to be a family

141 17 9
                                    

Ocak - 2022

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ocak - 2022

Byun ailesinin evindeki akşam yemeğinin üzerinden aylar geçerken Haseul hamileliğe alışmıştı. Nefret ettiği sabah kusmaları azalmış, karnında büyüyen brokoli annesine varlığını belli etmeye başlamıştı. Genç kadının tek bir sıkıntısı vardı. O da hamileliğin getirdiği aşırı yorgunluktu. Bazen o kadar yorgun oluyordu ki dersin ortasında uyumamak için kendisi ile büyük bir savaş veriyordu.

Öğretmenleri hamile olduğunu bilmiyordu. Gerçi Woojin'in düşük çenesi yüzünden muhtemelen duymuşlardı ve görmezden geliyor da olabilirlerdi. Gerçi onları suçlayamazdı. Karnı büyümeye başlayınca rahat olmak adına sürekli bol şeyler giyiyordu. Fazla da kilo almadığı için uzaktan bakan kimse onun hamile olduğunu düşünmezdi.

Ablasının özenle hazırladığı meyve salatasından bir kaşık daha alırken gözlerini televizyondan ayırmadan açtığı filmi izliyordu. Tıpkı dizilerde olduğu gibi hormonları yüzünden televizyondaki her şeye olur olmadık her şeye ağlayacağını düşünmüştü ama tek yaptığı boş gözlerle ekrana bakmak oluyordu. Kapı zilinin sesi ona kadar ulaştığında yanındaki kumandayı aldı ve filmi durdurdu.

"Unnie ben bakıyorum." Ablası her öğlen olduğu onları besledikten sonra oğlunu yıkamak için banyoya girmişti. Haseul ise bugün dersi olmadığı için evdeydi. Her ne kadar yaptığı her işi zevkle yapsa da Haseul, hamile kaldıktan sonra ona yük olup olmadığını düşünmeden edemiyordu. Ablası Haewon ise sanki bunun farkındaymış gibi üstüne daha fazla düşüyordu.

Çevresindeki herkes öyleydi gerçi. Sanki kırılacak bir cammış gibi Haseul'a karşı daha korumacı davranıyorlardı. Hatta öyle ki Taeyong'un arkadaşları Kun ve Sooyoung onunla tanıştıktan sonra her gün genç kadının hatırını bile sormak için olsa da arıyordu. Gerçi onun dışında Sooyoung'un bunu bir yerde yapma nedeni kadrolu eleman olarak işe alınmasının borcunu ödemekti. Oysaki Haseul'a göre buna hiç gerek yoktu.

Bu fazla ilgi onu sıkmaya başladığında onu kurtaran Taeyong oluyordu. Genç adam diğerlerinin aksine onu anlıyordu. Haseul için bu başta oldukça şaşırtıcıydı. Seul'a geldikten sonra erkeklerle büyümüştü ama onlarla olan ilişkisi hep abi-kardeş ya da bir dostluk üzerineydi ama Taeyong ile ilişkisi farklıydı ve geçen zamana rağmen hala adını koyamamıştı.

Kapıyı açtığında otuz iki diş gülümseyen Taeyong ile karşılaştı. Sanki onu düşündüğünü hissetmişti de kapıda belirmişti. Genç adam onu görünce yüzündeki gülümseme anında silinmiş ve kaşları çatılmıştı. "Neden üstünde yarım kollu var? Hava soğuk."

Haseul göz ucu ile gri eşofmanın üstüne gittiği asker yeşili tişörte baktı. Her zaman giydiklerinin aksine dar olduğu için büyüyen karnını belli ediyordu. "İçeride kalorifer çalışıyor. Bu yüzden de terliyorum." Taeyong anladım dercesine başını salladı. Dışarıdan gelen soğuğun genç kadını etkilememesi için içeri girdi ve kapıyı arkasından kapattı. "Neden orada dikiliyorsun? İçeri girsene. Ablam kimbap yapmıştı. Kalmış olmalıydı."

trouvaille ✸ taeyong ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin