Bu cümleyi birçok kişiden bekleyebilirdiniz. Bütün gün her çeşit müvekkil ile uğraşan Beakhyun'dan ya da sadece yatağında huzur içinde yatmak isteyen Haseul'dan ama cümlenin sahibi kendi öz oğlu dışında kocaman insanlara annelik yapan Haewon'du. Gerçi onu suçlayamazdınız. Kardeşi öğlen doktor randevusu diye dışarı çıkmış ve saat akşam altı olduğu halde ortada yoktu. Dahası kardeşi onu arayıp bir haber bile vermemişti.
Dersleri bittikten sonra onların evinin kapısında biten ve şu anda Yunho legodan kuleler yapmaya çalışan Asuka sanki gerçekten alınmış gibi elini göğsüne koydu. "Aşk olsun unnie. Haseul'u merak ettik geldik. Niye kızıyorsun?"
Haewon derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştı. "Ne yapayım?" dedi. "Haseul hanımdan haber yok. Çocuğu aldırdı da hastanede mi yatıyor bilmiyorum. Bir de başıma siz dikilince sinirimi çıkaracak yer bulamadım."
Eve özenle yaptığı lego kulenin son parçasını taktı, başını kaldırarak, "Aslında," dedi. Yüzünde tatlı olduğunu düşündüğü bir gülümseme vardı. "Haseul'un yanında bizim akşama yemeğimiz yok. Ondan geldik."
Haewon elindeki kepçeyi onun kafasına atmak için hazırlandığında çalan kapı Eve'nin imdadına son anda yetişmişti. "Haseul geldi!"
İşten gelir gelmez Haewon'un mutfağa soktuğu Baekhyun üstünde takım elbisesi koridora çıktı. "Haseul gelse direk şifreyi girer." Kapının açılma sesi geldiğinde devam etti. "Bak dedim. Chanyeol ve Jisung gelmiş."
Haewon'un hayalkırıklığı ile omuzları düştü. Onun bu halinden bihaber olan Chanyeol öfkeli adımlarla yanında kardeşi Jisung salona girdi. "Ben bu Minjeong'u abisine söyleyeceğim. Saygısız bir şey oldu çıktı."
"Kusura bakma da hyung hak ettin." Chanyeol ateş saçan bakışlarını Jisung'a gönderdiğinde genç oğlan hiç aldırmadan sırtında çantası tekli koltuklardan birine oturdu.
"Ne oldu?" diye sordu arkalarından salona gelen Beakhyun.
Jisung abisinin olayı dramatik bir şekilde anlatacağını bildiği için ondan önce davranarak lafa girdi. "Minjeong bugün dershaneye kalacaktı. O yüzden hırkasını ve kalan kitaplarını almak eve geldi. Sınıf arkadaşı Sungchan da tek gelip gitmesin diye onunla gelmişti. Abim de onları görünce sanki Minjeong'un abisi oymuş gibi oğlanı sıkıştırmaya kalktı. Minjeong da en sonunda ağzının payını verdi."
Asuka ve Eve gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Onların bu halini fark eden ve hala çok sinirli olan Chanyeol, "Sakın gülmeyin." diyerek parmağını salladı ama bu kızların tuttukları kahkahalarını serbest bırakmasına neden olmuştu. Bu durum küçük Yunho'nun hoşuna gitmiş olacak ki neden gülündüğünü anlamasa da ablaları ile beraber gülmeye başlamıştı.
