-9-

1.7K 130 211
                                    

Arkadaşlar öhm galiba ben diğer bölüm sizin aklınızı başka yerlere kaydırmışım sizde Ron kendini jiletliyo gibi falan bi anlam çıkarmışsınız ABİ HAYIR DÜŞÜNMEMİŞTİM BİLE ZLSÖCLDLCLDLDL

Böyle minnak lanetler uyguluyo kendine acı çekince kendini cezalandırıyor gibi falan hissediyor kendisinden de nefret ettiği için... eh işte anladınız umarım hehe

Öhm bi de spoiler vermek gibi olmasın ama Hermione'nin ölümü Blaise'in günlüğün sahibinin kim olduğunu anlaması için gerekliydi öhm öhm

05.01

Bunu nasıl yapabildim...

Kendimden nefret ediyorum.

Kendimden utanıyorum.

Bunu Blaise'me nasıl yapabildim...

Dün Blaise aileme hakaret etti ben de sinirlendim...

Ve... bugün gelen çıkma tekliflerinden birini kabul ettim... Merlin aşkına ne düşünüyordum ki!?

Blaise duysa zaten üzülmez ama ben ona ihanet etmiş gibi hissediyorum...

Lanet girsin! Nasıl aileme hakaret eden birine aşık oldum ki!? Daha kötüsü, aileme hakaret etmesine rağmen nasıl hala sevebiliyorum onu?

Dün gece çok ağladım herkes uyurken. Hatta kimseden bu kadar nefret etmedim, kendimden bile. Asıl canımı yakan ise, sabah kalktığımda hâlâ onu seviyor oluşumdu. Belki de kendimden bu yüzden bu kadar nefret ediyorumdur?

Ve ben, Blaise Zabini... Önce kendimi sevmeyi sonra senden vazgeçmeyi öğreneceğim.

...

Blaise yavaşça günlüğü kapattı. Kendisini bu kadar seven birinin, ondan vazgeçmesi çıldırtıcı bir şeydi!

Ve hadi ama- bir sevgili yapmıştı! Gelen çıkma teklifini kabul etmek ne demek!?

Delirecek gibi hissediyordu ve sürekli aynı şeyi tekrarlıyordu 'vazgeçemez benden, yapamaz bunu bana!'

Ama aklına takılan bir nokta vardı, ya Blaise'den vazgeçtiği için günlüğü çöpe attıysa..?

"Kim senden vazgeçemez?"

Blaise, kıyafetlerini katlayan Dracoya baktı ve mırıldandı
"Annem... annem vazgeçmez benden- yine bir üvey baba meselesi." Diye hızlıca bir yalan uydurdu.

"Bir şey diyecek olursa bize gelebileceğini biliyorsun di mi? Söylememe gerek yok diye düşünüyorum kardeşim." Dedi Draco gözlerini Blaise'e dikerek.

"Biliyorum, biliyorum sağol..."

Draco kıyafetleri bırakıp gerindi
"Hadi gel biraz dolanalım, hava almış oluruz."

Blaise yatağından kalktı
"Olur... tabi..." kendisinin de kafasını dağıtmaya ihtiyacı vardı.

Beraber çıktıklarında Hogwarts'da dolanmaya başladılar, hafta sonu olduğu için çoğunluk ortak salonlarındaydı ve koridorlar genellikle boştu.

Sonunda büyük salona ulaştıklarında Gryffindorlulardan oluşan bir kalabalık oturmuş oyun oynuyorlardı.

"İzleyelim mi?" Diye soran Draco'ya baş sallamakla yetindi Blaise.

"Doğruluk mu cesaret mi?" Dedi Seamus sırıtarak.

"Sen bir yerleri patlattırırsın kesin, McGonagall'ın ağzıma etmemesi için- Doğruluk." Dedi Harry.

I hate myself (BLAİRON)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin