Bölüm 69

2.1K 171 107
                                    

3 Yıl Sonra

Zaman bazen o kadar hızlı geçerdi ki neyin ne zaman ya da nasıl olduğunu kestiremezdiniz.

Yaşadığınız şeylerin geçmişte kalması sizi rahatlatsa da onları hatırlamak bile içinizi titretebilirdi.

Yaşanmışlıklar yine içimi titretmeyi başarmıştı. Ama iyiydim. Onca şeye rağmen hala ayakta hala dimdiktim.Hayat hala devam ediyordu ve ben onca şeyi geride bırakmış mutluluğumu sımsıkı kucaklamıştım.

Yağız' dan sonra sağlıkla kucağıma kızımı da aldıktan sonra normal bir hayatım olabilmişti. Hayatımı düzene sokabilmiştim. Ve en önemlisi de mutluydum. Daha ne isteyebilirdim ki?

" Bahar dursana abicim " minik kızımın arkasından koşan oğluma gülümsedim. Kardeşini öyle güzel koruyup kolluyordu ki inanın hiç bıkmadan saatlerce onları izleyebilirdim.

Minik kızımın ismini abisi koymuştu. Bahar kokulum diye severken bunu uygun görmüştük. Ve ismi ona çok uymuştu bana kalırsa.

Kızım benim minik bir kopyamdı diyebilirdim size. Henüz fazla uzun olmayan kıvırcık saçları, ve benimkilerden bir ton koyu, yeşil- kahverengi arası hoş gözleri vardı.
Gülüşü adeta baharda ortaya çıkan kuşların cıvıltısı kadar güzel ve huzur vericiydi.

" Abii " Ben kendi kendime onları izleyip düşüncelere dalarken Bahar kendini abisinin üzerine bırakmıştı.

" Bahar kokulu kız çocuğu seni. Yine üzerime düştün " Yağız. Öyle güzel bir abiydi ki onların arasındaki bağ beni çok sevindiriyordu.
Yağız artık 9 yaşında olmak üzereydi. Benim küçük oğlum büyümüş Bahar' ın gelişiyle harika bir abi olmuştu.

" Hadi bakalım çocuklar limonatalarınızı alın " Poyraz içeriden limomatalar ile çıkıp yanıma oturunca Bahar pıtı pıtı gelip babasının kucağına yerleşti. Eline limonatasını alıp iştahla içerken Yağız yanıma oturdu.

Limonatasını eline verip saçlarını karıştırdım. Bana gülümsedi ve limonatasını içmeye koyuldu. Ben de başımı Poyraz'ın omzuna yaslayıp gökyüzünü izlemeye koyuldum.

Hava oldukça açıktı. Bulutlar vardı ama gökyüzünün tamamını kaplamıyorlardı. Yere serdiğimiz örtünün üzerine oturmuş güzel havanın keyfini çıkarıyorduk.

" Hadi bakalım bulutların neye benzediğini bulalım " diyerek olduğum yere uzandım.  Poyraz da yanıma uzanırken Bahar babasının kucağından inmiş Yağız' ın yanına uzanmıştı. Başını Yağız'ın koluna koyduğunda Yağız da onu memnuniyetle karşılamıştı.

Onları izlemeyi kesip başımı gökyüzüne çevirdim. Huzurla gözlerimi kapatırken Yağız' ın sesi doldu kulaklarıma

" Bahar bak sen "

" Hani nerde?"

" Orda ya işte fıstık görmüyor musun?" Gözlerimi açıp gösterdiği yere bakındım. Fıstığa benzeyen bulutu görünce Bahar ın saçlarına minik bir buse kondurdum. Sessizce gökyüzünü izlemeye devam ederken uzun süre kimseden ses çıkmayınca kafamı onlara doğru çevirdim. 

Bahar kafasını Yağız'ın göğsüne yaslamış elini de karnının üzerine koymuş uyuyordu. Yağız ise onun rahatını hiç bozmak istemezcesine öylece kalmıştı. İkisinin uyuyan yüzlerine huzurla baktım. O kadar güzel görünüyorlardı ki. 

" Gel güzelim " Poyraz beni kendine çekip sıkıca kollarını doladı bedenime. Başımı kolunun üzerine koyup üzerime çöken huzur ile gözlerimi kapattım. Hazır çocuklar da uyumuşken kısa bir uykuya hayır diyemeden uykuya dalmıştım bile.

SNİPERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin