Yatağımda uzanmış tavanı izliyordum. İçerde beni istiyorlardı, herkes mutlu gülücükler saçarken ben ölü gibi yatıyordum, sessizlik bütün ruhumu ele geçirirken derin bir nefes aldım, yatağın üzerinde oturur pozisyona geldim. Gözüm babaanneme takıldı camın önündeki eskimiş olan annemin tekli koltuğunda oturmuş dışarıyı seyrediyordu. 'Özür dilerim annem, özür dilerim babaannem size boynumu eğmeyeceğim demiştim oysa şimdi size boynunuzu eğdiren kişi benim, affedin beni..' sesimi zar zor buldum içeride bir yerlerden alıp çıkardım ve babaanneme seslendim.
''Üzme kendini dik duracağım, dik durmazsam annemi üzerim ben ne zaman annemi üzdüm?'' diyip dışarıda ki dikkatini kendi üzerime çektim babaannem gülümseyerek yanıma geldi gülümsemesinde ki acıda boğuldum yılların getirdiği o kırışıklarında huzur buldum, gülümsemesine karşılık gülümserken babaannem çoktan yanıma oturmuştu saatlerdir bu odadan dışarı çıkmamıştık.
''Aferin yavrum, tabii ki dik duracaksın ben üzülüyorum bakma sen bana yaşlıyım ben karınca ölse ona bile üzülürüm duygusal kadınım ben. Sen böyle hep gül, gül ki dünyada ki cennetimi göreyim güzel gözlümm.'' diyerek yanaklarımdan öptü hep daha fazla sevdi beni her gün biraz daha sevdi. Babamın eksikliğini hissetmeyeyim diye onun beni sevmediği kadar beni sevdi ona inat çok sevdi.
''Ne yapacağımı bilmiyorum babaanne, öyle bir çıkmazdayım ki sanki hangi yöne gidersem gideyim çıkmaza çıkacak o yolların sonu hep karanlık olacak gibi geliyor.'' diyip seslice nefesimi dışarı verdim nefesim titreyerek çıktı ağlamam için birinin bana dokunması yeterdi şuanda.
''Kızım sana akışmıyor bu sözler sen hukuk okumadın mı yoksa bizi mi kandırdın bakayım? Senin yolunda yönünde aydınlık, bembeyaz duydun mu beni, gideceksin sen buralardan çalışacaksın hayalini kurduğun mesleğini icra edeceksin anneni de beni de gururlandıracaksın deme böyle şeyler senin gibi güzel, zeki kıza bu sözler yakışmaz sen daima umut dolu olacaksın. Karamsarlık hayatının bir parçası olmayacak. Kendi haklarını savunan biri olacaksın neden mesleğini yapmana izin vermediler sanıyorsun kuzum. Neden günlerce gitme mesleğini yapma diye kilitledi o seni abin olacak hayırsızla baban çünkü eğer gidip mesleğini yapsaydın onlardan gitmiş olacaktın onlardan kaçmaya biraz daha yaklaşmış olacaktın avukat olmanı istemediler çünkü kendi hakkını savunursan başlarına gelecekleri bildiler ben bu yüzden demedim hukuk okuduğunu hep başka bir şey okuduğunu söyledim babanda yiyordu çokta umurunda değildi. Çünkü tahmin edemiyordu hukuk okuduğunu, çok şey yaşandı senin bilmediğin benim bilmediğim çok fazla şeyler oldu, kötü şeyler ama bu kötülüklerin arasında ki güzellik de iyilik de sendin yavrum o yüzden halledeceğim sen güven babaannene içini karartma içi kararın insanın bir süre sonra kalbi kararır'' diyerek sarıldı bana. Bende ona sarıldım sıkıca ne zaman ayrılacaktı yollarımız acaba bir daha ne zaman görecektim babaannemi bilmiyordum ama kendi ayaklarımın üzerinde durduğumda ilk işim babaannemi de buradan kurtarmak olacaktı. Kapı çalmadan çat diye açıldı hemen babaannemden ayrılıp kapıya baktım, Dilay gelmişti. Sadece ne var dercesine gözlerine baktım.
''3 gün sonra evleniyorsun canım aa bak buda yüzüğün takarsın sadece düğün olacak kınaya, nişana gerek duyulmadı sonuçta onları hak etmek lazım biz seni temiz alıyoruz ki'' dedi, gözlerime sıkıca kapatıp açtım boğazıma hıçkırığım takıldı peyda olmaması için sertçe yutkunarak Dila'nın gözlerinin içine baktım elinde ki yüzüğü gözüme sokarak masanın üstene koydu.
''Evet bence de nişana, kınaya gerek yok siz o masrafları boşuna benim için yapmayın abin için harcayın tedavisi işe yaramamış diye duymuştum bir daha denesin o parayla belki bu sefer işe yarar '' dedim, Dila sinirlenerek bana baktı.
''Bu dediklerini çeride ki herkese söyleyeceğim Aselcim seni pek iyi dövememişler anlaşılan dilin uzadıkça uzamış bu sefer sadece dövmekle kalmayıp dilini de kısaltsınlar azıcık.'' diyerek suratını buruşturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Armağan
Teen FictionBen Asel (...) Annem her zaman 'hayallerimi sen yaşayacaksın benim yapamadıklarımı sen yapacaksın benim olamadığım kadar güçlü olacaksın benim eğdiğim gibi o boynunu eğmeyecek daima dik tutacaksın hata da etsen benim hatamdır dersimi aldım diyip da...