*Kıskançlık*

152K 6.6K 2.8K
                                        


Sabahın ilk ışıklarıyla istemeyerek gözlerini aralayan Asra, karnının üzerinde ki ağırlıkla ve boynuna düzenli olarak çarpan sıcak nefesle yutkunarak gözlerini kırpıştırdı.
Kafasını yan tarafına çevirdiğinde Arel'in yüzünü gördü.
Rahatsızca ve heyecanla yerinde kıpırdanarak Arel'in karnının üzerindeki kolunu tuttu ve hafif havaya kaldırdı.
Fakat Arel bu kıpırdanmadan rahatsız olmuşcasına kolunu daha da sıkılaştırıp Asra'yı kendine çekti.

Oflayarak kalkmaya çalışan Asra en sonunda dayanamayarak Arel'in koluna hafif dokundu.

"Arel" kısık sesle seslensede Arel'de hiç bir şekilde kıpırdanma olmadı.
Birkaç defa daha kolunu dürtsede sonuç aynıydı.

Arel kolundaki dokunuşları hissediyor ancak gözlerini açamayacak kadar yorgun ve uykusuzdu.

"Ay Arel kalk artık!" Asra en sonunda patladığında, Arel yüzünü Asra'nın saçlarından çekerek gözlerini ovuşturdu.

"Ne oluyor ya?" sesi uykunun verdiği yoğunlukla boğuk çıkmıştı.

Asra bulduğu kısacık boşlukta hemen ayağa kalkarak sorgu moduna geçti.

"Sen neden benim yanıma yattın?"

"Ne?" Arel, Asra'ya sabah sabah ne diyorsun? Bakışlarını atarken Asra Arel'in boş bakışlarına karşı gözlerini devirdi. Anlamamıştı buz küpü.

"Neden yanımda ve bana sarılarak uyudun?"

Arel sen ciddi misin dercesine kaşlarını kaldırdığında saçlarını karıştırarak ayağa kalktı.

"Birincisi benim yatağımda uyuya kalan sensin akıllım. İkincisi uyku halindeyken sana sarılıp sarılmadığımı nasıl anlayabilirim?"

Asra dumura uğramış bir şekilde yavaşça odayı inceledi. Ardından gözleri yatağı buldu. Cidden Arel'in odasında, onun yatağında yatan oydu. Dün gece olanlar zihnine dolduğunda içinden salak Asra diye geçirdi. Yine kendini güzel rezil etmişti.

" Neyse ne ben gidip üzerimi değiştireyim." bozuntuya vermeden, kaçarcasına odadan çıktığında arkasından sırıtan Arel'i fark etmemişti bile.

"Şaşkın yeşil göz."

Odasına girip kapıyı kapatan Asra banyoya girerek duş almak için küveti doldurup içine kullandığı duş jelini sıktı. Vakit kaybetmeden içine girip rahatladığında ılık suyun içinde biraz daha vakit geçirdi.

O sırada  koluna kremini süren Arel,  temiz bir bez yapıştırdı. Kocaman bandaj sıkmıştı artık. Üzerine rahat siyah bir kısa kollu giyindiğinde odasından çıkarak salona indi.

Duşunu almış ve ayarladığı kıyafetleri çoktan giyinmiş olan Asra açtığı şarkıya eşlik ederek kuruttuğu saçlarını düzleştiriyordu.
Çalan şarkının nakarat kısmı geldiğinde oda şarkıya kapılarak söylemeye devam etti.

"Belki uyanırız bir sahilde, dur konuşma uzat ellerini sakince."

Düzleştiriciyi kapatıp fişten çektiğinde  soğuması için kenara koyup, yüzünü hafif renklendirmek için makyaj malzemelerine göz attı.
İşini bitirdiğinde oda salona inip Arel'i koltuğa uzanmış telefonuyla ilgilenirken buldu.

" Kahvaltıyı hazırlıyorum. "

"Gerek yok, Bartu'yu alıp dışarıda yaparız." itiraz etmeden onaylayan Asra çantasını alarak Arel'in yanına gitti.

"Hazırım ben." Arel umursamadan başını kaldırıp ayaklandığında Asra'nın giyindiği kıyafetleri gördüğünde sudan çıkmış balık gibi kalakaldı.
Etek mi giymişti o? Buraya geldiği andan beri elbiseyle görmüştü evet ama hiç etekle görmemişti. Yakışmıştı fakat.. O etek çok kısaydı!

MAFYANIN BAKICISI( Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin