Bölüm 68

2.1K 182 154
                                    

Hayatınızda ilk amacınız mutluluk olmalıdır. Çünkü mutlu olmadan gerçekleştirdiğiniz her ne varsa güzel gelmez göze. 

Mesela ev seçerken, görünüşü güzel olanı değil en mutlu olacağınız, içinde en çok eğleneceğiniz evi seçmelisiniz. Ya da meslek seçerken, maaşı en iyi olanı değil de en mutlu olacağınız mesleği seçmelisiniz. 

Hayat da böyledir. Dışarıdan güzel gözüken hayatı değil de yaşarken mutlu gözükeceğiniz hayatı seçmelisiniz. Aksi halde siz mutluluğu bulmazsanız onun size gelmesi fazlasıyla uzun sürecektir. 

Size kendimden küçük bir örnek vereyim. Eski evim gayet iyi bir evdi ama içinde mutluluğun tek bir harfi bile yoktu. Oysaki askeriye benim için bir ev olmuştu. Her ne kadar benim olmasa da içinde mutluluk vardı. Sevgi ve arkadaşlık. 

Meslek olarak ise hayallerimi gerçekleştirmiştim. Canımı riske atan ama hayatıma neşe katan iyi bir meslek seçmiştim. Seçtiğim mesleğin doğruluğu bana birçok avantaj sağlamıştı. Mesleğimle birlikte harika bir eş, harika bir kanka ve iyi abilere sahip olmuştum. 

Eskiden doğru düzgün bir ailem olmasa da şimdi sayamayacağım kadar çok insan vardı hayatımda ve ben bunların hepsini doğru kararlara bağlardım. Biraz da şansa tabi. 

Saat gece 3.46 yı gösterirken uyanmıştım. Rüyamda gördüğüm kara dut yüzünden ağzım sulanmıştı. Ama Poyraz'ı bir türlü uyandıramıyordum. Aslına bakarsanız 6 aylık hamileliğimde ilk defa aş eriyordum garip bir şekilde ama yine de çekinmiştim. Gözümün önünden geçen dutlar yüzünden daha fazla dayanamadım. Poyraz'ı dürtüp 

" Poyraz uyanman lazım " dedim. İlk önce mırıldandı. Sonra da uykusuna devam etti. 

" Poyraz kalksana " 

" Daha saat gelmedi Oya. Uyumaya devam et " göz devirip 

" Poyraz kalk " dedim. Gözlerini zorla araladı. Beni oturur halde görünce 

" Niye kalktın sen? " dedi. 

" Şey benim canım bir şey istedi de " birkaç saniye boş bakındıktan sonra 

" Canın bir şey mi istedi? " diyerek ayağa kalktı. 

" Evet "

" Ne istiyorsunuz? " 

" Dut istiyorum. Kara dut " ayağa kalkıp 

" Sonunda bir şey aş erdin be. Şükürler olsun Allah'ım. Bekle sen bulucam ben güzelim " o ayağa kalkarken onu durdurdum

" Erik de mi alsan acaba?" Diye mırıldandım. Gülümsedi.

" İkisini de alırız güzelim. " cüzdanını ve telefonunu aldığı gibi aşağı indi. Az sonra da aşağıdan kapı sesi gelmişti.

Poyraz ve Ayfer anne benim aş ermememden rahatsızdı. Diğer hamile kadınların çoğu aş erirken benim neden aş ermediğimi ciddi anlamda merak etmeye başlamışlardı. Hatta Ayfer anne canım istesin diye bir sürü şeyden bahsetmişti bana ama hiçbirini istememiştim. 

Bu gece de rüyamda gördüğüm için dayanamamıştım. Erik de öylesine aklıma gelmişti.

Gözümün önünden kara dutlar geçerken yaklaşık 45 dakika geçmişti ki kapı açıldı. Mutfaktan su sesleri gelirken daha fazla dayanamadım. Aşağı indiğimde aldıklarını yıkarken buldum. Benim geldiğimi görünce masaya bıraktı tabakları.

" Sadece dut alsan da olurdu " dedim demesine ama masadaki erikler, çilekler ve dutlar öylesine güzeldi ki itiraz edemedim. Çileklerin  saplarını bile koparmıştı. Eriğin yanına tuz koyduktan sonra da yanıma oturdu.

SNİPERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin