"San yeter lan artık! Bırak şu ergen triplerini!"
Minginin bağırışıyla San irkilerek diğerlerine baktı.
"Tabi amına koduklarım siz rahatsınız. Gidin başımdan!"
San bütün herkesi yanından kovduktan sonra birkaç dakika düşünceli bir halde oturdu. Ne yapacak? Nerden bulacaktı?
"Hay ben böyle işi!"
Sinirle oturduğu yerden kalkıp sınıftan çıktı. Herkese çarpa çarpa ilerliyor, kimseyi umursamıyordu. Çünkü o okulun badboyu Choi San'dı..
"Yavaş sana be!"
San olduğu yerde kalakalmıştı. Şoktaydı. İlk defa birisi ona yüksek sesle konuşmuştu...
San yavaşça arkasını dönüp kendisinden özür bekleyen çocuğa baktı.
"Bana mı dedin?"
Karşısındaki çocuk tam gözlerinin içine bakarken "Evet. Sana dedim." demesiyle San kahkaha atmıştı. Etraftaki bütün gözler üzerlerine dönerken San karşısındaki çocuğun üzerine yürümüştü. Bu esnada etraftaki herkes;
"Aha. Çocuğun işi bitti."
"Yazık. İyi bir insandı."
"San sikecek belasını."
"Kaçsana oğlum niye duruyorsun!?"
Çocuk duyduğu uyarı cümlesini dinlemeden hala San'ın gözlerinin içine bakıyordu.
"Sen benim kim olduğumu biliyor musun?"
San karşısındaki çocuğu bakışlarıyla ezmeyi planlasa da karşısındaki çocuk tepkisiz ona bakıyordu.
"Bildiğimi söyleyemem ama ününü çok duydum. Choi.San."
San bu cümle ile sinirlenirken arkadan gelen "Wooyoung!" sesiyle arkasına baktı. Tanımadığı birisiydi. Eş zamanlı yanına gelen arkadaşlarıyla yan gülüş atmıştı.
"Demek ismin wooyoung."
San yan gülüşle wooyoung'a bakmaya devam ederken yanına gelen Jongho "Yeosang?" demesiyle bakışları wooyoung'un yanındaki çocuğu bulmuştu. "Jongho?"
...
"Bu ne sikim ilişki lan böyle?"
Mingi'nin tepkisine hepsi katılmış Jongho'nun cevabını bekliyorlardı.
"Neresini anlamadınız? Daegu da yaşarken orada komşumuzdu. Sonra öğrendim ki babaannemin evlatlık oğluymuş, sonra da öğrendim ki amcamın ilk oğluymuş... Cidden bu ne sikim ilişki lan böyle?"
Jonho'nun dediğine herkes gülerken San başka şeyler düşünüyordu. Şu manita işini nasıl çözeceğini? daha sonradan bu Wooyoung'un kim olduğunu?
"Dünyadan San'a?"
San kendine geldiğinde Seonghwa'ya 'Ne var?' bakışları atıyordu.
"Sen cidden iyi değilsin?"
San boş bakışlarla "Ben ne yapacağım lan? Buldunuz mu bişeyler?"
Herkes birbirine bakarken San sıkıntıyla ofladı.
"Sizden yardım bekleyeni bellesinler zaten." Oturduğu yerden kalktığında Seonghwa kolundan çekerek geri oturttu.
"Bulduk birini. Konuştuk ta."
San gözlerini sonuna kadar açarak "Gerçekten mi lan?" dediğinde bütün grup 'evet' demişti. San oturduğu yerden kalkıp "Hadi kalkın lan! gidelim de tanıştırın beni." dediğinde diğerleri de kalkmış ve sınıftan çıkmışlardı.
Alt kattaki bir sınıfa tekrar girdiklerinde San, Wooyoung ile göz göze geldiğinde Kaşlarını çatmıştı. "Yunho! Buraya gel!" Mingi'nin seslenmesiyle bir çocuk ayağa kalktı. San ayağa kalkan çocuğu baştan aşağıya süzdüğünde 'idare eder.' diye düşündükten sonra yüzünde hafif bir tebessüm oluştu.
Yunho San'ın yanına geldiğinde hiçbir şey söylemeden öylece San'a bakıyordu. "Merhaba Yunho." San elini uzattığında yunho korkarak geri çekilmişti. "Korkmana gerek yok. O kadar kaba bir insan değilim. Kişisine göre." son sözlerinde kendisini izleyen Wooyounga bakarak söylemişti.
"Daha sonra konuşuruz o zaman." dediğinde yunho başını sallamıştı. Arkasını dönüp ilerlerken Jongho'nun kulağına. "Sizin bulacağınız partnerin ben..." devamını söylemeden sınıftan çıkmış diğerleri de peşinden geliyordu. Sınıflarına vardıklarında zil çalmıştı. Yerlerine oturup hocanın gelmesini beklerlerken San "Kim buldu bunu?" diye soru attı ortaya. Herkes Seonghwa'yı gösterirken Seonghwa "Hemen satın pezevenkler." diyerek arkadaşlarına yakınıyordu.
"Çok mu aradın Peki?" San'ın sorusunu Seonghwa "Aslına bakarsan Hongjoong'dan rica ettim. O da Yunho'nun ve Wooyoung'un sap olduğunu söyledi. Ee bugün sende Wooyoung ile anlaşamayınca bende yunho ile olur diye düşündüm." dediğinde San "siktir!" dedi.
"O hongjoong'un dilinden düşürmediği Jung Wooyoung muydu?"
...
Hadi bakalım :D
Şimdi canlarım bu kitabı bir bölüm texting yazıp bir bölüm düz yazı olacak bilginize...
Umarım beğenerek okursunuz.
Seviliyorsunuz♥
.8.01.21.