32.bölüm

1K 53 4
                                    

Onur kızılkan bakış açısından...

Gözlerimi yeni güne uyanarak açtığımda bugün ünv. İlk günüydü.

Derin nefes verip ayağa kalkarak dolabımdan havlumu ve dış fırçamı alarak tuvalette girdim.

Önce güzel bir duştan sonra dişlerimi fırçaladıktan sonra belindeki havluyla içeri girip dolabımda ki alt kısmında siyah boxerimi giyip siyah bir pantolon ve beyaz bir tişört giydikten sonra beyaz ayakkabılarımı giydim.

Yatağımın yanındaki çantamı alarak leptobumu ,telefonumu bir kaç defter ve kalem koyduktan sonra sırtıma aşarak kapıyı açıp aşağıya yemekhaneye girdiğimde dünden biraz daha kalabalıktı.

Kendime kahvaltı tepsimi aldıktan sonra boş bir yere oturduğunda karşıma dudaklarında piencing olan kırmızı saçları olan bir kız oturdu.

Kulağında kulaklıklarıyla şarkı dinliyordu.

Kimseyi umursamıyor gibiydi. Bende boş verip kahvaltımı edip ayağa kalkarak tepsimi bırakıp yemekhanede çıktığımda birden başım dönmeye baßladı.

Elimi duvara yasladığımda karşıma da  yemekhanede oturan kırmızı saçlı kulaklığını çıkartıp bana doğru gelip koluma dokundu.

"İyi mısın ?"dedi Türkçe konuşurken önce şaşırdım sonra silkenerek

"İyiyim teşekkür ederim"dedim kız başını salayarak yoluna devam ettiğinde bende kendime gelirken hafif başım dönüyordu.

Ne oluyordu bana böyle?

Derin bir nefes alarak dışarı çıktığımda  ünv. Binasına giderek önce rektörün odasını bulup kaydımı gösterdim.

Sonrada bölümünün olduğu amife girdiğimde bir kişi sohbet ediyordu.

Herkes sosyaldi anlaşılan.

Sıralar bileşik ve yukarı çıkarak artan uzun sıralar vardı.

Kimseye bakmadan arka duvar tarafı bir yere geçtiğinde çantamdaki leptopu çıkartığımda yanıma sarışın uzun boylu yeşil gözlü gülmseyerek geldi.

"Ha"dedi. Gülümseyerek iki yanağında gamzesi vardı. Tatlı bir çocuğa benziyordu.

"Ha"dedim umursamazca çocuk kaşlarını kaldırarak elini uzattı.

"My name is Jason what is your name?"dedi. İsmimi sorarak.

"My name is onur"dediğimde çocuk önce affaladı sonra kocaman gülümseyerek.

"Söylesene kardeşim türküm diye"dediğinde kaşlarımı kaldırma sırası bendeydi.

"Ama ismin?
"Dedim Jason gülümseyerek sıktığı elimi bıraktı.

"Annem Amerikan babam türk uzun süre Türkiye'de yaşadığım için Türkçeyi iyi biliyorum aslında İngilizceyi de çok iyi konuşurum ama Türkçe daha kolay bir dil bence"dedgınde başımı onaylayarak salladım.

Jasonla bir kaç dakika sohbet ederken Akif dolmuştu.

Akif'in kapısı açılarak içeriye hoca girdiğini bir adam girdiğinde Jason yerine dönerken bende önüme döndüğümde karşımdaki hocaya bakıyordum.

Ama bu...savaştı.

**

Savaş kendini profesör olarak tanıtarak yaratıcı yazarlık dersine gireceğini söylerken kızlar savaşa hayran hayran bakıyordu.

Derin bir nefes aldığımda içeriye girdiğinde beri gözü bendeydi.

Bir kać kişi bunu fark edecek ki bana bakıp geri önlerine döndüğünde bende dersin bitmesini ve defolup gitmeyi bekliyordum.

Nihayet ders bittiğinde herkes dışarıya çıkarken bende dışarıya çıkacaktım arkamdan biri beni dürtüp ingilizce savaş hocanın beni çağırdığını söyledi.

Derin bir nefes vererek amfin içine girdiğimde kimse yoktu sınıfın ortasına geldiğimde kapının açıldığını duydum.

Arkamı döndüğümde bana bakan savaş vezirhanı gördüm.

"Sen... Bilerek buraya geldin tanıya Oxford bursunu sen ayarladın"dedim başını sallayarak bana doğru yaklaştığında kıpırdamadan ona bakıyordum.

"Zeki sevgili! Benim"dedi. Bir adım kala bana baktığında söz geçiremediğim kalbim hızlı hızlı atıyordu.

"Bana öyle bir azap veriyorsun ki yokluğunla cehennem ateşini bu dünyada  yaşıyorum"dedi. Gözlerime bakarak elini yanağım koyduğunda içimdeki his neden bu kadar özlediğimi gösteriyordu bedenim.

Derin bir nefes aldığında yanağını okşuyordu.

"Olmuyor be onur sende köpek gibi özür dilerim "dedi iki dizinin önüne çöktüğünde şaşkın bir şekilde ona bakıyordum.

"Senden ne kadar aff dilesem az ama sensiz olamıyorum yarım kalıyorum. Sensiz yetim kalıyorum içime öyle bir işlendin ki kurtaramıyorum seni içimden"dediğinde sol gözümden istemeden bir yaş düştü.

"Kurtulma"dudaklarımdan birden dökülen kelime savaşın eğmiş başını kaldırarak bana bakarak ayağa kalktığında elimi tutu.

"Kurtulmam ki kimse seni benden kurtaramaz ki çünkü sen benim içimsin ,kalbim tek nefesimsin"dediğinde daha fazla dayanamadan ona sarıldığında oda bana sıkıca sarıldı.

Ondan ayrıldığımda ellerini yüzümü avuçlayarak yaklaştırdığında elimi dudaklarımla örtüm.

Kaşlarını çatığında bende ondan ayrılarak.

"Seni affetmedim ama bir şey anladım bir kere kim kalbine giriyorsa işte oradan çıkamıyor inkâr ettim kaçtım ama bende pes ettim çünkü bende sana aşık oldum ama seni affetiğim anlamına gelmez ama senden de ayrılmak istemiyorum"dediğimde beni kollarına çekip sıkıca sarılarak başımı öptü.

"Unutun mu benden ayrılamaz kaçamazsın çünkü ben seni bulur alırım"dedi şefkatli bir sesle.

*******
Bolbol oy ve yorum istiyorum ve bu arada güncel yeni kurgular atım onlarada bir bakın beğeneceğinizi düşünüyorum.

Öpüldünüz.

BENDEN KAÇAMAZSIN-BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin