MAFYANIN BAKICISI( Tamamlandı )

*Kardeş*

El ele yemek yenilen yere döndüğümüzde gülümseyerek yerime geri oturdum.

"Kalkıp gitsek mi? Bu öpücük bana yetmedi." yanaklarımın kızardığını hissettiğimde bakışlarımı kaçırdım.

"Saçmalama Arel, otur hadi herkes bize bakıyor."

Arel memnun olmayan bir ifade ile yerine otururken kolunu tekrar belime koydu.

Hemen yan masada oturan Murat'ın bakışlarını üzerimde hissettiğimde yerimde rahatsızca kıpırdanarak Arel'e yanaştım.

"Biraz daha bakarsa o gözlerini söküp götüne yapıştıracağım." kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken ağzım açık Arel'e baktım.

"Sen bu ara fazla mı küfür ediyorsun?"

"Sen daha küfür görmemişsin." başımı olumsuz anlamda sağa sola salladığımda Eda ile göz göze geldik.
Kaan'ın kolunun altına girmiş, masadaki adamlarla sohbet eden sevgilisini dinliyordu.

"Arel daha ne kadar kalacağız?"

"Birazdan kalkarız güzelim." Kafamı olumlu anlamda sallarken çaprazımda oturan kadın yine dikkatimi çekti. Hayran hayran Arel'i izlerken yakaladım.

"Niye bu kadar yakışıklısın ki sanki?" sistemle mırıldandığımda kulağımın hemen dibinde hissettiğim nefesle irkildim.

"Allah vergisi bebeğim, boşuna isyan etme."

"Hah! Ne isyan edicem banane."

Tabi tabi dercesine bir bakış attığında dudaklarımı birbirine bastırarak başımı diğer tarafa çevirdim.

Zaman hızla akarken en sonunda yattan ayrılmış, arabalara geçmiştik.

"Başım çok ağrıyor." Arel alnını ovalayarak arabayı çalıştırdığında Bartu'yu almak için yola koyulmuştuk.
Kısa sürede büyük evin önünde durduğumuzda Bartu arabanın sesini duymuş olmalı ki kapıyı açarak bize doğru koştu. Arel, Bartu'yu kucağına aldığında ayak üstü hepimiz sohbet edip geç olduğunu söyleyerek oradan ayrılmıştık.

"Annen çok sıcak kanlı." Arel hafif bir tebessüm ile başını sallayarak onayladı beni.

"Öyledir benim annem. Babam daha katıdır, soğuktur mesela."

"O yönden babana çekmişsin o zaman sende."

"Bak sen." Arel bana bir bakış atıp tekrar yola odaklandığında, arkaya dönerek Bartu'ya baktım. Elindeki dinozoru ile koltukta uyuya kalmıştı.

Villanın bahçesine giriş yaptığımızda Arel arabayı park edip, yavaşça aşağı inerek Bartu'yu kucağına aldı. Gül abla evde olmadığı için kapıyı önlerine geçerek açtım.
Buradan eşinin işi yüzünden taşınacakları için iki gün sonra gidecekti bu yüzden daha önceden hepimiz vedalaşmış, uğurlamıştık.
Arel, Bartu'yu yatırdığında bende duş almış, pijamalarımı giyinerek yatağıma uzanmıştım bile. Gözlerim uykuya yenik düşerek kapanacağı zaman odamın kapısının aralanmasıyla bende gözlerimi açtım.

"Arel?" yanıma gelip üzerimdeki örtüyü kaldırarak yanıma uzanıp beni kendisine çekti.

"Şş yok bir şey hadi uyu." gülümseyerek başımı göğsüne koyduğumda içimde oluşan heyecan ile ikimizde sessizliğin bize sunduğu muazzam huzur ile uyuduk.

***********************************

"Bartu?" derin bir nefes alarak ellerimi belime koydum.

"Bebeğim hadi ama." dakikalardır Bartu'yu arıyordum. Sabah öksürerek uyanmış kahvaltısını yaptırdıktan sonra bitki çayı verecektim ama sırf içmemek için saklanmıştı. Şimdide onu arıyordum.