19. BÖLÜM

2.2K 101 13
                                    

MAVİ

Kahvaltıda omlet problemini zar zor aşmıştık. Güzel olmuştu ve ben Aras’a dediklerime pişman olmuştum.

Onunla aynı evde kilitli kalmak belki de en güzel anlardandı. Ama ben korkuyordum. Ne anlatabilirdim ki ona. Kelebek ile dostluğumuz bilenler tarafından dillere destan. Onunla her anımı seve seve paylaşırım. O benim hayatımın yarısından çoğu… Ailem ile tanışmış birine ailem hakkında daha ne bilgi verebilirim ki? Peki o zaman korkularım neden? Yetmedi mi bu korkular? Korkularım yüzünden olmadı mı hep bunlar? Tatilimde bile kaçmadım mı Aras’dan? Yeter demeli korkulara. Yeter artık!

‘’Mavi’m iyi misin dalmışsın?’’ Aras değil mi beni bu korkulardan çekip alacak olan kişi. O değil mi tüm derdime deva…

‘’İyiyim hayatım. Kahve de mi yapıyorsun sen. Bunları ben bile yapmıyorum aşkım ne marifetlisin sen öyle’’ Olayı dalgaya vurup kurtulma planlarına girdim yine. Yine korku arttı. Yeter dedikçe çoğalır mı bu korku? Yetmez mi bu kadarı?

‘’Yetmez bu kadar ile Mavi’m. Sen yeter dedikçe daha da artar. Korku. Bakma bana öyle. Biliyorum aklından geçenleri. Bil ki yetmiyor. Çok denedim bende ama daha da arttı. O yüzden anlat bana Mavi’m. Yersiz bu korku azalsın. Sebebi bile yokken yok olsun!’’

Bir insan sevdiği adam ile bu kadar uyum içinde olabilir mi? Rüya mı bunlar. Uyandığımda 1 yıl öncesine mi döneceğim. Belki de şuanda bir hayal kuruyorumdur ve o hayale öyle kaptırmışımdır ki gerçek gibi yaşıyorumdur.

‘’Hayatım boyunca hep hayal kurdum. Her şeyi hayal ettim.  Ben hayallerimin peşinden koştum. Evde oturup koca bekleyen ve böyle hayaller kuran biri değildim. Ben o dünyadan çıktım. Ben bambaşka bir dünyada koştum hayallerimin peşinden. Bugünler hep hayalimdi. Düşümdü. Ama bu yaşadıklarım düşten bile güzel Aras’’

Ne zaman konuşmaya başladığımı hatırlamıyordum bile.  Olan olmuştu artık. İçimdeki cadı susmuş masum hallerim ortadaydı.

‘’Ailem herşeyim. Kardeşim birtanem. Bir de kardeş dediğim Kelebek’im var. Bırakmam asla onları. Bakma bana öyle. Masumluğumun içinde bir cadı olabilir. Ama çok çabuk kırılırım. Bu da Kelebek ile bir ortak noktamızdır. Üzgün olsak bile güleriz biz. Ki bu da ortak noktalarımızdan. Anlayacağın Kelebek bende bambaşka. Eminim ki ben de onda bambaşkayım. Onun kardeşi yok Aras. Şu güne kadar en çok üzülüp ağladığı olaylardan biridir kardeş eksikliği. Kelebek’in kalbini kıranı var ya çenem ile hayattan soğuturum. Ben herkese çabuk güvenir yerli yersiz güvenirim. En büyük hatamdır. Bu huyumu hiç sevmem. Nefessiz konuşabildiği mi biliyorsun zaten. Aras o şimdi gördün mü o hep gördüğün kızın içindekini…’’

‘’Nefes al aşkım. Bunu yaptığıma pişman etme beni. Gördüm o içindeki kızı. O kız benim içime işledi. Her halinle her şeklinde kalbime işledim Mavi’m. Aşığım ben sana…’’

Aşk…  Öyle kolay değildir aşk. Kimisi çok bekler ama gelmez. Kimisini ise hiç beklemediği bir anda ziyaret eder. Peki ya biz? Aşk denilebilir miydi buna? Ne denirdi ki başka? Aşktı ya bu…

‘’Bende sana aşığım bay öküz!’’ Ama benden  bu kadar çabuk kurtulamazsın. Demek beni kaçırırsın ha? Kelebek bunu duyduğunda ne dedi acaba diye düşünmüyorum bile. Biliyorum çünkü! ‘’Aras Mavi’yi kaçırmış. Mantığına sıçsınlar senin Aras.’’

