''Baba yapma ne olursun yapma bu kadarı çok fazla niye bilmiyorum sevmedin beni tamam ama beni istemediğim bir adamla, abim olarak gördüğüm kuzenimle evlendirme baba yapma ne olursun.'' diye babama yalvarırken suratıma iğrenir gibi bakıyordu.
''Yıkıl karşımdan zırlama evleneceksin dediysem evleneceksin elin zibidileriyle sürtmeden düşünecektin bunları o zaman '' diye bağırıp suratıma tokadı indirecekken bir kaç adım geri çekildim. Sinirle suratıma bakarken artık beni dövmesine izin vermeyecektim yıllarca uyguladığı şiddetti haftalardır attığı tokatların yanı sıra artık bana dokunmasına müsaade etmeyecektim.
''Ben kimseyle sürtmedim! Ben seviyordum Merti , Allah kahretsin düştüm bir hataya, senin bana vermediğin sevgiyi verecek sandım. Ben senin yüzünden bu haldeyim baba senin yüzünden, bir kez okşamadın başımı bir kez bile kızım demedin sen bana. Varsa yoksa oğulların vardı, namusun vardı. Senin için ben bir hiçtim her zaman. Bir annem vardı onu da aldın elimden şimdi de hayallerimi alıyorsun ben 23 yaşındayım bana çektirdiğin bu çile neden baba'' diye bağırdım boğazım yırtılırcasına, gözyaşlarım sicim gibi yanaklarımda özgürlüklerini ilan ederken elimi yanaklarıma götürüp sildim.
Onun karşısında daha fazla ağlamayacaktım koşarak odama gidip kapıyı kapattım, arkamdan bir şeyler söyleyerek bağırıyordu, gözlerimden hala yaşlar süzülürken lanet ettim. Evet hatalıydım evet yapmamam gereken bir şey yapmıştım ama en büyük hatam güvenmekti, hayatımda tek güvenebileceğim adama hiçbir zaman güvenememiştim. Ben babama asla güvenememiştim. Sonra biri çıkageldi tamam dedim bu adam benim her şeyim olur; babam olur, ailem olur, sevdiğim olur. Olmadı olmamakla kalmayıp sadece kullandı, onun arkadaşlarıyla girdiği iddiaya kurban giden bir aptaldım ben.
Hayatımı mahvedip gitti onun kılına zara gelmezken ben abim olarak büyütüldüğüm adamla evlendirilecektim , yediğim bir ton dayağın acısını gram hissetmezken kalbimde ki acı ve içimde ki vicdan azabım asla dinmiyordu, yalnızdım ben en çokta şuan yalnızdım babaannemin de elinden hiçbir şey gelmiyordu bu sefer, kendi odasında içli içli ağlıyor ve babama asla karşı gelemiyordu onun daha fazla üzülmesini istemiyordum çünkü benim yüzümden hastalanacak diye ödüm kopuyordu. Bir tek annemle babaannem severdi beni annem 'cennetteki balım' diye severdi beni umarım şimdi cennette bal ırmağının yanına oturmuş mutlusundur annem, umarım beni izlemiyorsundur umarım kızının bu hallerini görmüyorsundur diye düşündüm içimden. Kapım tıklandı 'gel' diye mırıldandım ama sesim çıkmadı. Kapı açıldı benim hayatımın içine sıçan ikinci gereksizde gelmişti, 'hah' dedi iç sesim 'bir sen eksiktin çünkü.'
''Akşama annemler gelecekmiş Asel, seni abime istemeye görümcen oluyorum artık benle iyi geçinirsin herhalde'' diyerek sırıttığında dişlerimi birbirine bastırdım bir kaşık suda boğmamak için kendimi zor tutuyordum.
''Dila git bak cidden zor tutuyorum kendimi çık odamdan'' diye sinirle söylendiğimde gözlerini kısıp çemkirmeye başladı.
''Şuna bak hem suçlusun hem güçlüsün elin erkeğiyle yatarken bana mı sordun kızım abim seni bu halinle kabul ediyor yat kalk dua et bence çok fazla da konuşma'' dedikleriyle iyice gerilirken elimin altında ki çarşafı sıktım.
''Utanmıyorsun demi Dila hiç utanman yok kardeş gibi büyüdük biz seninle hiçbir zaman beni senin kadar da sevmediler prenses olan hep sendin neye bu öfken kinin ben anlamıyorum seni, rahat bırak beni Dila'' diyerek laflarımı tamamladım bana yandan bir bakış atıp odamdan çıkarken babaannem girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Armağan
Teen FictionBen Asel (...) Annem her zaman 'hayallerimi sen yaşayacaksın benim yapamadıklarımı sen yapacaksın benim olamadığım kadar güçlü olacaksın benim eğdiğim gibi o boynunu eğmeyecek daima dik tutacaksın hata da etsen benim hatamdır dersimi aldım diyip da...