi gökyüzüne dikmiş güzel havayı dokumaya başlamıştı. Güneşli bir gündü bu gün lakin bunaltıcı değildi. Hyungwon dışarıyı seyre dalmışken changkyun da odanın içine giren güneş ışınları nedeniyle gözlerini aralamış ayılmaya çalışıyordu. Hızlı bir hamleyle yataktan kalkıp pencereden dışarıyı seyreden hyungwon'un arkasından sessizce yaklaşıp kafasını uzun olanın omzuna yaslamış aynı şekilde dışarıya bakmaya başlamıştı. Hyungwon omzunda hissettiği ağırlıkla tebessüm edip küçük olana döndü.

-"Günaydın küçük kurt."

Hyungwon'un sözleriyle kyun yüzünü memnun olmadığını belirtecek şekilce buruşturmuştu.

-"Yah! Nerem küçük kurt benim, şunu insanların içinde de söylüyorsun kes artık."

Hyungwon umursamazca omuz silkip kıkırdadı.

-"yoo kesmicem. Benim için küçük kurtsun konu tartışmaya kapalıdır."

-"Off.. Çekil şurdan.

Changkyun hyungwon'u ittirip yatağına geri döndü. Hyungwon da arkasından ilerleyip dolabına yöneldi. Kafeye giderken giyeceği giysilerini dolabından çıkartıp yatağının üstüne fırlattı. Kyun hyungwon'u izlerken genişce sırıtıp yataktan hızla kalktı o da dolabından giysilerini çıkartıp giyinmeye başlamıştı. Hyungwon kyun'u hareketlenmesiyle ona dönmüştü.

-"Bir yere mi gidiyorsun?"

-"Seninle geliyorum."

Hyungwon olduğu yerde durup göz devirmişti.

-"Bak kyun söz ilaçlarımı içicem gelme. Hem bu gün tam mesaim var. Akşama kadar sandalye başında bel-"

Kyun hyungwon'un sözlerini bölüp çantasını koluna takmış hyungwon u da elinden tutup çekiştirerek odalarından çıkmışlardı. Hyungwon mutsuz bir şekilde arkadaşının peşinden sürükleniyordu.

-"Hep böyle mi olacak şimdi."

-"Evet ama senin için değil tekrar söylüyorum kafe den hoşlandım huzurlu ve sıcak bir yer o yüzden geliyorum.

-"Hmm kesin öyledir."

Aralarında şakalaşarak kafeye geldiklerinde changkyun aynı yerinde ders çalışmaya başlamış, hyungwon da kasa bölümüne geçmiş müşterilerle ilgileniyordu.

Bu sırada Wonho hafta sonu olmasına rağmen akşamki iddia yüzünden gece boyu doğru düzgün uyuyamamış sabah da erkenden ayaklanmıştı. Gece eve gelirken Shownun sevgilisi minyeon dan hyungwon hakkında öğrendiği ki pek öğrendiği söylenemezdi çünkü tek öğrendiği kafe de çalışması, psikoloji okuması ve tek konuştuğu kişinin kyun olmasıydı. İçten içe cidden zor olacak demişti ancak pes etmek Wonho ya yakışmazdı değil mi?

Wonho yatağından kalkıp hızla dolabını açıp yırtık kot ve beyaz bir tşört çıkartıp hızla üzerini değiştirmişti. Çekmecesini açıp en sevdiği spor arabasının anahtarını da alıp ağır adımlarla odasından çıkıp aşşağıya indi. Evdeki çalışanlara bir kafa selamı verip evden ayrıldı. Spor arabasına binip hyungwon'un çalıştığı kafeye doğru sürmeye başladı. Gece yatmadan önce Jooheon la haberleşmiş onunla buluşup aklındaki planları anlatacaktı.

İf Only [Monsta X]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin