bölüm 19

5.4K 287 33
                                    

Başımdan aşağı bı kova su dökülmesi ile uyandım sabah. İrkilerek kalkmamla karşımda komutanı gördüm. Kafamı çevirince herkesin beni izlediğini gördüm. Onlar da ıslaktı. Anlaşılan en sona kalmıştım. Hemen ayağa kalkıp komutana baktım.

" Oya " dedi komutan

" Komutanım" diyerek karşılık verdim.

" Uykunuz tatlı mıydı hanfendi" cevap vermeyince bağırdı.

" Burası askeriye sabah altıda kalkılacak " dedi. Sonra bana yaklaşıp daha çok bağırdı

" Buradaki tek kadınsın bu demek değil ki seni ayırıcam sana daha çok yüklenicem Oya kendine dikkat et  beş dakika sonra aşağıdasın "

" Komutanım biz"

" Siz değil" dedi ve çıktı. Arkadasindan öylece bakarken bu adama ne olduğunu düşünüyordum.

" Oya hazırlan güzelim" dedi Poyraz. Hızla üstümü değiştirdim ve

" Şans dileyin" dedim.

" İzliycez " dediler . Kafa sallayıp çıktım. Koşarak aşağı indim. Kafamı kaldırmamla onları gördüm. Bana bakıyorlardı. Bana gulumsediler. Komutan görünce ona baktım. Yanıma yaklaştı ve beni şöyle bı süzdü. Sonra da eliyle arkasını gösterdi. Sırt çantası mı.

" Çanta ile askeriyenin etrafında üç tur" dedi. Çantayı sırtıma geçirir geçirmez sarsıldım. Çok ağırdı. Dengemi sağlayıp koşmaya başladım. Üçüncü turumu bitirince belim de bitmişti. Çantayı çıkarıp karşısına geçtim.

" Sınav pozisyonu" dedi. Yere yatınca üzerime tam ağırlığını vermeyerek oturdu.

" Başla 100 tane" dedi. Yavaşça çekmeye başladım. Tam ağırlığını vermese de hem belim ağrıdığı için hem de fazla yük olduğu için zorlanıyordum. Elli beşinci yi çekerken

" Kaç oldu asker "

" 55 komutanım"

" Hayır sıfır" dedi. Bir şey söylemeden çekmeye devam ettim. Bitirince ayağa kalktı ben de kalkıp karşısında durdum. Ellerini yüz hizasında kaldırıp bana bı adım attı. Aynı anda yumruğunu da bana atınca kendimi geri çektim. Arka arkaya yumruk atarken kaçmaya çalışıyordum. En son attığı yumruk kaşıma denk gelince Kaşım sızladı. Elimi kaşıma degdirince kasımın patladığını anladım. Durmadı ve devam etti. Ben de elimi kaldırıp karşılık verdim. Tekmesinden kaçıp zıpladım ve karnına bir tekme savundum. Hafif gerilerken tekrar üzerime yürüdü. Bu sefer belinden silahını çıkardı ve başıma koydu. Kalakalırken gulumsedi ve silahın emniyeti açtı. Aklıma gelen şey ile arkasına baktım. Gözlerimi büyütüp

" AA hoşgeldiniz" dedim. Omzunun üstünden arkasına dönünce silahı savurup kendiminkini çıkardım. Ona doğrulttugum silaha gülümsedi.

" Güzel" dedi. Silahı belime koyarken yanıma yaklaştı. Kaşımı elledi.

" Bugünlük yeter kaşına dikiş attır gece operasyon var " dedi. Kafa salladım. Yanımdan ayrılırken kendimi yere bıraktım. Of ya nasıl yorulmuştum. Gelen ayak sesleri ile gözlerimi açmadım. Başım birini dizine konulunca

" Kıvırcığım " yavaşça gözlerimi araladım.

" Hmm" dedim sadece çok yorgundum.

" İyi misin?"

" Yorgunum" dedim. 

" Kaşın patlamış" dedi. Kafamı salladım. Beni kaldırdı ve kucağına aldı

" Gerek Yok biri görmesin " dedim.

" Bir şey olmaz"

" İndir sen beni " dedim. Homurdanarak beni bıraktı. Ama belimden tutmuştu. Beraber içeri girdik. Beni yatağa otutturdu. Alım hemen önüme gelince ona baktım. İneğe ipliği geçirip bana baktı

SNİPERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin