27. BÖLÜM

2.6K 94 11
                                    

GEÇ GELEN AMA YİNE DE GELEN BÖLÜMÜMÜZ. GECİKTİĞİ İÇİN ÖZÜR DİLERİM. SEVGİLİLER GÜNÜ NEDENİYLE GÜZEL BİR BÖLÜM YAZMAYA ÇALIŞTIM. UMARIM BEĞENİRSİNİZ.

UTANDIĞIM SAHNELERİ YAZMAMADA YARDIMCI OLAN ''ŞİİRLERİMİN SAHİBİ'' (O KENDİNİ BİLİYOR) SANA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. 

İYİ OKUMALAR...

URAS

Los Angeles…

Hayallerimin şehrinde hayallerimin aşkıyla birlikte. Daha ne isterim ki ben?

Uçaktan gece inmiş olsak da her şey hazır olsun istiyordum.  Kelebek ilkinin heyecanını hala yaşayacaktı. Oda hazırlansın diye daha önceden aramıştım kalacağımız oteli.

Kelebek ile hoplaya zıplaya geçmiştik otele. Los Angeles sokakları bizim kahkahalarımıza boğulmuştu. Odamızın kapısına geldiğimizde kapıyı açıp geri çekildim. ‘’İçeriye geç karıcığım’’

Karım… Benim karım. Bana ait. Artık tamamen benim. Bu kelime hiçbir zaman bu kadar çekici gelmemişti. Bu kadar bana ait çıkmamıştı dudaklarımdan.

Kelebek odaya ilk girdiğinde beni bekledi oda karanlıktı. Odanın ışığını açıp karıma arkasından sarıldım. ‘’Seni seviyorum karım’’

Karım şaşkınca odanın içerisine bakıyordu. Her yerde kelebek balonları vardı. Odada adım atacak yere bile yoktu. Gidip bir tanesini yerden aldı. Sonra sarıldı. ‘’Seni seviyorum kocam.’’

‘’Her şey yeniden olsun istiyorum. İlk heyecanın hala olsun istiyorum. Bu gece çok önemli olsun. Benim olduğunun, karım olduğunun önemi olsun.’’

Bana gelmiş ve sıkıca sarılmıştı. ‘’Ben seni çok ama çok seviyorum hayatım.’’ Biraz geri çekildiğinde öpmek için eğildim. O taptığım tada, enfes dudaklara ramak kala tıkladı kapı. Sakin olmaya çalışıp kapıya gittim.

‘’Kim o?’’

‘’Oda servisi’’

Kim gönderdi şimdi bu münasebetsizi buraya.  Kapıyı açtım yavaşça. Elinde şarapla bekliyordu.

‘’Efendim bunlar otelimizin ikramları. Balayı çiftler…’’

‘’Tamam. İyi geceler’’

Şişeyi ve bardakları alıp kapıyı yüzüne kapatmıştım adamın.  Kelebek hala odanın içinde bir o yana bir bu yana gidiyor balonrla oynuyordu. Sonra yine bana dönüp o ömrümü vereceğim gülümsemesini bahşetti.  ‘’Bunlar harika Uras. Çok sevdim. Hem her yer kırmızı. Benim rengim. Aşkın rengi…’’

‘’Tutkunun rengi, şehvetin rengi…’’ benim tamamladığım sözcüklerle kızarmıştı karım. İlk heyecan derken bu kadar olamasını beklememiştim ama çok hoşuma gitmişti. 

Sakince cama yönelip Los Angeles’ı izlemeye başladı. Gidip sarıldım yine ona. Omuzuna bir öpücük bıraktım. ‘’Senin kadar güzel bir şehir’’

Gülümsediğini hissedebiliyordum. ‘’Kelebek bana dön’’ diyerek yavaşça bana dönmesini sağladım. Nefesi sıklaşmıştı yine. Bana daha da heyecan veriyordu. Hafifçe sokuldum dudaklarına. İlk yudumumu almak üzereydim.  Kapı çaldı.

‘’Lanet olsun ne var!’’ diye bağırarak kapıyı açtım. Adam suratıma salak salak bakıyordu. Balayı çiftine ikramımız demeyi biliyorsun ama iş icraata gelince kapı çalıyorsun şerefsiz.

‘’E-ef-endim ben meyve tabağı…’’

‘’Sağol ‘’diye bağırarak adamın elinden tabağı alıp kapıyı hızlıca kapattım. Arkamı döndüğümde karım bardaklara şarap dolduruyordu. Sanırsam şu an en iyi o gelecekti.

DÜŞTEN GÜZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin