Savaş akın vezirhan bakış açısından..
Öfke, kanıma enjekte edilmekte olan bir yılan zehiri gibi vücudumu ele geçirirken hırsla içeriye girip kapıyı sert bir şekilde çarptım.
Odaya girdiğimde kudurmak üzereyim nasıl... derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım.
Hayır ,hayır, bu sefer olmaz ,ama alex in onurumun yanında ne işi var ?hem de onura nasıl baktığı Allahım çıldırmak üzereyim.
Ona benim onura baktığım gibi bakıyordu.
Alex onura aşk olamaz hayır hayır...
Of olmuyor ne zaman gözlerimi kapattığım alexin onura nasıl baktığı geliyordu gözlerimin önüne ama anlamadığım şey alex onuru nerden tanıyor.
Onur yurd dışına gittiğinde onu takip etmek için adamlarıma onuru takip etmesi için görevlendirip saat başı rapor vermeleri için mir vermiştim.
Ama adamlarım bunda bahsetmemişlerdi.
Siktir...
Yine aynı şey oluyordu. Onurun o güzel gözleri gözlerimin önüne geliyor. Ve bana hayal kırıklığıyla bakıyordu.
Onurun havalimanındaki beni gördüğü o bakışı işte o an kendimi öldürmek istedim.
Çünkü kendimden nefret etmemi sağladı. Ben bu sefer kaybedemem bu sefer olmaz.
Başımı ellerimin arasına alarak koltuğa oturdum.
İçimdeki pişmanlık her geçen gün daha da büyüyordu.
Bu sefer olmaz hayır, hayır kendimi onura affettirmem lazım o güzel ruhu ,kokusu, merhameti.
İçimdeki ve bedenimdeki alev giderek büyüyordu.
Olmuyordu masanın üstündeki vazoyu sinirle alıp duvara fırlattım.
Vazo paramparça olurken içimde sinir dalgası geçmiyordu olmuyordu. Alexin onura nasıl baktığı geliyordu her seferde aklıma.
Derin bir nefes alıp masanın üzerinde bulunan telefonu alıp ali denen avukatı aradım.
"buyurun efendim" dedi sesi telaşlı geliyordu.
"alex in onurun yanında ne işi var lan? Onuru takip adamlar neden alexin onurla görüştükleri haberi yok bende ha siz nasıl iş yapıyorsun lan "dedim sert ve buz gibi sesle.
"ef-efendim özür dilerim hemen adamların cezalandıracağım" dedi kekeleyerek.
Derin bir nefes alıp bakışlarımı dışarıya çevirdin ve telefonu ali nin suratında kapattım.
Birkaç dakika sonra kapı tıklandıktan sonra içeriye siyah takım elbiseli koruma elinde bir zarfla girdiğinde önce yerdeki parçalanmış vazoya sonrada bana bakarak yutkundu.
"efendim alex bey bu akşam türkiye'ye dönüşünün şerefine bir davet veriyor ve bu daviyetiye'yi siz iletmemi söyledi" dedi zarfı masanın üstüne bırakarak odada çıktı.
Derin bir nefes alıp arkamı döndüğümde davetiyeyi sinirle açıp yırtım.
Bakışlarımı cama çevirdiğimde bu davette onurunda olacağı içimdeki ses söylüyordu.
Eğer onur geliyorsa bende gitmeliyim.
Akşam 20:00
Üstüme siyah bir takım elbise ve beyaz gömlek giydikten sonra gömleği yakalarını birkaç düğmesini açık bıraktım.
Derin bir nefes alıp evden çıktığımda kapıdaki korumalar başlarıyla selam veriyorlardı.
Derin bir nefes alıp birkaç dakika sonra araba siyah bir limuzin geldiğinde vakit kaybetmeden korumanın açtığı arka koltuğa bindim.
On dakika sonra araba lüks bir otelin önünde durduğunda arabadan indiğimde etrafta birkaç muhabir ve gazeteci vardı.
Herkes bu davetin iş adamlarının lüks daveti olarak biliyordu. Ama bilmiyorlardı asıl sebep yer altı dünyasının mafyalarının toplantısı olduğunu.
İçeriye girdiğimde kapıda beyaz takım elbiseli bir sarışın kadınla karşılaştım.
Elinde dosya davetiye listesi vardı.
Kadın gülümseyerek yolu gösterdiğimde korumalara dikkatli olmalar için emir verdim.
Büyük salona girdiğimde herkesin gözleri bana çevrildi. Kadınlar şıklık ve güzellik yarışına girerken erkekler iş konuşuyordu.
Sonra onu gördüm.
mavi ve yeşil renk arasında olan gözleri bana çevirdiğimde bedenimdeki alev daha da şiddetlendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEN KAÇAMAZSIN-BXB
Romance|Tamamlandı| "Bırak peşimi istemiyorum seni"dedim bütün gücümle beni zorla tutamazdı burada. "çok geç kaldın be güzelim ama şunu unutma gölgeden kaçabilir sin ama benden kaçamazsın ".dedi ben nasıl kurtulacaktım bu adamdan.
