I hate myself (BLAİRON)

(13) FİNAL 2/2

✨

"Emin misin bu istediğinde?" Dedi Ron tek kaşını kaldırarak.

"Evet sevgilim, ne olur ya?" Dedi Blaise yalvarmasına kaldığı yerden devam ederek.

Ron derin bir nefes verdi
"Harry beni diri diri gömecek ama sırf senin için tamam."

Blaise'in kaşları çatıldı
"Neden seni öldürsün ki?"

"Düşünsene Blaise'm, en yakın arkadaşın gidiyor ve yerine nefret ettiğin kişi geliyor. Sen kabul eder miydin?"

"Harry... Draco'dan nefret mi ediyor?" Diyen Blaise'in içi acımıştı çünkü Draco, Harry'i gerçekten çok seviyordu.

"Yani... bu sene biraz daha duruldu ama hâlâ bir şey olursa 'Aptal Malfoy' diye başlayıp sövmeye devam ediyor." Diyen Ron düşünceli görünüyordu.

Blaise, Draco'nun sevgisinden bahsedip bahsetmemeyi düşünürken Ron bir aydınlanma yaşadı
"Hassiktir... Malfoy, Harry'den hoşlanıyor değil mi? O yüzden hem beni kendi yatakhanene alıp hem de Malfoy'u benim eski yerime gönderiyorsun?"

"Bu kadar zeki olmasa mıydın ki..?" Diye mırıldanıp Ron'un burnuna bir öpücük bıraktı Blaise ve ekledi "Biliyorum... Harry, Ginny'le çıktığı için bana kızacaksın ama en azından Draco mutlu olur diye düşündüm. Hem... aynı yatakhanede olursak... bazı geceler eğlenebiliriz ha..?"

Ron göz devirdi ama gülüyordu
"Aklın fikrin nerde ya!?"

"Nerdeymiş aklım fikrim?" Deyip gülerek burnunu Ron'un burnuna sürtmeye başladı.

Tam dudaklarına uzanacaktı ki kapı çarpılarak açıldı. Ron hızlıca çekilirken Blaise olduğu yerde kalmış, dudaklarını ısırarak gelen kişiye sövmekle meşguldü.

Draco elindeki kitabı göz hizasında kaldırıp görüş alanını kısıtladı
"Ow... Ohow... Öhhö öhhöee! Siz... devam edin ya bi arkadaşa bakıp çıkacaktım ben."

Ron'un kızarmasına gülmemeye çalışarak sesini sinirli çıkarttı Blaise
"Aferin Draco, tam vaktinde gel!"

"Oğlum, ben ne bileyim aşna fişne yaptığınızı?" Derken kitabı göz hizasından indirmişti Draco.

Blaise sinsice sırıttı
"Siktir git Potter'in yanına."

Draco 'ne yapıyorsun aq Ron anlayacak onu sevdiğimi' temalı bir kaş göz işareti yaptı.

"Ben biricik sevgilimle bu odada kalacağım artık, sen de tıpış tıpış Potter'in odasına." Dedi Blaise, nasıl olsa sekizinci sınıflarım yatakhane işlerine pek karışılmıyordu.

Draco bir 'haa' olduktan sonra daha büyük bir farkındalık yaşadı
"Ben? Harryle? Aynı yatakhanede?"

"Sen, Harryle, aynı yatakhanede." Diye onayladı Blaise.

Draco hızlıca uzanıp Ron'un alnını öptü
"Sen var ya... bir tanesin be! En sevdiğim eniştem!"

Blaise eliyle Draconun başını uzaklaştırdı
"Höst ulan, az ötede dur."

Draco omuz silkti
"Harry ne diyor peki bu işe?"

"Daha haberi yok." Diye mırıldandı Ron "eğer ölürsem, seni çok seviyorum Blaise'm." Diye de yapmacık ama dramatik bir tonda ekledi.

"Hadi ya... o kadar mı nefret ediyor benden?" Dedi Draco yüzü düşerken.

Ron derin bir nefes verdi
"Göreceğiz..."

...

Draco dönüp durduğu yatakta bir türlü uyuyamıyordu ve sonunda pes edip uyumaya çalışmayı bıraktı.