Multimedya: Eda
Yazar'ın Anlatımından
Sızlayan kolunun ağrısıyla kıpırdanan Arel, eline değen yumuşak tüy gibi hafif şeylerle kafasını diğer tarafa çevirdi.
Asra'nın saçları yatağın dört bir yanına dağılmış bir tutamıda Arel'in koluna gelecek şekilde uyuya kalmıştı.Asra'nın yüzüne gelen saçları acımayan eliyle çeken Arel, yüzünde oluşan tebessümün farkına varmadan Asra'nın uyku halinde olan masum yüzünü inceledi.
Yumuşak saçlarda elini gezdirdiğinde hafif kıpırdanan Asra ile elini çekip dikkatini karşısında ki duvara verdi."Uyanmışsın. Daha iyi misin?" Asra'nın uykulu sesi ile tekrar bakışlarını Asra'ya çevirdi.
"İyiyim. Sen neden burada uyudun?"
"Senin ateşine bakarken uyuya kalmışım."
Arel yoğun bakışlarıyla Asra'nın yeni uyanmış suratına baktı.
Yoğun bakışların etkisinden kurtulmak isteyen Asra bakışlarını kaçırarak elini Arel'in alnına uzattı. Ancak Arel kaşlarını çatarak geri çekildi."Ne yapıyorsun?" Asra üstünden atamadığı şaşkınlığı ile gözlerini kırpıştırıp cevap verdi.
"Ateşini kontrol edecektim." Arel sessiz kaldığında Asra içinden söylenerek ve kalbinin kuvvetli atışlarını göz ardı ederek Arel'e biraz daha yaklaşıp elini yavaşça alnına koyup bir iki saniye bekledi.
"Hafif azalmış." Arel başını sallayarak onaylayıp sargılı koluna baktı. Yüzünü buruşturup tekrar yatağına uzandı.
Asra'da bir şey demeden odadan çıkıp kapıyı kapatarak sessizce mırıldandı."Buz kütlesi ne olacak."
Asra'nın Anlatımından Devam
Yaptığım çorbayı kaynayana kadar karıştırdım. Altını biraz daha kıstığımda yan tarafımdan uzanan elle tikleyerek kenara kaydım.
Arel sadece üstünde olan sargıyla tam karşımda duruyordu."Ama sen neden kalktın?" Arel suratıma bakıp biraz daha yaklaştı. Kendimi tezgaha yasladığımda tek kolunu arkama uzatarak beni küçük bir kapanın arasına aldı. Uzattığı eliyle arkamda bir şey alarak suratında oluşan çarpık gülümsemeyle geri çekilip, elindeki bardağa su doldurdu. Nefesimi tutmuş onu izlerken bardağını tezgahın üzerine bırakıp yüzümün hizasına, omuzuna dikkat ederek eğildi.
"Nefes al yeşil göz." yanımdan geçip giden Arel'in ferah kokusuyla derin bir nefes alarak arkamı dönüp, titreyen elimle çorbayı karıştırmaya devam ettim.
"Sakin ol Asra, sakin ol." kendimi sakinleştirdikten sonra altını kapattığım tencereden bir kase çorba alıp küçük tepsiye yerleştirdim. Kaşık ve ekmekte koyduğumda dikkatle tepsiyi elime alarak üst kata çıktım. Arel'in odasının önüne gelerek dirseğimle kapının kolunu açarak içeri girdim.
Arel yatağın başlığına yaslanmış camdan dışarı bakan gözlerini içeri girdiğim an bana döndü ve yüzünde serseri bir şekilde varla yok arası gülümsedi.
Utanarak başımı önüme eğip tepsiyi Arel'in bacaklarına koyup geri çekildim.Arel bir çorbaya bir bana baktı.
"İçsene hadi. İyi gelecek bak ilaçları içmen lazım."
Tekrar çorbaya bakan Arel ağır ağır bakışlarını bana çevirdi.
"Nasıl içicem acaba ben bunu?"
"Elinle?"
Arel boş boş suratıma bakıp gözlerini kapatıp açtı.
"Hani omuzumdan yaralıyım ya zeki şey, nasıl yememi bekliyorsun? Köpek gibi kafamı tasın içine mi sokayım?"
Gülmemek için dişlerimi sıkarken yatağın kenarına oturdum.
