Bayan Egosuz

Oyun bitti

"SEVDA!" diye bağırdı Deniz.Hiç bir şey söylemeden hızlıca bilmediğim yere doğru yürüdüm.Ah bu evden şu şekilde 2.gidişim büyük ihtimalle.Ama bu sefer arkamdan Bahar değil Yağız geliyordu.Ne dediklerini duymuyordum bile anca bağırıyordu pardon anırıyordu.Durdum ve onu bekledim önüme geçip gözlerine baktım,o sinirle kısılmış gözlerine.

"Tecavüz etti mi?" hı?

"Önemli mi?"
"Önemli!"
"Beni önemseseydin gecenin 12sinde bilmediğim bir yerde bırakmazdın Yağız bey.""Tecavüze uğradın mı diyorum sana?Hala bakire misin diyorum!" Tam tokat atacakken tuttu elimi.Çocuğu bugün tokat manyağı yaptım valla.

"Söylesene Sevda?Neyi bekliyorsun!"
"Zorunda hissetmiyorum" dedim kısık sesle.İçimdeki canavar uysallaşmıştı.Evet sinirlendiğimde içimdeki canavarı serbest bırakma gibi bir huyum var.Kimseyi görmem.

"Zorundasın!"
"Sen kimsin ya?" dedim alay edercesine.

"Beni delirtiyorsun"  hemen cevabı yapıştırdım.

"Aferin bana,benimle uğraşmayacaksın.""Hala bakiresin,güzel" Allah'ım ya tövbe.

"Bana ait şeyleri sorgulamasan?"
"Heh böyle uysallaş, şimdi bana neden tokat attın söyle."
"Ya sen cidden salaksın." hatırladıkça kafayı yiyeceğim.

"Göster onu bana.Bak ne yapacağım."
"Bilmiyorum nerede en son Can'ları gördüm arabada hı bu arada bindiğim araba ağaca girdi sayemde çocukta baygın"
"Oha bunları sen mi yaptın?"
"Hıı"
"Salaksın" Ne?İyi değil miydi şimdi?Of aman.

"Gidiyorum."  dedim ve ilerlerken kolumdan tuttu.

"Nereye?"
"Bar bar gezerim öyle,salak mısın?evime tabi ki."
"Bana bir daha hakaret etme,hani yolu bilmiyordun?"
"Bir daha görüşmeyelim" dedim tok bir sesle.Cebinden zarf çıkardı.

"Sadece her şey düzelene kadar"
"Senin emirlerini,bağırışlarını,istediğini yapmanı istemiyorum ve duymak istemiyorum.Dediğim gibi bugün ne kadar korktuğumu biliyor musun sen?"

"Bir şey olmamış Sevda."

"Umarım Deniz bu duyguyu tadar o zaman görürsün" dediğim an yanağımdaki darbeyle kafam sol tarafa doğru düştü.tokat hı?Hızlı bir hareketle arkamı döndüm ve gittim.Hiçbir şey yapmıyordu.Yapmasında lanet olasıca.Bildiğim kadarıyla yürümeye başladım yolda.Bu sefer aksine hiç korkmuyordum.Bir kaç insan görüyordum,şehirde kimse uyumuyordu.Bu şehir geceleri daha güzel.Artık olması gereken daha anlamlı şeyler girdi hayatıma."Dolu dolu yaşa hayatını,dilini keşkeler sarmasın.Ve öyle birini sev ki;gündüz güneşe,gece yıldıza ihtiyaç kalmasın" tam olarak bu aslında.Severim geceyi çaresiz, Korktuğumdan değil, güzelliğinden.Yavaş yavaş ilerliyordum.Arkamdaki korna sesi duyana kadar.Yağızın arabası bu.Uğraşmasından bıktım.Yanıma geldi ve;

"Sadece evine bırakacağım" hiçbir şey söylemeden yüzüne bile bakmadan bindim arabasına.Ters yöne gidiyormuşum zaten.20 dakikaya eve geldim daha doğrusu Bahar'ın evine.Arabadan hiçbir şey söylemeden ve suratına bile bakmadan yürümeye başladım.Baharların ziline bastım ve bekledim.Yağızda bekliyordu şuan tüymesi lazımken.İlginç,bu çocuk gittikçe değişiyordu.Sonunda Bahar! içeri girerken arkamdan baktığımda gitmişti.Ne yani sapıklarla falan mı karşılaşırım?Ay Allah'ım.İçeri geçtim ve;

"Bahar sadece uyuyalım olur mu?"
"Sevda bebeğim ben Bahar.Erkek arkadaşın değilim" dedi gülerek.Hiç kaldıramam espirisini şimdi.

"Sana kafa atarım biliyorsun dimi?"
"O değil de seni beklerken ağaç oldum noldu?ne konuştunuz?"
"Bitti oyun falan kalmadı uğraşamam onlarla.Beni bilmediğim yerde bıraktı sapığın biriyle karşılaştım kaçırıp tecavüz edecekti galiba bir şekilde bir şeyler oldu Yağızın evine gittim 2-3 tokat attım, öyle yani bir şey  yok." 
"OHA!KIZIM SEN SALAK MISIN?NASIL BİŞEY YOK LAN?EKŞIN ÜZERİNE EKŞIN.TECAVÜZE UĞRADIN MI SEVDA?"
"Ne anırıyorsun kızım.Tecavüz edildim derdim dimi.Uykum var ve çok yorgunum hadi sana iyi geceler" deyip Bahar'ın yatağına kuruldum.Hiçbir şey olmamış gibi dalmıştım hemen.

YAĞIZ
Evine bıraktıktan sonra devam ettim.Karmaşık duygular içerisindeydim.Oyun falan kalmadı yani veletle mi uğraşacağım?Ama Deniz inanmamıştı lanet olsun.Lanet olsun!Arkamdan kesin çocuk  gibi demiştir.Hay sikerim bu işi.Evime geldiğimde hala gitmemişlerdi.İçeri girdim ve;

"Ecem evin yok mu senin?"
"Vayy Yağız kovuyorsun he?Neyse gidiyorum ben" dedi gülerek.Denizi'de al salak kız.Ecem çıktı ve gitti.Anca oturuyordu.Bu aralar bana farklı davranmıyor mu?Sanki yakın?Ya da ben öyle hissediyorum.

"Sevdayı sevmiyorsun ikimizde biliyoruz." Dedi deniz.Ne yapmaya çalışıyor bu kız?

"Benim neden haberim yok?"
"Cengiz birazdan beni alacak." Yumruğumu delice sıkıyordum resmen.Bilerek yapıyor bilerek.Sakin Yağız sakin.

"İyi sen gidersin o zaman.İyi geceler" diyerek merdivenden yukarı çıktım.Ve yatağıma yattım.Unut Yağız aklına getirme diyerek uyumuştum.

Ah şu telefon! Gözlerim yarı açık yarı kapalı telefonu elime aldım.Annem arıyordu.Of ne yani şimdi bu.Saat daha 10!.Telefonu açtım;

"Efendim anne."
"1 saate evdeyiz oğlum"
"Neden geldiniz?"
"O nasıl soru öyle oğlum?Hollanda da babanın işleri bitti 2 gün sende kalacağız sonra İngiltere'ye."
"Anne işin varsa boş ver beni,git sen İngiltere'ye"  derken babamın sesi geldi.Her zaman ki gibi kızıyordu işte.

"Tamam annecim gelin sabırsızlıkla bekliyorum sizi" dedim yapmacık konuşmayla.Ev! ev dağınık.Ah annem nefret eder.Hemen telefon elimdeyken Hatice hanımı aradım.

"Efendim Yağız oğlum?"
"Merhaba Hatice abla,Annemle babam 1 saate gelecekmişte göndereceği birileri var mı acil?"
"Ben gelirim oğlum 1 saate hallederim evi.10-20 dakikaya oradayım"
"Tamam Hatice abla bekliyorum" diyerek kapattım telefonu.Oh be işlerde tamam.Başka?Buzdolabı! Abur cuburdan başka bir şey yok.Hemen market telefonlarına baktım.******* Market! işte bu.Hemen marketin telefon numarasını İnternetten alıp aramaya başladım.

"Merhaba efendim nasıl yardımcı olabilirim?"
"Merhaba,bana bir evde olabilecek bütün yiyecekleri alın lütfen."
"Nasıl yani beyefendi?"
"Ya kardeşim sen buzdolapta olması gereken herşeyi al fiyat fark etmez" dedim ve adresi verdim.Bu da tamam.Giyindim ve aşağı indim televizyonda ki kanalları geziyordum öyle.Hatice abla geldi başlamıştı bile,hızlı kadın.Siparişlerde gelmişti.1 saat olmuştu bile.Kapı çaldı oh be.Kapıyı açmak için çıktım ve Hatice abla yukarıdaydı!Kısık sesle bağırdım;

"Hatice abla arkadan çıkar mısın?" başını sallamakla yetindi kadın.Ve aşağı indi çıktı.Oh be bu da tamamdır.Gönül rahatlığıyla açtım kapıyı.

"Hoş geldiniz" 
"Hoş bulduk oğluşum nasılsın?" dedi sevecen tadıyla.Ah yanaklarımı sıkıyor bide.19 yaşıma geldim bil şunu artık anne.Babam hiç bir şey söylemeden geçti televizyon karşısına.Yaklaşık 1 saat annemin sorularını cevaplamakla geçti.En sonda;

"Sevgilini çağırda tanışalım oğlum" Sevgilim mi?

"Sevgilim mi?"
"Tabi sevgilin oğlum Deniz bahsetti."   Deniz!? biliyordu tabi annemlerin Sevdayı sevmeyeceği yani para konusunda.

"Sevgilim falan yok anne ayrıldık." dedim.

"Nasıl yok çağır şu kızı!Yalan söylemeyi beceremiyorsun" dedi kızarak babam.Hay ben.Telefonu elime aldım ve Sevda'yı aramak için rehberde dolandım.Ve buldum.Dııt.

"Alo?" "Çabuk buraya gel!"
"Bitti demiştim yanlış hatırlamıyorsam."
"Sadece 2 gün gel ne olduğunu anlatacağım.Çabuk!"
"Gelmeyeceğim dedim sana,aramayı da kes"
"Geleceksin annemler seni çağırıyor!"