25.bölüm SEZON FİNALİ

1.7K 84 5
                                    


2 yıl sonra...

Savaş akın vezirhan bakış açısından...

Boşluktaydım,hisizdim,ama  en çok pişmandım.kendimden nefret ediyorum.

Sevgilime canımın içine güvenmedim.onun böyle şeyler yapmadığını bile bile ona inanmadım,suçladım.

Ama sonunda ben kaybettim.hem de çok ağır bir şekilde içimde bir yara vardı.

Ruhum acılar gebe kalmış küçük bir çocugun masumluğunu,saflığını sevgisini yok eden bir canavar.

O canavar bendim.

Hem kendimi hem de canımın içini dönülmez bir çıkmaza sürükledim.

Beni asla ve asla afetmiyecek,belki de sevmiyecek.

Hepsi benim yüzünden.

Gözümden bir damla yaş aktığında ruhum içimdeki pişmanlık zehiri vücudunda dolaşıp ruhuma zarar veriyor.

Geçmiyor kalbimdeki yara geçmiyor.
Acıydı,karanlığımın tek ışığıydı.

Olmuyordu,kalbim sıkışıyordu,yaram acıyordu.

Elimdeki fotoğrafı yavaşca masaya bıraktığımda gözlerimi yumdum.

Geçmiyor aksine her geçen gün daha da çoğalıyordu.

Onur gittikten sonra ali ye emir verip onuru izlemelerini ve takip etmelerini söyledim.

Gitmişti.
2yıl oldu ama ilk gün gibi acı vardı bedenimde pişmanlıkta cabası.

Şirkete oturmuş onurun fotoğraflarına bakıyordum.

Londra ya gitmişti.

Dilek denen avukata işlerini halledip onurun yanına gitmişti.

En azından yanlız kalmayacaktı.göz bebeğim.

Her gece içimdeki pişmanlık ızdırab veriyordu.

Ne onsuz uyuyordum,ne de nefes alıyordum.

Yaşan bir ölüydüm.

Görünüşte sadece nefes alıyordum,ama onu bile hissetmiyordum.

Gözlerimi fotoğrafa çevirdiğimde o güzel yüzü yine donuktu.

Yeşil gözleri ihtişamla parlıyordu.

Kurban olduğum ben sana nasıl inanmadın.

Elimi fotoğrafı okşarken telefon çaldı.

İçimden bir ton küfür ederek çeketimin iç cebime koydum.

Telefonu açtığımda alinin sesi duyuldu.

"Efendim rahatsız etmiyorum umarım"dedi endişelenerek

"Şöyle"dedim kısa keserek

"Efendim nasıl söyliyeceğimi bilmiyorum"dedi korkuyordu tepkimden

"Çabuk söyle yoksa kendini öldür ali"dedim sinirlenerek

"Şey efendim onur beyle ilgili"dedi an ayağa kalktım.

"Ne olmuş onuruma cabuk söyle"diye bağırdım endişelenerek.

"Hayır,hayır sadece onur bey istanbula geliyor "dedi ben yerimde aniden dururken

"Ne?"dedim kulaklarıma inanamıyordum.

"Evet efendim doğru duydunuz biraz sonra uçakla iniş yapacak bizde şimdi öğrendik"dedi korkuyordu bir yandan tepkimden

"Bunu sonra soracağım beni havalimanında bekleyin"dedim telefonu kapatım.

Hızlı bir şekilde şirketi terk ederek arabaya bindim ve gaza bastım.

Çok heycanlıyım, onurum geliyor,canımın içi biricik sevgilim geliyor

Nihayet zümrüt gözlümü canlı kanlı göreceğim.

Havalimanına yirmi dakika sonra geldiğimde arabayı park ettim.

Hızlı bir şekilde yürüyerek havalimanına girdiğimde kalabalık,yolcular uçaklara biniyor veya iniyordu.

Gözlerimi etrafta dolaştırdığımda ali ve yanında iki koruma yanıma geldiler.

"Merhaba efendim bir kaç dakika sonra uçak inişe geçecek efendim"dedi çekiniyordu.

"Neden şimdi benim haberim oldu"dedim sinirle

"Efendim bizde şimdi öğrendik ve öğrendiğim gibi haber verdim"dedi başını eğerek

Bir şey demedim,çünkü haksızlık olurdu.

Bir kaç dakika sonra uçak iniş yaptı ve yolcular uçaktan iniyorlardı.

Gözlerim zümrüt gözlümü arıyordu.

Sonunda dilek hanımla göründüğünde dudaklarım kıvrıldı.

Ama yüzümde gülümsemem dondu.çünkü arkasında onunla birlikte en son göreceğim kişi çıktı.

Alex valixons.

Meşhur avrupa ya nam salmış mafya lideri onura aşkla bakıyordu,tıpkı benim onura baktığım gibi bakıyordu.

Sert ve asi duruşuyla her kadını elde etmek isteyeceği sert adam benim sevgiliye benim onura baktığım gibi bakıyordu.

Sinirden dişlerimi sıktığımda zümrüt gözlünün gözleri benimle buluştu.

Ve yerinde durdu.

Çünkü beni burada beklelemiyordu.

BENDEN KAÇAMAZSIN-BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin