bölüm 7

9.3K 421 14
                                    

Burnuma mis gibi kokular gelmesiyle uyandım. Ohh mis be. Yavaşça doğruldum ve masaya baktım. Abilerim masanın kenarına geçmiş beni bekliyordu. Ve masada lahmacun vardı. Gözlerim kocaman olmuş şaşkınlıkla onlara bakıyordum. Bu halime güldüler ve Emre abi yanıma gelip beni kaldırdı. Beraber masaya oturduk ve

" Offff beee bitanesiniz siz abileriiimmmm " dedim keyifle bana bakarak gulumsediler. Hemen yemeye başladık yaklaşık ikinci lahmacunumu bitirmek üzereyken kapı çaldı ve Asım abi

" Gel " dedi içeri genç bı adam girdi ve gözlerini bana çevirip

" Komutanım Oya hanımın misafiri varmış bahçede"

" Kim ki " dedim .

" Annenizmiş "

" Annemmis öyle mi" yeminle şaşkınlıktan ölucektim. Benim bir annem yoktu ki . Kafa sallayıp

" Benim bı annem yok ki " dedim.

" Anlamadım" dedi kapıdaki adam

" Tamam gelicem ben " kafa sallayıp dışarı çıktı. Yavaşça sandalyeden destek alarak ayağa kalktım. Benle birlikte hepsi kalktı.

" Siz devam edin gelicem ben "

" Ben geliyim mi "

" Gerek yok Poyraz yalnız olalım" kafa salladı yavaşça topallaya topallaya dışarı çıktım. Merdivenleri zorla inerken sonunda bahçeye çıktım. Orda masalardan birinde oturmuş etrafı inceliyordu. Sonra burun kıvırıp duruyordu. Ya siz gelin de böyle bı kadını anne kabul edin. Hem sizi sevmez hem döver hem söver . Neyse yavaşça yanına gittim. Ayağım dikkatini çekmiş olacak ki oturur oturmaz

" Ayağına noldu" sorusunu es geçerek

" Niye geldin"

" Konuşmak için"

" Sen benle ne konusucaksin ki sen benle 22 yaşıma kadar kaç kere gelip konuştun a pardon unutmuşum iş yaptırıp döverken di mi hadi acele et senden önemli işlerim var"

" Ne diyorsun sen annenim ben senin benden başka ne işin var "

" Annemsin öyle mi" diyip alayla güldüm ve devam ettim

" Allah aşkına ne soyliyceksen soyle ve git ağzımı açtırma bana "

" Söylesene ağzını açsana" diyip bı tokat geçirdi. Kafam biraz sağa kaysa da geri topladım. Arkamdan sesler geliyordu. Biliyordum bana bakmaya gelmişti hepsi ve hepsi deliriyordu . Artık kendimi tutamadım ve bağırmaya başladım

" İşte senin lanet olasıca anneliğin bu kadar öz evladı erkek değil de kız oldu diye ve onların tek şansı oldu diye öz kızına her türlü işi yaptıran itiraz edip yapmayınca döven her fırsatta aşağılayan bir kadınsın sen. Ya sen ne zaman benim sana anne dediğimi duydun ki . Dur ben soyliyim hiç di mi neden sen bı anne değilsin sen anne olmazsın. Senden bir şey olmaz olamaz. Şimdi buradan defol ve bidaha karşıma çıkma. "

" Ne diyorsun sen be " diyip tam tekrar vuruyordu ki arkadan bı el onu tuttu. Bakmama gerek yoktu. O Poyraz di biliyordum. O kadın başını kaldırıp Poyraz a baktı sonra bana bakıp

" Püü yazıklar olsun sana bu o gün eve getirdiğin çocuk di mi  Bırak sen bunu çocuğum yazık olur sana dayak arsızı bu bıktırır seni"

" Ben onu bırakmam ölsem de bırakmam şimdi siz burdan ya kendiniz gidersiniz ya da şu arkada duran yediliden biri alır ne dersiniz " kadın arkama bakti şöyle bir ve yutkundu. Kafa salladı ve bana döndü

" Gidiyorum aslında buraya büyük bı umutla gelmiştim belki bana hoşgeldin anne dersin benle sohbet edersin ama yok öyle bir şey sen iyice kötüleşmişsin " kollarımi iki yana açtım ve

" Bunu sen yaptın benim gibi sakin iyi bı kızı sadece annesinin tek kelimesine muhtaç bı kizi sen bu duruma getirdin. Benim içimdeki sen de o adam da öldü siz bende öldünüz . Siz bende yoksunuz. Size bir şey olsa ben ne halt yicem ne tepki vericem onu bile bilmiyorum. Ağlar mıyım üzülür müyüm bilmiyorum bile sen ne anneliginden bahsediyorsun" bana son kez baktı ve

" Bu söylediklerine pişman olucaksin" dedi ve gitti. Arkasında öylece baktım ve yere çöküp ağlamaya başladım. Ayak sesleri gelince ellerimi kaldırıp

" Nolur gelmeyin" dedim sesim öyle güçsüz öyle aciz gelmişti ki . Onlar da fazla uzatmadi. Ayak sesleri kesildi. Biliyorum görmemişlerdi sadece gelmiyorlardi. Ben de yere çökmüş kafamı yere yaslamış hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Şu an o kadar gucsuzdum ki dünyanın en aciz en zavallı insanı bendim . Ne kadar ağladım bilmiyorum ama en son gözlerim kapandı ve yere yığıldim arkamda bıraktığım koca bı bağırisla.

Uyandığımda beyaz tavanla karşılaştım evet yine revirdeydim. Olanlar birden aklıma akın edince kendimi tutamadım ve yine ağlamaya başladım. Şu an sadece yanımda Poyraz i istiyordum.

" Poyraaazzz " diye bağırdım. Ses gelmedi.

" Poyraazz " diye tekrar bağırdım. Ve bı anda kapı kırılırcasina açıldı ve Poyraz soluk soluğa içeri daldı.

" Oya " dedi . O kadar korkulu o kadar kötü görünüyordu ki kendimi suçlu hissettim. Hemen yanıma geldi.

" Noldu Oya"

". Poyraz sana ihtiyacım var " dedim dememle birlikte bana sarılması bir oldu. Bu zaten aramızda son konuşmaydi. Sarıldık hemşire geldi geçmiş olsun dedi cart curt işte hiç konuşmadım. İstemedim yüzüm gülmedi. Yavaşça odaya girdik. Hepsi koltukta bizi bekliyordu. Biz girince yanıma geldiler ama ben bir şey demeden sadece yanlarından geçip yatağıma uzandım. Gözlerimi kapattım ama kapatmamla gözyaşlarım süzüldü hemen gözlerimden. Kendimi durduramıyordum. Gözlerimi açıp

" Banyo ses geçiriyor mu "

" Pek değil neden "

" Hiç " dedim pek konuşmadım. Yavaşça kalkıp banyoya gittim kapıyı kapatıp kitledim ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Bir yandan ağlıyor bir yandan da bağırıyordum tabi eşyaları da devirmem çabası.

" Lanet olsun lanet olsun senin gibi anneye gelmis anne kız konuşalım diyo sen ne zaman benle konuştun ki " diyip çöp kutusuna tekme attım. Ayağım şu an önemli değildi. Sinirlerim gerilmisti.

" Şuna bak ben nerdeyse iki buçuk aydır burdayım ama hanımefendi daha yeni geliyor hani gelmesi önemli değil anne kız konuşalım diyor ya sen anne misin ne olmaz olsun senin gibi anne " diyip duvara tekme attım.

" Gelmiş ne kadar dayak arsızı olmuşsun ne kadar kötü birisin diyo bak bak beni kim bu hale getirdi acaba " diyip aynaya yumruk attım. Ayna parçalara ayrılırken ben yere çöktum ve ağlamaya koyuldum ve tam o an kapı yanıma düştü. İçeri hepsi girince etrafa şaşkınlıkla baktılar. Poyraz hemen yanıma gelip

" Oya oya bana bak güzelim iyi misin bana bak Oya" ona çevirdim gözlerimi. Gözlerimden öptü beni. Sonra kucakladı. Hiçbir şey demeden kafamı yasladim göğsüne. Konuşmak istemiyordum. Konuşmayacağım da. Rekorum iki buçuk hafta . Hiç konuşmadım. Ne hocalarla ne başkasıyla. Beni yataga yatırıp elimi aldı elinin arasına. Doğru ya elim. Aynaya yumruk atınca kötü olmuştu. Ama hiçbir şey şu kalbimdeki gibi baskı yapıyordu bana. Beni sevmemeleri bı bırakın şiddet gormem bile yeterli. Herneyse. Alim koşarak geldi yanıma ve elimi aldı. Bir şey döküp sildi. Canım aciyordu ama önemsemiyordum. Elimi sarıp bacağıma uzandı. Ha onla da tekme atmıştım. Onu da temizledikten sonra bana hap verip geri çekildi. Verdiği hapı içtim ve gözlerim kapanmaya başladı

" Ne verdin Alim"

" Uyku ilacı ve sakinleştirici abi "

" Tamam ne kadar uyur"

" Yaklaşık 2 saat"

" Hadi beyler çıkalım da uyusun kız bugün baya kötü oldu" sonra ayak sesleri geldi ve ben derin bı uykuya daldım

SNİPERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin