Sana doyamıyorum diye kızamazsın?! *-*

4.1K 252 31
                                    

Kyungsoo ertesi sabah uyandığında Kai'yi yanında göremedi. Telaşlanarak yataktan doğruldu. Doğruldu doğrulmasına ama kasıklarına ve arkasına giren sancıyla inleyerek tekrar yatağa uzandı. Kai'yi görmek biraz daha bekleyemezdi oysa ki. Dün geceden sonra gözünü bir an olsun üzerinden çekmek istemiyordu. Dün gece ilk aşklarını yapmışlardı ve bu kesinlikle son olmayacaktı. Derin bir nefes alıp kararlılıkla ayağa kalktı. Vücudu resmen seks kokuyordu. Ter ve meni. Dün gece aklına gelince kulakları titreyerek dikleşti. Kuyruğunu sallaya sallaya banyoya doğru yürüdü ve aynanın karşısında durdu. İşte oradaydı! Kai'nin dün gece bıraktığı izler oradaydı. Boynunun solunda ve köprücük kemiklerinin hemen üzerinde. Dudakları şişmiş,yer yer yara olmuştu. Gözlerini biraz daha aşağı indirdiğinde,göğsünün üzerinde ki ısırık izleri dikkatini çekmişti. Gülümsemeye devam ederek elini o izler üzerinde gezdirdi. Bu.. Mükemmel bir duyguydu. Saçlarını karıştırdı ve derin bir nefes aldı. Küvete doğru ilerledi ve musluğu açtı. Su hızla dolarken,Kyungsoo şarkı mırıldanıyordu.

Küvet dolduğunda yavaşça içine girdi ve kuyruğuna değen suyla irkildi. Başını geriye yasladı ve sıcak suyun rahatlığıyla gözlerini yumdu...

Ne kadar süre orada olduğunu bilmiyordu ama tüm kasları gevşeyince tekrar uyuya kalmıştı. Gözlerini açar açmaz sudan fırladı. "Lanet olsun Kai! Ne arıyorsun burada?" "Ne? Ne var?" "Ben şuan da çıplağım?" "Sana doyamıyorum diye kızamazsın?!" Gözlerini büyüttü ve şirince gülümsedi. Kyungsoo daha ne olduğunu anlamadan Kai onu kucağını almıştı. Kyungsoo fark etmemişti belki ama Kai'de kendisi gibi çıplaktı. Birbirlerinin dudaklarını deli gibi sömürürken,Kai sertleşmiş penisini Kyungsoo'nun deliğine konumlandırdı. "Kai.. Ben hala hassasım..?" "Yani?" Kyungsoo Kai'nin bu ilgisiz cevabına sinirlenmişti. "Yanisi şu seni penisine düşkün kara kedi. Kıçım hala hassas!" Kai başını geriye atarak kahkaha attı. "Fazla bağırma istersen,annemler evde." Kyungsoo gözlerini büyüttü ve söylendi. "Annemler evde ve sen benim yanıma çıplak bir şekilde geldin. Eğer biz yapıyor olsaydık herşeyi duyacaklardı." Kyungsoo tüm bunları söylerken Kai yalnızca başını sallıyordu. "Ve sen şuan karşımda umursamazca başını sallıyorsun. Lanet olsun Kai." Kai sinsice gülümsemeye devam ederken,küvetin tıpasını çıkarttı. Soğuk su delikten akmaya devam ederken,Kai sıcak suyu açtı ve küvete girdi.  Elini uzatıp diğerini çağırdı ve saçlarını köpüklemeye başladı.

Birbirlerine köpükler atarak duş aldıktan sonra,ikisi de havluya sarılmış bir şekilde aynı anda kapıdan geçmeye çalışınca Kyungsoo gözlerini büyütüp dudaklarını büzerek geçmek istediğini belirtti. Gerçekten küçük bir çocuk gibiydi ve Kai'ye göre asla büyümeyecekti. "Kyungsoo,buraya gel." Kai,yatağın ucuna oturmuş Kyungsoo'nun saçlarını kurulamak için bekliyordu. Kyungsoo yavaşça yere oturdu ve başını Kai'ye doğru yasladı. Gözlerini kapatmış beklerken,Bayan Jeon birden içeri girdi. "Çocuk- ah pardon yanlış bir zamanda mı geldim?" Annesi gülerek kapıyı kapatıp çıktığında,koridordan eşine seslendiği duyuluyordu. 

"Min Gyu yah~ Çocukları görmeliydin!"  "Ne! Ne oldu?" Bayan Jeon kıkırdamaları eşliğinde söyledi. "Onlar.. Sanırım yapmışlar." "Aman Tanrım! Ne olacak peki?" "Minik minik KaiSoo'lar olacak şapşal." "Onları yalnız bırakalım da biraz daha vakit geçirsinler."

Tüm konuşmayı dinleyen Kyungsoo,kıpkırmızı yüzüyle kendisine sırıtan Kai'ye baktı. "Gülme. Yah! Kai,gülme diyorum." "O kadar tatlısın ki~ Ang,gwiyooo!" "Bana aegyo yapma Kai,bana aegyo yapma." "Pekala bebeğim. Imm.. Nerde kalmıştık?" Kai istediği cevabı almak için Kyungsoo'nun yüzünü incelerken,Kyungsoo belindeki havluyu bir kenara atmış ıslak vücuduyla Kai'nin üzerine çıkmıştı. "İşte burada kaldık bebeğim." Kyungsoo,Kai'ye sunduğu 'Hassasım.' bahanesini unutarak çoktan diğerini içine aldığında,Kai ne olup bittiğini anlamaya çalışıyordu. "A-ah Tanrım! Hassasım d-demiştin..." 

You're still my little cat (M)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin