~11~

979 96 55
                                    

Medya ile okumanızı tavsiye ediyorum. Çevirisine bakmayı unutmayın.

.......................

...2 Ay Sonra...

"Baştan anlaşalım. Eğer sana bir laf atan olursa ki yanında sürekli ben olacağıma göre pek mümkün değil ama mezuniyet felan dinlemem. Haberin olsun aşkım."

Wooyoung ile san bu geçen iki ayda okulun homofobikleri ile uğraşmaya devam etselerde çok güzel bir ilişki yürütüyorlardı. San gün geçtikçe wooyoung'a kapılıyor ve badboy lakabı gün geçtikçe yok oluyordu.

Wooyoung san'ın bu sözlerinden sonra kollarını boynuna dolamış, alnını alnına yaslayarak gözlerine bakmıştı.

"Aşkım bu son gün. Herşey son bulacak ve biz sonsuza kadar mutlu olacağız. Hiç kimsenin bizi yargılamadığı bir hayat süreceğiz birlikte."

San bu sözler üzerine wooyoung'un dudaklarına ufak bir öpücük bırakmıştı.

"Bari birlikte olduğumuzda rahat durun be."

Hongjoong'un uyarısı ile iki genç birbirlerinden ayrılmış ve diğerleri ile olan sohbete katılmıştı. Yarım saat kadar sonra mezuniyet alanı dolmuş ve mezuniyet töreni gerçekleşmişti.

"Sonunda kurtulduk lan şu lanet okuldan."

Seongjoong çifti bu mooda iken diğerleri eşleri ile gelecek planları kuruyorlardı. Özellikle woosan çifti...

Grup halinde mezuniyet alanından çıkıp balo için ayrılan mekana gittiklerinde huzurlu şekilde vakit geçiriyorlardı.

"O gün iyiki karılaşmışız seninle wooyoung. Zaten bunca zaman karşılaşmamız bir hata."

Wooyoung hafif bir tebessüm etmiş başını san'ın omzuna yaslamıştı.

"Biraz geç kaldık ama yaşayacak çok güzel günlerimiz olacak."

San da başını wooyoungun başına yaslayarak dans etmeye devam ettiler. Seongjoong, jongsang ve yungi çiftleri de aynı haldelerken sonunda dans kısmı geçmiş eğlence kısmı başlamıştı.
Bizim gençler aralarında muhabbet ederek konuşurlarken san çok dalgın görünüyordu.

"San. İyi misin bitanem?"

San wooyoung'un sesiyle daldığı yerden bakışlarını wooyoung'a çevirdiğinde kalbine bıçak saplanıyormuş gibi hissetmişti.

Wooyoung'un arkasından yarım gülüş san'a bana genci gördüğünde neye uğradığını şaşırdı san. Bakışlarını gençten çekmeden, yavaşça oturduğu yerden kalktığında bütün gözleri san'ı bulmuştu.

"San? Noldu!?"

San'ın canı o bakışlarla daha çok yanarken içinde yıllardır tuttuğu kini, nefreti gün yüzüne çıkmıştı.

Hızlı adımlarla gence doğru ilerlerken genç bir anda kaçmaya başlamasıyla kovalamaca başladı. Wooyoung bir anda ne olduğuna anlam veremese de o da san'ın peşinden koşmaya başlamıştı.

San genci sahile kadar kovalamış ama izini kaybetmişti. Yıllardır onun yüzünden yaşamadığı şey kalmamıştı.

"Lanet olsun!!"

San'ın geçmişi gözlerinin önünden geçerken gözyaşlarını tutamamıştı. Wooyoung da sonunda san'a yetişmiş koşarak yanına vardığında hemen sarılmıştı.

"San. San iyi misin? Noldu?  Neden ağlıyorsun san? Noldu!?"

Wooyoung'un da gözleri dolarken san'dan ayrılmış ve yüzüne bakmıştı. Baş parmaklarıyla akan yaşları silmiş ve bir cevap beklemeye başlamıştı.

San bir süre daha ağlamaya devam etmiş sahildeki kumların üzerine oturmuştu.

"Otur young-ah, anlatacağım."

Wooyoung da yere oturduğunda o san'a bakarken san dolunayın vurduğu suyu izliyordu.

"17. Yaş günümde keşke doğmasaydım dediğim bir olay yaşadım... Az önceki. Hayatımı boka sardıran, doğduğuma pişman eden kişiydi. Doğum günümün ertesi gün okula gelirken beni zorla kaçırıp, zorla tecavüz etti..."

San'ın göz yaşları hıçkırıkla gelirken wooyoung'un da gözünden bir damla düşmüştü.

"İlk ve son olmadı tabi. Ben ne kadar direndiysem o daha kötüsünü yaptı. Onun yüzünden kaldım ben bir sene. Ne ders ne okul. Bütün hayat enerjimi yok etti. Bir yıl sonra felan beni rahat bıraktığında kendime bir söz verdim. Kimse beni küçük göremeyek, herkesin üstünde olacaktım. Oldum da. O günden sonra ettiğim kavgalar, yaşadığım ilişkilerden badboy lakabını aldım. Keşke almaz olaydım. Keşke o gün ölmüş olsaydım. Belki hayatım zehir olmadan sona ererdi. Şimdi onu tekrar görünce o günlere döndüm woo. Sanki tekrardan yaşıyormuş gibi."

San artık hıçkırarak ağlarken wooyoung da ağlamaya başlamıştı. Bunca zaman aynı okulda okuduğu çocuk gözlerinin önünde yok olmuştu ama o çok geç farketmişti.

Hemde çok geç...

Wooyoung akan göz yaşlarını silip sarsılarak hıçkıra hıçkıra ağlayan san'a yaklaşmış ve sıkıca sarılmıştı.

"San. Ben çok özür dilerim. Sen bunları yaşarken yanında olamadığım için. Yanında olmak için bu kadar geç kaldığım için. Herşey için özür dilerim. Şimdi ne kadar geç kalmış olsam da artık yanındayım ve seni asla bırakmayacağım. Bundan sonra kötü anıların üzerine en güzellerini yaşayarak birlikte silelim onları. Gökyüzündeki dolunay şahit olsun ki seni asla bırakmayacağım choi san. Asla."

San biraz daha sakinleştiğinde kendini geri çekmiş ve wooyoung'un yüzünü iki eli ile tuttuktan sonra akmış göz yaşlarını silmiş ve ufak bir tebessüm etmişti.

"Dolunay şahit olsun ki jung wooyoung. Seni sonsuza kadar seveceğim."

"Dolunay şahit olsun ki choi san. Bir an bile üzülmene izin vermeyeceğim."

San'ın yüzündeki tebessüm büyürken wooyoung'un dudakları ile birleştirmişti dudaklarını. O gece onların aşklarına hem dolunay hem gece hemde sahil şahit olmuştu. Onlar birbirlerine verdikleri sözler gibi birbirlerini çok sevmiş ve asla birbirlerini üzmeden mutlu mesut yaşamaya devam ettiler.

Siz de sevdiklerinizin ne olursa olsun yanında olun ve onları çokça sevin ve koruyun. Herkesin buna ihtiyacı var.

Kendinize iyi bakın. Hoşçakalın...

...

Full moon maceramızın da sonuna gelmiş bulunmaktayız.

Umarım beğenerek okumuşsunuzdur.

Destekleriniz ve 3.5 bin görülme için hepinize kucak dolusu sevgiler. 💕

İyiki varsınız...

21.03.21

✔FULL MOON ↪WOOSAN↩Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin