-1-

3K 151 97
                                    

BEN GELDİM (Evt beni cok özlediniz biliyorum) Sınavım geçtiğine göre tekrar rahatça buraya zaman ayırabileceğimi umuyorum. Kurguyu cringe olduğu için kaldırdığımı söylemiştim ama sonra cringe kalmasına karar verdim sonuçta ilk kurgum ve fazla oynamak istemedim (yazım hatalarına bile dokunmadım da AMK 9. SINIFKEN DE'Yİ AYIRMAYI BİLMEZ Mİ ADAM AMK) benim için gerçekten özel bir yeri var

Yine de aşşşşırı cringe yerleri düzelteceğim çünkü benim de bir raconum var bu alemde (yok)😎

AY ÇOK ÖZLEDİM GERİ GELDİM SONUNDA

Yeni birkaç kurguya başladım bu ilk kitaplarımda Ron'u hep klasik aptal aşık uke olarak yazmışım kendime de sinir oldum yenilerini yayınlarsam daha güçlü bir Ron göreceksiniz

Son olarak şunu da ekleyeyim, sınav biter bitmez bunu düzenlemeye uçtum resmen ÖWŞDJWKFKWDJ
En kısa sürede Yaşanılacaklar Listesini de düzenleyip atmak var aklımda sonrası yeni ficler

İyi okumalarrrr ❤️

Olay sekizinci yılda geçiyor...

Blaise Zabini baygın adımlarla hademe Flich'i takip ediyordu, McGonagall ona ceza için en uygun bunu görmüştü. Ceza almayı haketmemişti aslında, ne yani yeni bulduğu bir laneti alt sınıfların üstünde deneyemez miydi? Saçmalık!? Sonra da Hogwarts neden gelişmiyor...

Gece boyuna onlarca odayı düzenlemişti Blaise şimdi de Hogwartsın alt katlarına iniyordu.
"Yeterince cezamı yerine getirdiğimi düşünüyorum, artık lanet yatağıma dönebilir miyim!?"

Flich bir şeyler söylendi ama Blaise ne dediğini anlamadı. En sonunda karanlık bir odaya girdiler ve Flich büyük bir alana ateş yaktı.

Blaise ne yapması gerektiğini anlamamıştı, Flich yanındaki rastgele şeyleri ateşe atıyordu
"Bakınacağına yardım etsene çocuk!"

Blaise yavaş adımlarla yanına gitti
"Bunlar... nedir?"

"Attığınız onca çöp nereye gidiyor sanıyorsunuz!?" Dedi Flich sinir bozucu sesiyle.

"Bunlar çöp mü- asla dokunmam!" Dedi Blaise iğrenir bir sesle.

"Fazladan üç gün daha cezaya kalmak istiyorum mu dedin?" Dedi Flich çirkin bir sırıtışla.

Blaise göz devirerek eşyaları ateşe atmaya başladı, yanındaki yığını yakmayı bitirince aralarında en temiz görünen yığına gitti. Bunlar kağıt çöplerdi ve temizlerdi. Blaise umursamazca onları ateşe fırlatırken bir defter dikkatini çekti. Gayet temiz duruyordu, içini karıştırdı, sayfalar bomboştu. Aslında Blaise'in bir deftere ihtiyacı vardı ama bir dahaki Hogsmade gezisi ne zaman olur hiçbir fikri yoktu.
"Bunu alabilir miyim?" Diye Flich'e seslendi.

Flich eliyle umursamadığını belirten bir işaret yapınca Blaise defteri cübbesinin iç cebine koydu ve geri kalan şeyleri yakmaya devam etti.

...

Blaise gecenim bir yarısı yatakhanesine girdi ve üstünü değiştirme ihtiyacı duymadan yatağına yığıldı, lanet Flich onu cidden yormuştu. Neyseki uyuması uzun sürmedi.

...

"Blaise."

"Blaise."

"Hşşt."

"Kalk lan."

Blaise zar zor gözlerini açtı
"Ne var Draco?"

"Derse geç kalacağız." Dedi Draco gömleğinin düğmelerini iliklerken.

Blaise saatine baktı, derse daha bir saat vardı
"Potter'ı daha çabuk görmek istiyorum desene sen şuna." Dedi sırıtarak.

Draco etrafında gördüğü ilk şeyi Blaise fırlattı
"Sus gerizekalı, biri duyacak."

Blaise doğrulmaya çalışıyordu ki iç cebindeki defter engel oldu, yanında defter getirdiğini hatırlayan Blaise sayfalarını karıştırmaya başladı, kim neden boş bir defteri çöpe atardı ki?

"Ben gidiyorum, Potter'imin yanında sürtük kızlar vardır şimdi. Gidip onu kurtarmam gerek. Sen de ne zaman gelirsen gel artık." Dedi Draco sanki az önce Blaise'e kızan o değilmiş gibi.

Blaise sırıttı
"Sanırım düşmanla ilişki kurmayı istemeyen bir dosta ihtiyacım var." Dedi alayla.

Odadan çıkan Draconun 'Siktir git Blaise!' Bağırışını duymuştu.

Kalkıp üstünü düzenleyecekti ki boş defterin içinde yazı gördüğünü sandı. Yok canım kendiliğinden yazılmamıştı ya?

Gözlerini bir kaç kez kırpıştırdı ama hala defter yazılıydı. Delirmediğine emin olmak için diğer sayfalarada baktı ama az önce boş olan defter tamamen doluydu!

Defterin başına geldi, bu şey her kiminse başta adı yazıyor olmalıydı değil mi? Yazmıyordu.

Blaise hızlıca sayfaları geçmeye başladı ama okumuyordu, sadece üstten göz gezdirerek bir isim arıyordu.

Sonunda bir isim gördü ama defterin sahibinin bu kişi olduğunu sanmıyordu 'Blaise Zabini'

Blaise ne olduğunu anlamak için isminin yazılı olduğu satırı okudu 've senden de nefret ediyorum Blaise Zabini, her detayına kadar nefret ediyorum.'

Blaise bunu okuyunca defteri yavaşça kapattı, biri defteri bulmasını mı istemişti? Bilerek mi Blaise'in karşısına çıkmıştı bu defter? Yoksa sadece kader miydi? Belki de okuldan birinin günlüğüydü o ve Blaise'in okuduğu sayfaya ona olan nefretini kusmuştu?

Blaise'in planlarında defteri okumak yoktu ama madem kendi adı geçiyordu... bu durumda okumaya hakkı vardı.

...

I hate myself (BLAİRON)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin