Bayan Egosuz

Çizik

Son söylediği sözü duyduğumda şaşırmak yerine kahkahayı bastım evde sesim yankılanıyordu Yağız ise anlamamış bakışlarla bakıyordu.

"Çok niyetlisin heralde" dedi Yağız.

"Büyük konuşan insanları sevmemde bu yüzden kahkaha tuttu beni" dedim bende."Yaa öyle mi?" bakışları attı bana.Bende kafamı aşağı yukarı hafif salladım ve alaycı bir şekilde güldüm.

"Kaşınıyorsun" dedi ciddi bakışlarla.

"Yaaa" dedim tekrar alay ederek bu onu delirtiyordu ve ben buna bayılıyordum.Ama daha fazla devam edersem savaşın çıkacağı belliydi.

"Sen ne kadar hırçınlaşacaksan bende o kadar sertleşeceğim şimdi adam gibi otur ve sevişelim" 

Oha yani çüş.Çocuğun aklı fikri nerelerde.

"Cümlende ki adamlığı ilk önce kendinde ara sonra gel bana söyle" dedim ciddi bir şekilde.

Yavaş yavaş üzerime gelmeye başladı her adımında daha fazla kalbim atıyordu çünkü şuan sinirden köpürmüş bir çocuk vardı.Ama hayır bir erkeğin karşısında dik duracağım!

İş baya ciddiyete biniyordu ve ben korkuyordum işin kötüsü bunu da gösteriyordum! 

"Bu gece beni tatmin et, ne kadar para istersen vereceğim" dedi sakin bir şekilde. Cümlesini bitirmesiyle alnımın ortasından vurulmuşa döndüm.

"Fahişe miyim lan ben? Artık amacını da anladım helal olsun sana ya.Neden hep bu bana oluyor ki? tam duygusal yaklaşayım diyorum hemen cinsele çeviriyorsunuz.Arzularınızı lütfen bu işle ilgilenen kadınla giderin,İyi geceler" dedim ve arkamı dönüp gittim.

Kapıyı açıp etrafa baktığımda gidilmeyecek gibiydim.Ormandaydım bildiğin! 

Geri dönüp;

"Arabanın anahtarlarını ver!" dedim kızarak.

"Özür dilerim,ikinci kez" Bu çocuk cidden DENGESİZ.

Lan daha 5 dakika önce sinirden dört dönen adam gitmiş uysalı gelmiş.

"Benden hoşlanıyor musun?" dedim.Lanet olsun bu soruyu soran kafama.Ya ben cidden aptalım he.

Tam cevap verecekken kapının hayvan gibi açılmasıyla ikimiz gözlerimizi kapıya diktik.

Bu bir kızdı belki benden 2-3 yaş büyüktür.Anlamsızca bakarken lafa girdi ki bu çok normal.

"Bana yardımcı olur musunuz, lütfen?" Yağız hemen ona yaklaşarak.

"Sorun ne?"
"Arkadaşlarım beni bırakıp gittiler ormanın ortasında, bende bu evi gördüm,lütfen beni eve bırak" bu kız bir acayipti yani söylediklerine pek inanmadım sayılır yani tamam bu olabilir fakat konuşması yalan olduğunu belli ediyordu ama yinede yazık yani boşu boşuna günahını almayayım.

"Nerede oturuyorsun?" dedi Yağız evine bırakacaktı.Kız evini söyledi Yağız'da tamam dedi bana dönerek;

"Hadi Sevda sende geliyorsun"  söylediğine cevap vermeden kız atladı;

"Ne gerek var siz oturun" dedi.

"Burada tek başına kalamaz hadi Sevda" dedi tam adım atacakken bir daha lafa girdi hay ben senin ebenin....

"Ya valla cidden zahmet etmesin zaten yakınlarda bir yerde yarım saate geliriz" Bu kız nedir amk?Sanane? kesin bir işler çevriliyor ama hadi hayırlısı.

