Şuan deli gibi temizlik yapıyordum atılan mesajın üzerinden 2 ay geçmişti, bir daha mesaj gelmemesi için telefon numaramı da değiştirmiştim. Kendi evime geçmiş işe gidip geliyordum Onurun arkadaşıyla anlaşamamıştım bu yüzden de bir şirkete başvuru yapıp kabul edilir edilmez oraya geçmiştim, çok güçlü bir geçmişim yoktu açıkçası kabul edilme gibi bir ümidim de yoktu fakat hayallerimizi, ideallerimizi ve başarmak istediklerimizi en az 3 sayfa olacak şekilde 1 gün içinde yazmamızı istemişlerdi Canan Hanımın asistanı Leyla'nın dediğine göre hayallerim onu çok etkilemiş ve başarabileceğimi düşünüyormuş sırf hayallerim için beni işe almasına şaşırmakla birlikte mutluda olmuştum.
Onurla 1,5 aydır görüşmüyorduk sadece bir kaç kez mesaj atıp nasıl olduğumu ve nasıl gittiğini sormuştu, onun dışında da yazmamıştı aslında çok kısa bir sürede olsa Onura alışmıştım yazmak çok istesem de rahatsız olur diye vazgeçiyordum. Oda bir süre yazmış sora bırakmıştı yaklaşık 3 haftadır hiç yazmamıştı, yüksek ihtimal sıkılmıştı.
Hayatım monoton ve yorucu geçerken babamlara dava açmayı çok istesem de olduğum yeri görmelerini istemiyordum henüz onlarla karşı karşıya gelmek için hazır değildim. Uzun süre sonrada olsa cezalarını çekmeleri için elimden gelen her şeyi yapacaktım.
Yorgunluktan kendimi taşıyamaz hale gelmiştim. Evi neredeyse sürekli temizliyordum düşüncelerime engel olması için düşündükçe delirmenin kıyısından dönüyordum. İlk eve geldiğim zamanlar her gün evi temizliyordum artık 3 günde bir temizliyordum düşüncelerle boğuşmak en kötü şeydi.
Koltuğun üzerine oturmuş nefesimi düzenlemeye çalışırken zil çaldı.
Kim gelmişti acaba?
Bunu öğrenmek için kapıya bakman gerek salak!
Düşüncelerim yine kendi içinde çatışmaya girerken ben çoktan kapıya gelmiştim ev 1+1 ve fazlasıyla küçüktü. Kapının deliğinden baktığımda Merve'yi gördüm. Yarın geleceğini söylemişti niye haber vermeden geldi ki acaba? Hızla kapıyı açtım.
''Hoşgeldinnnnnnn'' dedim, sesimi yorgunluğuma rağmen enerjik çıkarmaya çalışmıştım.
''Gelmedim, neden telefonlarına bakmıyorsun sen ya.'' diyerek eve girdi hemen yanda ki dolapa çantasını tıkarken şaşkınlıkla ona bakakalmıştım. Kapıyı kapatmak üzereyenken.
''Kapatma abim geliyor, arabayı park ediyordu.'' Ne Onur mu gelmişti? neden ki.
''Abin mi geldi? Niye.''
''Telefonunu açmayınca apar topar kaldırdı beni gideceğiz diye, arabayı park etmeden indirdi git bak çabuk sen diye. Ben demiştim temizlik yapıyordur duymamıştır diye bak şu tipine temizlik yapıyormuşsun işte.'' dedi ve salona geçti bu kızın konuşma temposuna asla alışamayacaktım sanırım.
dolabın aynasından kendime baktım üzerimde tayt ve yarım sporcu atleti vardı eğer babaannem olmasaydı ne ev tutabilirdim ne de kendimi ekonomik anlamda düzeltebilirdim sanırım. Saçımı tepeden dağınık bir şekilde toplamıştım hemen saçımı açtım ve Onuru beklemeye başladım.
Niye saçını açtın?
Normal biri geliyor?
Sanki senin saçına mı dikkat edecek?
Abartıyorsun.
Düşüncelerim yaptığım harekete saydırırken Onur çoktan gelmişti.
''Telefon kullanmak için var, her gün temizlik yapmaya devam mı ediyorsun?'' dedi, içeriye geçmişti çoktan bende kapıyı kapatmıştım.
''Her gün temizlik yaptığımı sana söylediğimi hatırlamıyorum?'' dedim soru sorar gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Armağan
Teen FictionBen Asel (...) Annem her zaman 'hayallerimi sen yaşayacaksın benim yapamadıklarımı sen yapacaksın benim olamadığım kadar güçlü olacaksın benim eğdiğim gibi o boynunu eğmeyecek daima dik tutacaksın hata da etsen benim hatamdır dersimi aldım diyip da...