I hate myself (BLAİRON)

ÖZEL BÖLÜM I

AY ÇOK ÖZLEMİŞİM BURAYI AĞLIYIM MI BİRAZ

Hala kütüphanesinde olan 3-5 kişi çıkar mı acaba dşejföef

✨

8 yıl sonra...

Blaise etraftaki gürültüden bıkmış bir şekilde kuytu bir köşeye çekildi ve elindeki içkiyi yudumlamaya devam etti.

Gürültüden bıktı demiştik değil mi? Tarihinin en iyi iki seherbazından birinin kocası olduğu için paparazzilerin etrafını sarması şaşırtıcı olmasa gerek?

"Mr. Weasley ile ayrıldığınız söyleniyor doğru mu?"

"Parkinson çiftinin düğününe sadece bayan Pansy ile olan dostluğunuz için geldiğiniz, değilse Ronald Weasley'in yüzünü bile görmek istemediğiniz söylentileri var."

"Şu an Mr. Weasley'le dans etmek yerine neden kuytu bir köşeye çekildiğinizi açıklayacak mısınız?"

"Mr. Zabini, cevap verecek misiniz?"

"Ayrılık haberlerini gördünüz mü?"

"Evet gördük." Dedi arkadan gelip Blaise'in koluna giren Ron "onları okuyarak beraber gülüyoruz."

Blaise'in, gözlerini pörtleterek paparazzileri öldürecek gibi bakan kızılına gülmemesi için dudağını dişlemesi gerekmişti.

"Mr. Weasley, birkaç haftadır seherbazlık bürosuna hiç uğramadığınızı farkettik, bunun hakkında ne diyeceksiniz?"

"Eşinizle son zamanlarda hiç bir arada görünmediniz, nedenini açıklayacak mısınız?"

Ron elini göğsünün üstüne koyarak kendini işaret etti
"Öncelikle Mr. Weasley değil, Zabini demenizi tercih ederim."

"Hâlâ ayrılık konusuna bir açıklama yapmanızı bekliyoruz!" Dedi sabırsız olanlardan biri.

Ron çarpık bir şekilde gülümsedi
"Evet şu sıralar pek bir arada olmuyoruz."

Sözünü bitirir bitirmez kollarını ayırıp kocasının ellerini tuttu Ron ve gözlerini birleştirdi
"Blaise'm, siyahi prensim..." dedi gözlerindeki parıltılarla. "Baba oluyoruz."

Blaise'in kaşları çatıldı.

Tamaaam- Ron'un beklediği tepki kesinlikle bu değildi.

"Nasıl yani, hamile misin?" Dedi Blaise gözlerini kısarak.

Ron gülmemek için dudaklarını dişlemeye başlayıp
"Blaise... baba oluyoruz." Dedi sabırla.

Blaise derin nefesler alıp vermeye başladı
"Ama- ama erkekler hamile kalamaz ki?"

"Bir süredir... yetimhaneyle görüşüyorum... şey- bize benzeyen bir çocukla tanıştım..." Dedi Ron biraz korkarak, bunu Blaise'e de sorması gerektiğini biliyordu ama kendine engel olamamıştı işte.

Blaise ellerini ayırıp en yakındaki sandalye çöktü ve dirseklerini bacaklarına dayayarak yüzünü ellerine gömdü.

Ron stresli bir şekilde yere çöktü ve yüzüne bakmaya çalıştı, tamam, şu an kesinlikle fazlasıyla korkuyordu
"Blaise?"

Blaise bir anda ellerini yüzünden çekip Ron'un iki yanağına yerleştirdi ve hızlıca dudaklarını birleştirdi.

Şu ana kadar paparazzilerin önünde sarılmamışlardı bile ama... ama Blaise hissettiklerini içine sığdıramazdı şu dakikada.

BABA OLUYORDU BE!!!

HEM DE RON SAYESİNDE!!!

Blaise dudaklarını bir saniyeliğine ayırdıktan sonra daha küçük ama sık öpücükler bıraktı kızıl olanın dudaklarına.