"YA SEN BİR SUSSANA AMINAKOYİM.SEVDA GELİYORSUN." dedi ve bitirdi Yağız.Oh be.Kızın morali at üst olmuştu bile.Aşağı inip tam arabaya binecekken arkadan bağıran bir erkek sesiyle irkilip refleks olarak hepimiz oraya odaklandık.Birden kızın ellerimi tutarak kendisine çekmesiyle neye uğradığımı şaşırdım.

Ve karşıdan gelen erkeği görmemle.Ne oluyor burada? Kız sıkı sıkı kollarımdan tutmuş bırakmaya çalışma şansım bile yoktu.

"NE YAPIYORSUN LAN!" diye bağırdı Yağız ve bize doğru geldi.Kız cebinden bıçağı çıkartmasıyla boynuma sürmeye başladı.Elim ayağım titriyordu,ne alıp veremedikleri var benimle?Her defasında irkiliyordum çünkü boynum huylanırdı.

"ONUR!"diye bağırdı yağız.Kendi mi mi düşüneyim yoksa şuan ki olayımı?

"Vay kuzen demek bu kızdı senin ki,yazık olacak buna da." dedi alay edercesine.Ne yani yağız için ben mi ölüyordum.

"Onur senin ağzına sıçarım biliyorsun beni.Şimdi söyle kıza indirsin bıçağı it." dediği an kahkaha atmaya başladı onur denen çocuk.Konuşmaya bile korkuyordum o derece.

"Eğer bu kıza bir şey olursa ikinizin de mezarını tam da buraya kazarım!" dedi bağırarak.

Yine kahkaha atmaya başladı Onur ve bu sefer arkamda ki kızda.Bir deli cesaretle elimle boynumdaki bıçağa vurup arkamı dönüp kızı tuttuğum gibi yere yapıştırdım.

Refleksleri berbattı.Kız eğildiğinde karnına art arda gelen tekmelerle devam ettim.Sinirlenmiştim, beni bu kadar düşük görmelerine kızmıştım.

Arkamı döndüğümde Yağız çoktan Onur'un ağzını yüzünü kırmıştı.Yüzüm yanıyordu parmağımı yanan yere dokundurduğum da parmağımda ki kanla irkildim.Demek ki çizmişti.Sahiden bunlar neydi böyle?

Yine onur denen yüzsüz kalkıp kahkaha atmaya başladı suratındaki akan kanların farkında olmadan.

"Kuzen iyi kız,taş taş" diyip gülmeye başladı.Yağız bir kere daha yumruk atmaya yeltenirken önüne geçip tuttum.Yanağımdaki çizgiyi görmüş olacak ki elini oraya sürüp okşamaya başladı.

Daha sonra geri çekildim.

"Daha sonra hesabını soracağım şimdi siktirin gidin lan!" dedikten sonra kız kalkıp gitmişti bile.

"Senin ağzına sıçacağım" dedi kız bağırarak.NAH.

İkimizde kahkahalarla içeri girdik.En sonunda ben merak edip sordum.

"Sahi neden bunu yaptılar?" dedikten sonra Yağız'ın suratı düz çizgiyi almıştı bile.

"Sen onu boş ver, gel şu yüzündeki çiziğe bakalım" diyip kolumdan tuttuğu gibi kendine yaklaştırdı beni.

"En azından bir şey yapacak hiçbir şey yok" dedi kızarak.Gülmemi engelleyemedim o nasıl bir cümleydi hahaa.Dokunduğumda hissetmemle o kadar büyük bir şey olmadığının farkında oldum.Çok küçük bir çizikti ama kalır mıydı?

Telefonun titremesiyle hemen gidip aldım.

110 arama 32 mesaj vardı.Öhhh beni kim arayabilir arkadaş?dediğimde olduğum ortama baktım.

Full annem,babam,bahar.Bu sefer bahar arıyordu.Telefonu açıtım;

"Oh be kızım neredesin! Annenler babanlar ne kadar merak ettiler biliyor musun?Hemen eve gel!"
"Ya Bahar An—-" Sözümü kesen Yağız'ın dudaklarıydı!