~•~10~•~

64 20 26
                                    


Kız ile birlikte okula girdiğimizde nedensiz yere kıza adını sormuştum. "Afedersin, senin adın ne?" Kız ilerlemeye devam ederek " Adımı neden soruyorsun?" soğuk ve sert bir tavır takınarak konuşmuştu. Böyle bir tepkiyi beklemiyordum, sanki ben onlar için bir tehditmişim gibi konuşmuşdu.
Ne kadarda ukala! diye düşünürken bir kapının önünde durduk. Kız sonunda bana doğru dönüp "Burda bekle. Seni çağırdığım zaman gelirsin." Cevap verecektim ama tekrar arkasını dönüp kapıdan içeri girmişti. İçimdeki küçük ibliselr tekrara coşmaya başladığı zaman ister istemez bende kız hakkında kötü kötü düşünmeye başlamıştım.
'Ne kadarda kaba!' ,'Sanki bir şey yaptım.' ,' Ne olacak ukala bir pislikten başka bir şey değil.', ' Ormanda iyi davranan kız bir anda değişmişdi. Gerçekten iki yüzlü insanlardan nefret ediyordum!', içimdeki küçük canavarlar düşüncelerimi bir level üstte taşımış ve kız nasıl işgence edebiliriz diye düşünüyorlardı. Hala içimde bir iylik olduğunu düşünüyordum ama
sanırım o iyilikte bu iblislere karşı yenilmişti. Kendi kendime düşünüyor ve kendi kendime gülüyordum, hayali iblislerim bile deli olduğumu düşünmeye başlayacaktı. Kendi kendime daha çok sırıtırken yanıma biri geldi, benden tahminen 1 yaş büyük , mavi saçlı ve elanın en açık tununa sahip gözleri vardı. Şaşkınca ona baktığımda gülümseyip " Sanırım bugün
azarlanacak tek kişi ben değilim." dalga geçer gibi söylemişti ama samimi konuşuyordu. Dediği şeye cevap vermek için konuşmaya başladım " Aslında ben neden burda olduğumu bilmiyorum.Beklememi söyledikleri için bekliyorum." yine gerçeklerden kaçınmamıştım. Çocuk şaşırarak
"Nasıl yani? Bir öğrenci müdürün odasına ya azaralnmak için gelir yada yeni kayıt olacaktır. Peki söyle bakalım sen hangisi için geldin?" diye sormuştu. Ama ne diyecektim ki? Yine gerçekleri söylemeye karar vererek " Aslında ben ne azarlanmaya nede kayıt olmaya geldim. Zaten buranın neresi olduğunuda bilmiyorum."
Çocuk biraz düşündükten sonra "Hımm tamam ozaman hangi sen hangi gezegendensin? Belki aktarım sırasında yanlış yere iniş yapmışsındır." Dediğinde anlamayarak "Hangi gezegenden derken? Burası zaten dünya değil mi?" çocuk dalga geçmişim gibi kahkaha atıp "Bu çok iyi bir espiri ama burası Openiya gezegeni yani iblissavaşçılarının eğitim gördüğü yer."
Dediği zaman gergin bir şekilde " Na-nasıl yani? Bu-burası dünya değil mi? Şaka yapıyorsundur umarım!" dediğimde çocuk birşeylerin yanlış olduğunu anlamıştı ve aklına gelen düşünce ile bir adım gerileyip sorusunu sormaya yeltenmişti " Yoksa sen, dünyadan mı geldin?!"
demişti. Burası dediğine göre Openiya diye bir gezegen ise ben dünyadan buraya nasıl gelmiştim. Çocuğa cevap vermemiştim çünkü ne diyeceğimi düşünüyordum. Tam c bir cevap bulduğum anda kapıdan o ukala kız çıkıp önce bana daha sonrada yanımdaki çocuğa bakmıştı "ah demek geldin alex.Hadi içeri geçin."
yanımdaki çocuğa yani alex e yumuşak bir sestonu kullanırken bana iğneleyici bakışları atıyordu. Gerçekten bu kızın sorunu ney!? Yanımdaki çocuğun garip hissettiğini anlaya biliyordum, belkide müdürden korkuyordur diye düşündüm.

Peki ben niye burdaydım? beni peşinden sürüklemişti bende itiraz etmeden buraya gelmiştim. Belkide sadece yardım etmek istiyorlardır diye düşündüm,kara kara.Ayrıca burası nasıl bir yerdi? bildiğim kadarı ile orta okulda fen dersinde işlediğimiz gezegenler arasında openiya diye bir gezegen yoktu.
Müdür çocuğa bişeyler anlatırken ben düşüncelerimin arasında boğuluyordum. " Hey, duyuyormusun?" birinin bana seslenmesi ile düşüncelerim dağılmıştı. Etrafa şaşkınca bakarak " Efendim.Bir şey mi demiştiniz?" Müdür bey samimi davranmaya çalışarak "Evet kızım, adını sormuştum." demişti. Bende " Özür dierim. Adım Angela.Angela Allen. " dedim büyük bir nezaket göstererek.
Müdür memnuniyetle başını salladı ve eliyle yanımdaki çocuğu işaret ederek "Sana okulu gezdirecek olan okul temsilcimiz ile tanış.Adı Alex Black. " demişti.Okulu gezdirmek mi? beni dünyaya geri göndeririler diye düşünmüştüm,gerçi dünyada da gidecek bir yerim yoktu. Belkide en iyisi burda kalmakdı. Müdür sözlerine devam ederek "Sen anladığım kadarı ile aktarım sırasında hafızanı kaybetmişsin."
derin bir iç çekti ve "Malesef aktarım sırasında kaybolan anılar geri getirilemiyor ama sen yeni gelicek çaylak öğrenci olmalısın." ? Çaylak mı?Ne alaka çaylak. Ayrıca anılarımı falanda kaybetmemiştim gerçekten neden kimse beni dinleyip sözlerime kulak vermiyordu! Çok sinir bozucu,cidden.Her nekdara çaylak öğrenci olmasamda yada burda ne yapacağımı bilmesemde burda kalmak en mantıklı şeydi,sanırım.

cevap vermek yerine başım ile onaylamayı tercih etmiştim. müdür bey gülüm seyerek " Alex yeni öğrencimiz Angela ya odasını göster. sonrada okulu gezdirirsin." demişti. ALex tam itiraz edecekken susmuş ve boyun eğmişti,burda bir şeyler vardı ama neyse.
Müdürün odasından çıkdıktan sonra Alex yine gergin haline geri dönmüş ve benden iki üç adım uzakda durmaya başlamıştı. Bu mesafenin nedeni neydi? "Imm afedersin, Alex di değil mi?" bana bakmadan cevap verdi "Evet. Bir şey mi oldu?" birşey olmamıştı sadece merak ettiğim şeyler vardı."Şey acaba burda ne yaptığımı yada yapacağımı bana anlatırmısın?"
Direkt cevap vererek "Burda iblislere karşı gelebilmek için ders alırız.Fziksel ve büyü gücün ölçülür ona görede guruplara ayrılırz. Nişancılar, Önde savaşan ve nişancıların desteğini alan savaşcılar, ilk yardım (bunlar yaralanan savaşcıları iyileştirir. ) ve son olarak savaş için daha çok
alet ve silah geliştiren takım. genelde geride kalıp savaş için yeni büyüler yada silahlar oluştururlar ama onlarda her öğrenci gibi dövüş sanatı dersi alırlar. Çünkü büyü herşeye yetmez." cümlesini bitirdiği zaman benim aklımda olan tek şey büyü derken ne demek istediğiydi. Tekrara büyük bir merakı içimde taşıyamayarak
"Büyü derken ne demek istedin? Büyünün yada sihrin gerçek olmadığını herkes bilir." dediğim şey ile alex kahkaha atmış ve " Senin gerçekten hiçbirşeyden haberin yok.Gerçekten iblsin k-.... " diyeceği şeyi yarıda keserek boğazını temizledi ve " Yani dünyada gerçekten hiç bir şey yapamamışsın. Anlıyorum."
ben sorumun cevabını alamamıştım ama o bana karşı daha rahat davranmaya başlamıştı. ayrıca birşey diyordu neydi heh doğru iblisin deyip yarıda kesmişti neden se bu kelime bana tanıdık geliyordu. Tabi ya o ormanda gördüğüm ve bi anda kaybolan kişi söylemişti "iblisin kızı" , evet böyle demişti.
Şimdi aklıma geldi, ne anlama geliyordu bu. "Afedersin biraz fazla soru soruyorum ama iblisin kızı ne demek?" çocuk durup gözlerimin içine baktı ciddi olup olmadığımı anlamaya çalışıyordu sanırım. Derin bir nefes alarak " Önemli bir anlamı yok." diyip önden yrümeye devam etmişti.

ben ne zaman sorularıma düzgün cevaplar alacaktım acaba? geldiğimiz yerde bir sürü kapı vardı sanırım öğrencilerin kaldığı yerler buralardı. Odanın kapısını açıp içeri geçti bende arkasından girdim huzursuz bir şekilde konuşmaya başlayarak " Burası senin kalacağın oda." burda ranza vardı yani biri ile oda arkadaşıydım. Alex sorcağım soruyu anlamış olacak ki " Bende burda kalıyorum. Yani oda arkadşıyız, evet."
dediğinde kendimi çok garip hissetmiştim. Bir erkek ile oda arkadaşı olmak mı ? Bu bir kabus olmalı. "Hayır ,hayır olmaz başka odamı yok!" diye itiraz etmiştim o da " Bende seninle aynı odayı paylaşacağım için mutlu değilim. Ama müdür bey çaylak olduğun içinn senden büyük birinin seni daha iyi eğite bileceğini düşündü!" sessizce "Ne saçma "
demişti. duymuştum ama umursamadım.Alt ranzadaki yatağın üstüne oturarak "Çok saçma." diyip iç çektim. Alex odadan çıkarak " Gel hadi okulun kalanınıda gezdireyim sonrada , yarım saat sonra dersin başlayacak seni oraya götüreceğim. Ayağa kalkarak başımla onayladım ve odanın kapısını kapattım.

AngelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin