"Beni sevme jung wooyoung."
San'ın bu cümlesinden sonra birkaç saniye geçtiğinde wooyoung gözlerini aralamış, karşısındaki evren ile göz göze gelmişti. Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki, resmen kalbi göğüs kafesini yırtarak dışarı çıkacaktı.
"Seni sevmemi nasıl engelleyeceksin?"
Bu cümleden sonra iki genç arasında uzun bir sessizlik hüküm sürmüştü. San bir süre yutkunamadı, öylece karşısındaki gencin gözlerine baktı. Ne kadar sarhoş olsalarda ona aşık olduğunu söylemiş ve az önce dediği ile doğrulamıştı. Fakat san buna hazır mıydı...
↘2 Gün Sonra↙
mingi&san
mingi:
amq pezevengi
2 gündür hangi deliktesin
(18:06)
Seonghwa&san
Seonghwahyung:
san
aranızda ne geçti bilmiyorum ama
gerçekten endişelenmeye başladık
lütfen nereye gittiysen geri gel
kafa dinlemek istiyosanda
mesajlara cevap ver
(22:50)
jongho&san
jongho:
hyung
(22:45)
nerdesin
hepimiz çok endişeleniyoruz
(23:01)
hongjoong&san
hongjoong:
San
Bak neler oldu bilmiyorum ama wooyoung da perişan bi halde.
Lütfen geri gel ve bu işe bir nokta koy.
Lütfen.
(23:10)
Yeosang&san
Yeosang:
San
Neredesin?
Lütfen cevap ver.
(21:30)
Yunho&san
Yunho:
San dostum nerdeysen bir haber ver artık.
Hepimiz meraktan ölmek üzereyiz
Lütfen dön mesajlarımıza.
(21:40)
San mesajları okuduktan sonra telefonu kapatıp, cebine koymuştu. Kos koca iki gündür kendini büyükbabasından kalma, taştan dağ evine kapamış ve kendini dinliyordu.