ÖZEL BÖLÜM II

1.2K 79 63
                                    

Öyle bi içimden geldi, aslında bu yoktu BU YOKTU anasını satayım içimden geldi

😦

"İzin günlerimi seninle geçirmeyi öyle çok özlemişim ki..." diye mırıldandı Ron.

"Aynı olmaması kötü oldu boş günlerimizin." Diye cevap vererek Ron'un saçlarına bir öpücük bıraktı Blaise "neyseki bir haftalığına tamamen serbest bıraktılar takımı."

Ron başını salladıktan sonra bir süre duraksadı
"Küçük bebeğim ne yapıyor acaba şimdi..?"

Blaise güldü
"Küçük bebeğin mi? O on beş yaşında artık."

Ron dudak büzerek omuz silkti
"Noel tatiline daha çok var... özledim işte.."

"Nedense onu yakın zamanda görebilecek gibi hissediyorum..." diye mırıldandı Blaise.

"Ne o? Hogwarts'ın sahasını mı kullanacaksınız yoksa antreman için?" Diye sordu Ron.

Blaise gözleriyle pencereyi işaret edince Ron'un bakışları uçuşan baykuşu buldu
"Bize yazmış!" Deyip heyecanla ayaklandı.

"Umarım yazan Hugo'dur..." diye mırıldanan Blaise, usulca Ron'un mektubu almasını bekledi.

Hızlıca zarfı açan Ron, McGonagall'ın el yazısını görmesiyle afalladı
"Yine mi..?"

Mektuba göz ucuyla bakıp, Müdire hanımdan geldiğini gören Blaise kahkahayı basıp zevkle soludu
"Babasının oğlu!"

Ron bıkmış bir edayla başını sallayarak tekrar ayaklandı
"Senin yanında yetiştirmemeliydim bu çocuğu..."

"Dedi; her yıl başını farklı belaya sokan kızıl." Deyip gülen Blaise de ayaklandı.

Bu söze sırıttı Ron
"Ben ailemi okula çağırtmıyordum en azından."

"Direkt çığırtkan alıyordun onun yerine." Diye tamamladı Blaise onu.

Odalarına çıkarken mırıldandı Ron
"Gören hâlâ düşmanız sanacak..."

İkili üstünü giyindikten sonra Ron usulca Blaise'in elini tuttu ve Hogsmade'e cisimlendikten sonra Hogwarts'a geçtiler.

Koridorlarda dolanırken çoğu göz onlara hayranlıkla bakıyordu, eh, biri savaşın en önemli kahramanlarındandı diğeri ise zamanın en iyi Quidditch takımının kaptanı.

McGonagall'ın odasına vardıklarında müdire odada değildi bu yüzden ayakta dikilmeye başladılar.

Gözü tablolarda gezinirken Snape'in resmini gören Blaise en sevdiği profesörle konuşmak için biraz yaklaştı ama Snape sanki ona 'sen bir pişmanlıksın' der gibi bakıyordu.

"Eee- profesör Snape, efendim?"

"Weasley'le mi evlendin, cidden mi yani?"

"Ben de sana çok bayılmıyorum yağ fıçısı!" Diye çemkirdi Ron arkadan.

İkili atışırken Blaise şaşkınlıkla onlara bakınıyordu ki kapı açıldı. Önden Hugo ve arkasından sinirli görünen McGonagall girdi.

Ama yakınlaştıkça Hugonun daha sinirli olduğu açıkça belli oluyordu.

McGonagall korkunç derecede bir sakinlikle gözlüğünü düzeltti.
"Sizi burada görmek ne kadar da hoş..." Diye mırıldandı, neredeyse her ay gördüğü bedenlere.

Hugo ellerini göğsünde birleştirmiş sinirli gözlerle etrafı süzerken Ron konuştu
"Evet... ne yaptı bizimki?"

McGonagall'ın gözleri yavaşça Blaise'i buldu
"Kendi bulduğu bir laneti... başka bir arkadaşına denedi."

I hate myself (BLAİRON)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin