Kyungsoo!! Buraya gel.

3.8K 267 32
                                    

Arkadaşlar bir önceki bölüm sonu notunda da söylediğim gibi,bu bölümde çocuklar büyüyecek. Hatta o kadar çok büyüdüler ki şuanda Kai 16 Kyungsoo 15 yaşında. 

Kai,ayakkabılarını girişe fırlatıp salona girdiğinde diğerine seslendi. "Kyungsoo!! Buraya gel." Nefes nefeseydi ve parmaklarını saçlarından geçiriyordu. Kyungsoo,hızla merdivenler inip salona girdiğinde telaşlanmıştı,çünkü Kai'ye birşey olduğunu düşünmüştü. Kai,sen iyi misin?" Kai,sinirler diğerine döndü ve tek adımla burun buruna geldiler. "Sen,beni deli etmek için mi uğraşıyorsun ha?!" Kai bağırdığında Kyungsoo ürkerek geriledi. "Ne  yaptım ki?" diğeri mırıldandığında Kai daha da sinirlenmişti. "Bana. Sakın. Masum. Numarası. Yapma." Kyungsoo gözlerini kaçırmıştı. İşte,gerçekten yaptığının kanıtıydı bu. "Öğrendin mi?" "Hah! Öğrenmeyeceğimi mi sandın?" "Ama-" "Ne ama,bir de açıklamamı yapacaksın?" "Kai,dinleyecek misin?! Ben sadece Chanyeol hyungun parfümünü koklamak istemiştim,sonra o beni öpmeye çalıştı. Bende hemen eve geldim. Sana söylemedim,çünkü sen gerçekten çok kızacaktın ama zaten öğrenmişsin. Kimden öğrendin? Bak yemin ederim ben birşey yapmadım Kai." Kyungsoo soluklanarak sustuğunda Kai'nin yüzünde kızgınlık yerine şaşkınlık vardı. "S-sen ne dedin? Kyungsoo,sen o şerefsizin sana dokunduğunu mu söyledin?! Sana benden başkası dokunmayacak demedim mi ben?" Şimdi Kyungsoo şaşırmıştı. "Sen bunu yeni öğrendiysen bana kızdığın şey neydi?" "Lanet olsun Soo! Annem sadece yine marketten kuyruğunla çikolata aşırdığını söyledi."

Kai,koltuğun üzerine attığı çantasını alıp,ayaklarını vura vura merdivenlerden çıktı. Kyungsoo fena çuvallamıştı ve bu sefer nasıl toparlayacağını bilmiyordu. Küçükken olsa iki şeker hareketle Kai'nin gönlünü alıyordu ama şimdi tatlılığı bile kurtaramazdı. Kendine tokat atıp,koltuğa oturdu. Annesi ve babası kapıdan içeri girdiğinde Kyungsoo ayağa kalktı. "Kyungsoo,annen yine çikolata aşırdığını söyledi." "Evet,baba." "Oğlum,sana söyledim. Çok yememelisin,yoksa.." "Evet baba,yoksa hormonlarım tavan yapar. Tamam baba." Kyungsoo ellerini iki yanına vurup,kuyruğunu sallayarak merdivenlerden yukarı çıktı. Bay ve Bayan Jeon şaşkınlıkla birbirlerine baktılar. Kyungsoo'yu ilk defa bu kadar agresif görmüşlerdi,bir de Kai'yi görselerde kim bilir ne olurdu.

Kyungsoo,Kai'nin odasının kapısını çaldığında kalbi neredeyse duracaktı. "Kai,girebilir miyim?" Ses gelmiyordu. Kyungsoo tekrar seslendiğinde bu sefer odaya adım atmıştı ama Kai içeride değildi.  Nereye gitmişti ki? Odadan çıkmak için yöneldiğinde başka bir kapı açılmıştı ve Kyungsoo o tarafa döndüğünde saçlarından sular süzülen Kai'yi gördü. Henüz Kyungsoo'yu görmemişti ve şuanda saçlarını sallıyordu. Kyungsoo su yüzünden tısladığında Kai'nin kulakları birden dikilmişti. Göz göze geldiklerinde Kyungsoo yutkundu ama Kai arkasını dönüp dolaba yöneldi. Söylediği tek şey ise "Çık dışarı." olmuştu. Kyungsoo umursamayıp,Kai'ye yaklaşıp omzuna dokunduğunda Kai'nin kulakları titremişti ama kendine hakim olmaya çalışıyordu. Son zamanlarda Soo onu çok tahrik ediyordu ama bugün öğrendiği şeyle kendini uzun bir süre tutması gerekiyordu. Sıra Kai'deydi ve Kyungsoo'yla oyun oynamalıydı. Tıpkı küçükken Soo'nun ona yaptığı gibi. 

Bu bölümü gerçekten çok uykulu bir şekilde yazmıştım. Bu yüzden de hiç içime sinmedi. Ama umarım siz beğenirsiniz.. 

You're still my little cat (M)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin