25. BÖLÜM

2.3K 91 12
                                    

YENİ BÖLÜM GELDİİİ!!!

BU BÖLÜMDE GEÇEN ŞİİRLER TAMAMEN BANA AİTTİR. BAHSİ GEÇEN MÜZİKLERİ DE KOLAYLIKLA BULABİLİRSİNİZ. 

VE GELELİM ASIL KONUKLARIMA. BU BÖLÜM KENDİ ARKADAŞIMI KONUK OLARAK YAZDIM. MELİS'İM VE SEVGİLİSİ YİĞİT... BUGÜN ONLARIN 919. GÜNLERİYMİŞ. ÇOK ÇOK TEBRİK EDİYORUM. DAHA NİCE NİCE GÜNLERE YILLARA OLSUN İNŞALLAH. ÇOK SEVİLİYORSUNUZ...

AŞKLAR HEP OLSUN...

İYİ OKUMALAR...

3 hafta sonra…

KELEBEK

Bir insanın iki kere düğünü olabilir mi aynı adamla. Biri bir hafta sonra… Uras ile olacaksa milyonlarcası kabülüm. Anlamadığım tek şey 3 hafta nasıl hemen geçmişti. İstanbul’da işleri halletmek uzun sürer diye düşünüp düğünü ertelemeyi bile planlamıştık. Ama yetiştirmiştik her şeyi…

Bugün belki nikahım kıyılmayacak. Belki bir hafta daha var nikah için. Gerçi ne önemi var ki nikahın. Ben zaten çoktan olmadım mı onun?

Kuaför saçımı yaparken erken kalkmanın verdiği halsizlikle kapıyorum gözlerimi. Düşünüyorum 1 haftadır yapılan hazırlıkları. Ailemin tek çocuğu olmak benim için her zaman zor ama güzel bir şey olmuştu. Eski geleneklerin hepsini yapacağım diye tuttururdum küçükken. Yaptım da…

1 hafta içinde gelin hamamı, çeyiz sermesi, kına gecesi… Gelin hamamı erkek tarafı için İstanbul’da da yapılacaktı. Aynı şekilde kına gecesi de. Dün akşam yapılan kına gecemde kızlarla çok eğlendik. Sabaha kadar odamda takıldık. Herkesden gizli içtiğimiz de doğru. Elmas çok kızdı ama ona içirmedik. Bebişimiz için içmemeliydi.

Bunları düşünürken aklım birden Eskişehir’e düğün için geldiğimiz ilk güne takıldı. Uras odama geçmiş beni bekliyordu. Ben de yiyecek bir şeyler hazırlayıp yanına gidecektim. Meyve tabağımı elime alıp odama doğru yola çıktım. Kapıdan içeriye girdiğimde Uras kitaplığımı inceliyordu. Sesimi çıkarmadan yatağıma oturup onu seyretmeye başladım. Eline oradan bir şeyler alıp sayfaları karıştırıyordu. Bir an aklımın bana nasıl bir oyun oynadığını anlamaya çalıştım. Uras kitaplarımı değil defterlerimi karıştırıyordu. ‘’Uras… Sen…’’

Birden bana döndü. Gözleri dolu doluydu. Elinde kimsenin fark etmediği zaten fark etmesinler diye okul defteri olan defterim vardı. O defter…

Uras birden okumaya başladı. Sus diyemedim. Okuma diyemedim.

Söylesene be adam!

Nasılsın bu aralar?

Ben iyi değilim be adam!

Hani dedin ya unutulım be güzelim diye!

Unutulmuyor be..

Söylesene be adam!

Nasıl kıydın bana?

Nasıl da ettin hayatıma!

Unut dedin bir de…

Unutulmuyor be!

Söylesene be adam!

Nasılsın bu aralar?

Belli ki unuttun beni

Nasıl unuttun be adam

Unutulmuyor ki

*Tüm bu güzellikleri söyleyebildi mi sana? Benim gibi sarılabildi mi o da? Ya öpüşleri… onu da öptükten sonra ‘Çok güzeldi’ diyebildin mi?Söylesene be adam! Benden gittiğinle aran iyi mi bari…

DÜŞTEN GÜZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin