Kahve

666 28 0
                                    

"Ne?Nasıl?"

"Bilmiyorum bir tanem, hadi" dediğinde hızlıca kapıdan çıkıp arabasına doğru ilerledi.Bir sorun yoktu..olmamalıydı!

UFUK! Allah belasını versin.lanet olası pislik.

Hastane yakındı galiba hemen gelmiştik ya da Yağız çok hızlıydı.Hızlıca koridorlarda koşmaya başladım.Kenarda oturan Umut'u gördüm.

"Noldu ona?!"

"Büyük bir şey değil!" diye bağırdı Umut.Sinirden delirecektim.

"Olabilirdi!"

"Ama olmadı.." dedi Yağız.Önüme dönüp sakinleşmeye başladım.Ama yok konuşacaktım.

"Sana söylemedi mi?onu koru diye?" dedim Umut'a kızarak.

"Bu kadar ciddiyete almamıştım!" Derin derin nefes almaya başladım.

Kafamı diğer tarafa çevirdiğimde Azra'nın sinirli adımlarıyla karşılaştım.Geldi ve Umut'a dönerek.

"Ne oluyor sana?!"

"Sana ne oluyor?"

"Bir kızın başını bekliyorsun?"

"Benim yüzümden oldu"

"Sen mi yaptın?Neden öyle olsun?!"

"YETER!" diye bağırdım, kendimi kaybedecektim.

"Bağırma" dedi Azra.

"Azra sakın.." dedi Yağız bu sefer.

Önüme döndüm kızgın ifadeyle.

Bekliyordum...bekliyorum...lanet doktorların hiçbiri gelmiyordu.

Evet! sonunda çıkmıştı Bahar.Sadece dikiş atılmış çok şükür.Karnını tutarak yürüyordu, hemen koluna girdim ve fısıldayarak konuştum;

"O orospu çocuğu dimi?"

"YETER! SENİ GÖRMEK İSTEMİYORUM SEVDA." diyerek üzerime kükreyen Bahar'a baktım.Beni görmek istemiyordu..Gözlerim doldu şarıl şarıl ağlayacaktım.Hemen arkama bile bakmadan hızlıca yürümeye başladım.Göz yaşlarım dökülüyordu bile ama ses çıkartamazdım, hırkamın kollarıyla sildim göz yaşlarımı.

Ne kadar da değişti Bahar.Sahi kötü bir şey mi söylemiştim oysa ki? Herkesin ortasında bağırdı, hele o Azra....

Arkamdaki ayak sesleriyle Yağız'ın geldiğinin farkındaydım.

Ama arkamı dönemezdim, lanet hastaneden çıkmadan dönemezdim! Oh be! Sonunda çıkışa gelmiştim, adımlarım fazla hızlıydı.Adımlarım kadar kızgınlığımda fazlaydı, her an birini parçalayacakmış gibi.

UFUK!

Bahçede ileri geri gidiyordu.En sonda arkası dönüktü.5 dakikalık cehenneme hoş geldin ufuk.

O sinirle arkasına koşup kısa saçlarını çekip karnıma getirdim.Kendisi eğildiği için ayaklarımı devreye sokup çelmeyi takıp 1 saniyede düşürdüm.Elimede güzel düştü.

"Naptın lan sen?!" diyerek tekmelerimi suratına geçiriyordum, acıyor muyum? belki normal bir zaman olsaydı acırdım ama bu 10 dakika içinde deli divane gibi sinirlenmiştim.En sonunda bana vurmak için ayağa kalktı.Kalkmamasını sağlayamadım.Saçımdan tuttuğu gibi çekti, suratını dahi göremiyordum onca insanın içerisinde.

En sonunda şeyine tekmeyi indirdiğim gibi ellerini saçlarımdan çekti, orasını tuttuğu için kazağının önünden tutup biraz eğdim ve ardından art arda karnına gelen tekmeler....

Delirmiştim..kafayı dahi yiyecektim.Burnu kanıyordu ama o tekmelere az bile.Karnına attığım tekmelerin lanet insanlar sayesinde yarısı geliyordu.Hepsi öküz gibi toplanmış önüme.şuan birinin saçını yoluyorum ama...

Ah..sonunda yere düşmüştüm.Sesleri dahi duyamıyordum ve ardından beni kucağına alan biri.

Beni yerden kaldırdığı için ortama bir bakayım dedim..Hastane boşalmış buraya gelmiş amk.

Rezillik vol192939934 rezilliğine sokayım ağzına sıçtım ya yeter bana.

Kafamı çevirdiğimde tabii ki de Yağız'dı..ama sadece yağız değil sinirden kıpkırmızı olmuş yağız.Gözlerimi kapattım sadece.


Hastaneden dışarı çıkartıp bir banka oturttu beni.Meğersem kahve almaya gitmiş son anda.Elindeki kahveyi alıp;

"Teşekkür ederim" dedim ve yudumlamak için ağzıma götürdüğüm anda elimden çekip kahveyi başımdan aşağı boşalttı.

Sıcak kahveyi boşalttı! Yanıyordum!

Çığlıklarım art arda, ardından arkadan çıkartığı su şişesinin kapağını açıp kafamdan aşağı boşalttı.

"Donuyorum!" 

"Bir karar ver""

Ne?Ne yapıyorsun sen be." dedim ve elindeki kahvesini alıp suratına boşalttım ne yazık ki kafasından aşağı değil.Ama bu da iyi hı? değil mi? evet evet.

Gözlerini kapatıyordu, açtığında nasıl bir Yağız çıkacak çok merak ediyorum.

Damlalar bittiğinde suratını açtı.

Kolumdan tuttuğu gibi karşıdaki arabasının içine soktu.

Suratıma hönkürürcesine.

"Üzerindekini çıkar!" 

"Niye?Ayy canım benim,NAH" dediğimde.

"Sen bilirsin" dedi ve yaklaşıp hırkamın fermuarını aşağı indirdi.daha doğrusu kalkıştı.Hemen ellerimle itip.

"Ne yapıyorsun be?" dediğimde ise ellerimi arkaya sabitledi ve fermuarımı ağzıyla aşağı indirdi..inanabiliyor musunuz!!! 

Ve ardından bize bakan teyzeler..cama tükürüyordu ve;

"Ayıp ayıp tü sizin gençliğinize" 

"Azmış bacım bunlar azmış" OHA! 

Teyzeler gittikten sonra kafamı tekrar buna çevirdim.Hala tutuyordu.

"Bırakır mısın?"

"Daha bitmedi" dedi ve kollarımdan düştü hırkam.

"Tişörtüm ıslanmadı!"

"Islanmış!"

"Hayır!" dediğime kulak asmayıp ellerini tişörtümün eteklerine uzattı tam yukarı kıvıracakken cama vurulan sesle ikimizde baktık.

Ecemdi! 

Yağız oflayarak önüne döndü ve camı açtı.Hayır ne bekliyorsun?

"Yağız abartmıyor musun abi?"

"Sana kaç kere dedim? işime burnunu sokma"

"Estağfirullah abi o nasıl söz sadece öneri""

Ne önerisi lan?"

"Öneri falan değil ya abi of.her neyse Umut arabasını getirmemiş ikisi o yellozla taksiye bindi" Yelloz?!

"Adam gibi konuş!" dedim kızarak.

"Adam olanla adam gibi konuşurum" dediğinde yine şarteller attı benim.

"Bende normalde insanlarla konuşurum ama sana şimdilik kıyak geçiyo—" derken Yağız'ın elleri yüzümü çevirip dudaklarıyla buluşturdu.

Buda iyi alıştı! Ecemin önünde!OOWWw!

Bayan EgosuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin