MAFYANIN BAKICISI( Tamamlandı )

*Yemek*

1 hafta sonra

Asra'nın Anlatımından

Başımdaki bandajdan kurtulmanın üzerine tamı tamına bir hafta geçmişti. Bu kısa sürenin içinde Arelle aramızda ilginç bir çekim olmaya
başlamıştı. Şimdi de akşamki olacak, özel davetlilerin bulunduğu ve bizzat Arel'in davet edildiği - Arel'in de bana teklif ettiği - bir yatta yemek için Eda ile hazırlık yapıyorduk.

Mağazalarda geziyor bir yandan da Bartu'nun elini tutarak ona da birkaç parça bir şey bakıyordum.

"Asra abla çok yoruldum ben." Bartu sızlanmaya başladığında küçük bir cafeye oturarak dinlenmiş bir güzelde karnımızı doyurmuştuk.
Aldığımız elbiselerle eve geçtiğimizde Eda'da bizimle beraber geldi.

"Ben bu elbiseyi giyersem Kaan beni dışarı çıkartmaz." Eda'ya gülüp, Bartu'nun karnını doyurmak için mutfakta atıştırmalıklar hazırlıyordum.

"Al paşam doyur güzelce karnını." Bartu önündeki tabağıyla ilgilenirken, Eda benim kaldığım odaya giderek üstünü değiştirmeye başlamıştı bile.
Bartu yemeğini bitirdikten sonra küçük çantasını hazırlamak için odasına çıktı.

Bende kendi odama girdiğimde Eda çoktan hazırlanmış son olarak makyajını yapıyordu. Bende hemen dolaptaki askılığa astığım kırmızı, uzun ince askılı derin yırtmaçlı elbisemi elime alarak odamdaki banyoya geçip hemen giyindim. Eda saçlarıma dağınık bir topuz yapıp iki tutamıda önde bıraktığında, sade bir makyajlada işini bitirip geri çekildi.

"Maşallah maşallah, Allah Arel'e bağışlasın inşallah."

Eda'ya gülüp aynada kendime baktığımda gerçekten güzel görünüyordum.
Eda çantasını eline aldığında üzerindeki elbise vücuduna tam oturmuş güzelliğine adeta güzellik katmıştı.
Odada biraz daha oyalanıp, Bartu'yla da vakit geçirdikten sonra ayağımızdaki topuklulara dikkat ederek merdivenlerden indik.

"Murat'da ( geçen bölümlerde Arel'e tuzak kuran adam) davet edilmiş, o piç herifte orada olacak."

Arel sinirle yüzünü ovuşturarak koltuğa oturduğunda bizi fark etmemişlerdi bile.

"Desene iş yemeğinden daha çok düşman yemeği olacak." Kaan sıkıntıyla kafasını sallayıp kapıda dikilen bizi fark edip anında gözleri Eda'yı bulduğunda elini kalbinin üzerine koyarak bir iki adım geriledi.

"Allahım bu nasıl bir güzellik kalbe zarar." Eda küçük bir kahkaha atarak Kaan'ın yanına gidip yanağını öptü. Arel yüzünü buruşturup ayağa kalktığında gözlerimiz sanki bir yapbozun parçalarıymış gibi hemen buluştu.
Arel derin bir nefes aldığında gülümseyerek yanına ilerlediğimde yırtmaçtan açılan bacağıma kaydı bakışları.

"Sabır." nefesini vererek konuştuğunda ne kadar kısık sesle konuşmuş olsada duymuştum.
Gülümseyerek yanlarına geldim.

"Çıkalım mı artık?" hepsi onaylayan mırıltılar çıkartarak ayaklandığında arkamı dönerek dış kapıya adım attığımda Arel'in bir anda bağırmasıyla irkilerek ona döndüm.

"OHA! BU NE ASRA?"

Alt dudağımı ısırıp Eda'ya baktığımda oda tedirgin gözlerle Arel'e bakıyordu.
Bu kadar büyük tepki vermesinin sebebi sırtımdaki derin dekolteydi.

"Elbise işte." Arel resmen şaka mısın? Bakışları atarken şirince gülümsedim.

"Dalga mı geçiyorsun?"

"Yoo." Arel bana doğru bir adım attığında elini belime koyarak çıkışa doğru ilerletti. Kulağıma doğru hafif eğilip Kaan ve Eda'nın duymayacağı bir şekilde konuştu.