Şaşkınlık içerisinde karşımda tüm ihtişamıyla duran adama baktım.
"Anlamadım?"
"Anlamayacak bir şey yok. Kısa süreliğine oğlumun bakıcısı olmanızı istiyorum."
"Beyfendi ben ana sınıfı öğretmeniyim, bakıcı değil."
"Bundan sonra bakıcıda olursun o zam...
Gözlerimi yorgunlukla araladığımda bakışlarım ortamızda yatan küçük kızıma kaydı. Zaman ne kadar hızlı geçiyordu. Yataktan yavaş ve sessiz bir şekilde kalkarken hem Arel'i hemde Duru'yu öpmüştüm. Bartu'nun odasına girdiğimde çoktan uyandığını gördüm.
"Günaydın."
"Günaydın Asra abla." Bartu zaman içinde biraz daha büyümüş, boy atmıştı.
"Hadi gel kahvaltıyı hazırlayalım. Bizim uykucular hala uyanmadı." başıyla onaylayıp merdivenleri inerken bir yandan da bana Duru'yu soruyordu.
"Duru'da mı hala uyuyor."
"Evet."
"Harbiden babamın kızı." gülüşerek mutfağa geçtiğimizde Bartu'da bana yardım etmiş kısa sürede güzel iş başarmıştık.
"Asra abla telefon çalıyor." hızla mutfak tezgahının kenarına koyduğum telefonumu elime alarak yanıtladım.
"Efendim Eda."
"Asra.." sesi koşmuş gibi nefes nefese geliyordu.
"Ne oldu? Korkutma beni?"
"Ay korkma korkma sadece teyze oluyorsun." sevinçle Eda'yı tebrik ettiğimde akşam Kaan ile ikisini yemeğe çağırdım. Bizden bir ay sonrada dayanamamış onlar düğün yapmışlardı. Güzel, mutlu bir evlilikleri vardı. Şimdi ise bir bebekle taçlanacaktı bu yuva.
"Ama Kaan'ın haberi yok. Akşam söyleyeceğim."
"Tamam canım akşam görüşürüz dikkat et."
Telefonu kapattığımda merdivenlerden gelen ses ile Bartu ile ikimizde o tarafa baktık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arel kızımızı kollarına yüz üstü yatırmış öyle gelmişti.
"Arel ne biçim tutmuşsun çocuğu? Ayrıca baksana hala uyuyor."
"Uyumuyor güzelim, az önce ciyak ciyak ağlayarak beni uyandıran bizim küçük prensesimizdi." Arel, Duru'yu hafif kaldırdığında Duru gözlerini açarak babasına biraz daha sokuldu.
"Babasına aşık bir kız büyütüyorum." hayretle söylediğim cümle Bartu'yu ve Arel'i güldürmüştü. Kucağıma Duru'yu verip kendiside Bartu'yu kucağına aldığında masaya oturduk.
"Günaydın paşam."
"Günaydın baba." Duru durmadan babasına bakıp gülerken hepimiz onun bu tatlı hallerini izliyorduk.
"Kızım ama cidden kıskanıyorum." Duru benim sesimle bana bir bakış atıp bu sefer abisine cilve yapmaya başladı.
"Allahım hareketlere bak ısıracağım seni." Arel gülerek kızına seslenirken Bartu'da Duru'nun küçük ellerini tutmuş onu güldürüyordu.
