|Tamamlandı|
"Bırak peşimi istemiyorum seni"dedim bütün gücümle beni zorla tutamazdı burada.
"çok geç kaldın be güzelim ama şunu unutma gölgeden kaçabilir sin ama benden kaçamazsın ".dedi
ben nasıl kurtulacaktım bu adamdan.
Bağırışlarım,haykırışları mı,çığlıklarım iç çekişe dönereken yanımda yatan bedene baktım. Mışıl mışıl uyuyor.kabuslar peşimi bırakmıyor.onur uyurken o gün aklıma geldi.
Delirmiştim sanırım aklımı kaybediyordum.onur uçurumdan atladıktan sonra deli gibi onu kanlar içinde hastaneye götürdüm hastaneyi inletiyordum amelyatan çıktıktan sonra doktor onurun komaya girdiğini söyledikten sonra çıldırmıştım.
Benim onurum iki yıl komada kaldı hiç uyanmıyor kıpırdamıyor sadece uyuyordu.temizliğiyle her şeyiyle ben ilgilendim ali şirket evrakları işleri hastaneye getiriyor orda halledip onurla ilgileniyordum.
Böylece iki yılımız o uyuyarak bende başında bekleyerek geçirdim her gece onurun atladığı an rüyalarıma girdi acı çekiyordum.
Sonra bir gün ben onurun yanında ağlarken onu öperken hissetti.beni ve gözlerini açtı.
Kurban olduğum ben ona zarar vermemek için gitmek istediğimde bırakmadı ve ben bu sözle onu hiçbir zaman bırakmadım
Sımsıkı bağlandım ve onun için her gün dahada hayat katlanır oldu.
Onuru izlerken ne kadar masum ve güzel olması aklımı kaçırıyor.
Gözleri titrek bir şekilde açıldığında mavileri benim siyahlarla buluştu.
"Ne oldu niye uyandım?"dedi tatlı bir sesle onu kendime çekip sarıldığımda karşılık verdim.
"Ulan senin için geberirim be bana ne yaptın sen"dedim ama bu akıl karı değil çok seviyorum yüzüne baktığımda kızardığını gördüm tatlı şey
"Sen utandın"dedim alayla göğüsüme yumuşak bir şekilde vurarak
"Kes şunu aptal hadi yat uykum var"dedi uykulu bir sesle
Ben şimdi buna ne yapayım?kafasını göğüsüme yaslayarak saçlarını öptüm.
"Uyu canımın içi güzel kokulum "dedim fısıtıyla ayaklarını kendimkileriyle hapsederek
İkimizde uykuya Daldık.
Sabah uyandığımda onur yanımda yoktu hızlı bir şekilde aşağa inerek en onur diye bağırıyordum.
Mutfağa girdiğimde üstü başı un olmuş bir onur bulduğumda dayanamayarak onu tezgaha yaslayarak dudaklarımızı birleştirerek öpütüm.kısa süre sonra karşılık verince daha fazla öpüp ayırdım dudaklarımızı
"Ne yapıyorsun sen burda"dedim onura bakarak bana gülümseyerek
"Kek hazırlıyordum"dedi ve ben eridim bu çocuk benim tek zaafım onu tezgahtan ayırarak banyoya gönderdim.kahvaltı hazırlayıp onuru çağırıp kahvaltı yapıp topladık.
Onur yeni dersahanesine giderken arkasında bakıyordum ne kadar istemese de zorla onu yazdırmıştım. Ve seneye sınava girecek ben arabayı çalıştırarak şirkete giderken bu beş yıl hayatımın en mutlu ve huzurlu olduğum gerçekti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
