Changkyun hyungwon'un Wonho ile beraber olduğunu öğrendiğinde içi rahatlamıştı. Geçen sefer kendisine yardım ettiği için şimdi de o jooheon'a yardım etmek için heon'un evine gelmişti. Ev demek basit kalırdı gerçi saray yavrusuydu bildiğin. Changkyun sessizce salonda otururken jooheon üzerine eşofmanlarını giyip yanına doğru ilerlemişti.-Rahat bir şeyler istemediğine emin misin?
Changkyun kafasını sallamıştı.
-Evet,evet iyiyim böyle.
Jooheon tebessüm edip eliyle merdivenleri işaret etmişti.
-Kitapları buraya indirmek istemiyorum. Odama geçelim.
Changkyun sessizliğe ayağa kalkıp jooheon'ın odasına ilerlemişti. Odanın önüne geldiklerinde jooheon kapıyı açıp içeri girmiş changkyun da peşinden gelmişti. Kapının önünde dikilmiş odaya göz gezidiriyordu. Beyaz ve gri tonlarında bir odaydı geniş ferah. Geniş bir yatak, bir çalışma masası, bir duvarı kaplayacak şekilde kütüphane ve güzel manzaralı bir pencere. Changkyun dalmış giderken jooheon'un sesiyle irkildi.
-Gelmiyor musun?
Genç adam kendine gelmiş kapıyı kapatıp heon'un yanına gelmişti. Heon kyun'un şaşkın hallerine gülümsemeyle yetinmişti. Heon köşe de duran yere yakın olan masayı odanın ortasına çekmiş ardından gerekli kitapları masanın üzerine koymuştu.
-Yerde çalışmamızda bir sakınca yok değil mi?
Kyun sırt çantasını yere bırakıp oturdu.
-Tabi ki de hayır.
Heon gözleri kısılana kadar gülümseyip kyun'un yanında yerini aldı. Kitaplardan bir tanesini açıp işe koyulmaya başladı iki genç.
*********
Minhyuk canı sıkkın bir şekilde çocuklarla her zaman buluştukları depoya gelmişti oturuyordu. Kısa süre sonra deponun kapısının açılmasıyla yerinden doğrulup gelen kihyun'a karşı hafifce sırıttı.
- Oo hoşgeldin yer elmam.
Kihyun canı sıkkın bir şekilde yanındaki koltuğa kendini atıp minhyuk'a döndü.
-Kes lan gevşek.
Minhyuk suratını asıp kihyun'un yanına oturup dizlerine başını koydu, bacaklarını da koltuktan aşşağıya doğru sarkıttı. Kihyun ellerini Minhyuk'un saçlarında gezdirirken sessizliği bozdu.
-Diğerleri nerde?
-Hyunwoo minyeon ile beraber birazdan geleceklermiş. Heon da changkyun ile beraber ders çalışacaklarmış.
-Wonho?
-O da hyungwonla beraber.
Kihyun kıkırdayıp sarışın olanın saçlarını karıştırdı.
- Şimdi anlaşıldı neden durgun olduğun. Arabana veda edeceksin demek.
Minhyuk umursuzca omuzlarını silkeledi.
-Araba umrumda değil.
Kihyun şaşkınca sarışına döndü.
-Sorun ne minhyuk?
Minhyuk derin bir iç çekip doğruldu. Gözlerini kihyun'un gözlerine kilitlemişti.
-Korkuyorum kihyun.
Kihyun tekrar şaşkınca bakakaldı. Her zaman etrafına enerji ve neşe saçan çocuğun bu hali nadir görülebilirdi. Ellerini sarışın olanın omuzuna koydu güven vermek istercesine.
![](https://img.wattpad.com/cover/257958215-288-k728260.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İf Only [Monsta X]
Fanfiction"Çünkü insanlar resimlerin ve sözcüklerin büyüsüne kapılıp sonunda Evrenin Dili'ni unuturlar."