Kaşığı elime alarak çorbayı içirmeye başladığımda kısa sürede biten çorba ile ağrı kesici ilacınıda verip ayağa kalktım.
Tepsiyi dizlerinin üzerinden almak için uzandığımda bileğimi tutan eliyle duraksayıp başımı kaldırıp gözlerinin içine sorarcasına baktım. Bu kadar yakınımdayken kendimi konuşmaya veremiyordum ki."Bartu nerede?"
"Kaan götürdü. Sen kendini topladıktan sonra getirecek."
Kafasını olumlu anlamda salladığında yerimde doğrularak kapıya doğru ilerledim.
"Asra." başımı omuzumum üzerinden Arel'e doğru baktığımda yutkundu. Gözlerim yutkunduğunda hareket eden adem elmasına takıldığında tekrar gözlerine baktım.
"Teşekkür ederim." kaşlarım şaşkınlıkla havalandığında içten bir şekilde gülümsedim. Bakışları gülümsememe kaydığında gülümsemeyi bırakıp kafamı hafif aşağı eğdim.
"Rica ederim."
Hızla odadan çıktığımda atan kalbime elimi bastırıp diğer elimle sıkı sıkı tuttuğum tepsiyi daha da kuvvetli tuttum.
"Kaptırma kendini Asra, kaptırma."
***********************************
"Hayır ama bunu bitirmen gerekiyor." sıkıntıyla nefes verip kısık bakışlarımı Arel'e çevirdim.
"Yemeyeceğim. Sevmiyorum sebze yemeği ya." Arel sinirle söylediğinde duvara kafa atma isteğimi bastırdım.
"Cidden ben Bartu'yla bu kadar inatlaşmıyorum ya." akşam yemeğini zarla zorla daha doğrusu inatla bitirtmiş şimdi Arel'in huysuzluğunu çekiyordum.
"Ha yani ben çocuğum."
Şaşkın bir şekilde Arel'e baktım.
"Cidden dediklerimden sadece bunu mu anladın?"
Bana ters bir bakış atıp yataktan kalktığında telaşla kolunu tuttum.
"Nereye gidiyorsun?"
"Tuvalete gidiyorum oraya da gelmek ister misin?"
Kaşlarımı çatıp tuttuğum kolunu bırakıp geri çekildim.
"Yok artık saçmalama!" Arel gözlerini devirip omzunu tutarak ayağa kalkıp lavaboya doğru ilerlediğinde gözlerimle onu takip ederek boş tabakları alıp dışarı çıktım.
"İyilikte yaramıyor beyefendiye buz kütlesi ne olacak."
Tabakaları makineye yerleştirip bende bir şeyler atıştırdığımda saate bakarak pansuman eşyalarını alarak tekrar odaya çıktım.
"Sargını değiştirmemiz lazım." kafasını olumlu anlamda salladığında yavaşça yanına yaklaşarak dikkatli bir şekilde sargısını çıkartmaya başladım.
Tamamen vücudundan çıkan sargı ile gözlerimin önüne gelen yara yüzümü buruşturmama sebep oldu. Yaranın kenarlarını dikkatle temizlediğimde temiz sargıya uzanmak için başımı kaldırdığımda gözünü kırpmadan beni izleyen Arelle göz göze geldim. Yutkunup bakışlarımı kaçırdığımda hafif doğrulup sargıyı aynı şekilde sarmaya başladım. Tam ucunu sıkı bir şekilde tutturacağım an saçlarımda hissettiğim nefesle dona kaldım. Hızla atan kalbim sakin olmamda hiçte yardımcı olmuyordu.
Arel'in saçlarımın arasından duyduğum boğuk sesiyle düşüp bayılmamak için resmen kendimle savaş verdim. Fakat söylediği cümlenin büyüsüne çoktan kapılmıştım."Çok güzel kokuyorsun."
Bölüm Sonu ⚠️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYANIN BAKICISI( Tamamlandı )
ChickLitŞaşkınlık içerisinde karşımda tüm ihtişamıyla duran adama baktım. "Anlamadım?" "Anlamayacak bir şey yok. Kısa süreliğine oğlumun bakıcısı olmanızı istiyorum." "Beyfendi ben ana sınıfı öğretmeniyim, bakıcı değil." "Bundan sonra bakıcıda olursun o zam...