‘’Mavi neden kendi kendine gülüyorsum?’’

‘’Aklıma bir şey geldi de’’

‘’Ben öğreneceklerimi öğrendim. Gitsek mi acaba?’’

‘’Hayır! Gitmiyoruz Aras! Beni kaçırmak koaly mı lan. Sen beni tanımış olabilirsin. Ama ben seni tanımıyorum. O yüzden ya bana kendini anlatırsın ya da buradan gitmeyiz!’’

Şimdi işler böyle tersine döner be Aras’ım. Bakarsın böyle mal mal. Ay sen sevgilini tanımıyor musun he?

‘’Öpersem tanır mısın?’’

‘’He evet. Bu süreçte bana dokunman da yasak!’’

URAS

Mavi ve Aras’dan gelen haberi duyduğumuzdan beri kahkaha atıyorduk. Şirketteki tüm işler bize kalmıştı. Bir an önce gelseler herkes için daha yararlı olabilirdi.

‘’Abi hazır Kelebek yokken sana bir şey sormam lazım.’’

Utku’un direk lafa girmesi önemli bir şeylerin olduğunun göstergesiydi.

‘’Tabi sor’’

…….

Sorduğu soru beni çook  mutlu etmişti. Yardımcı olabileceğim kısmları ayarladıktan sonra rahatça kahvemizi içtik. Akşam için her şey hazırdı ve Utku heyecandan ölebilirdi. Kim derdi ki koskoca Utku SOYLU’nun eli ayağı birbirine girmiş.

UTKU

Planlar hazır olduğunda Elmas’ın yanına gittim.

‘’Bu gece her şey bende hiçbir soru sormadan bana eşlik edeceksiniz bayan. Ve bu kutudaki elbiseyi hemen giyiyorsunuz.’’

Hemen çıktım giyinmesini bekliyordum. Kapıdan çıkan kadın tam anlamıyla bir melekdi. Elmas kadar değerli bir kalbe sahipti. İsmini her şekilde taşıyordu.

Hiç konuşmadan şirketten çıktık. Arabaya bindiğimizde hala soru sormuyordu. İlk önce Aras’ın evine gittik. Uras’dan evin anahtarını almıştım.

‘’Bu evde açıldım sana. İlkler unutulmaz aşkım. Bu ev benim sana ilk seni seviyorum dediğim ev.’’

Anlamayan gözlerle bana bakıyordu. Susması gerektiğini belirten bir işaret verdim ve kadınım sustu. Sonra arabaya tekrar bindik ve depoya doğru yola çıktık. Depoya girerken korktuğunu fark etmiştim. Elini tuttum ve içeriye doğru devam ettim. ‘’Güven bana’’ içeriye girdiğimizde ilk geldiğinden daha temiz bir ortam ile karşılaşmıştık. Ne kadar temiz denilebilirse…

‘’Bu depo benim hayatım. Bana kimsin dediğinde seni buraya getirip hayatımı anlatmıştım. Gel benimle… İleride ki bankta oturmuştuk…’’

Sonra yine arabaya bindik ve mezarlığa geldiğimizde hemen indi ve benden önce ailemin başına gitti.

‘’Burası benim ailem dediğimde gerçekten onlarla sohbet ettin. Elmas ben sana aşığım.’’

‘’Neden yaptın tüm bunları?’’

‘’Yuh be hatun! Sabahtan beri gezdiriyorum anlamadın mı?’’

‘’Öküz! Odun!’’

‘’Tamam sakin ol. Ama insan anlar yani. Anlamadın mı gerçekten?’’

‘’Anlamadım Utku!’’

‘’İyi. Ailemin önünde olsun istedim bu. Benim hayatıma ortak olur musun? Gezdiğimiz bu yerleri çocuklarımıza anlatır mısın? Elmas bana o güzel kalbini açar mısın? Evime kadınım olur musun? Benimle evlenir misin?

**********************************************************************************

DÜŞTEN GÜZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin