10

19K 584 50
                                    


"Hala bir ölü gibi duruyorsun ve anlatmak istemiyorsun" isyankar bir şekilde mırıldanırken yanında yürümeye devam ettim.

Selin her zamanki Selindi. Bir şeyleri anlatmamı ister yaralarımı sarmak isterdi. Derin bir nefes alıp adımlarımı yavaşlattım. Benimle beraber yavaşladı. Okuldan çıkıp eve gidiyorduk.

Mertsiz olan evime. Evden gitmişti ama eşyaları hala duruyordu. 2 günden beri Selin ile eve gidip takılıyordum.

Kırgınlığım unutulup giderken bedenim o günün acısını hala çıkarmak istiyordu.

"Anlatmayacağım olan oldu"sert sesimle biraz bağırdığımda Selin irkildi ama yanımada yürümeye devam etti. "Bazen çekilmez oluyorsun"diye mırıldandığında kafamı dallayıp "sende"dedim.

Derin bir nefes verip adımlarını hızlandırdı. Yetişmek için bir tık hızlanıp yanında yürümeye devam ettim.

Eski apartmana geldiğimizde iki katı çıktık. Anahtarı çıkartıp içeriye girdiğimde karşımdaki salonda oturan Mert'i görmemle duraksadım. Gözleri gözlerime değerken derin bir iç çekip ayağa kalktı.

Arkamdan Selin içeriye girip yanımda beklediğinde biraz yaklaşıp "ne oluyor?"diye fısıldadı.

"Konuşalım mı?"yanıma geldiğinde konuştuğunda Selin'e dönüp "odamda bekle"dedim.

Selin kaşlarını çatıp bana bakarken vazgeçmeyeceğimi anlamış olmalı ki derin bir nefes verip dönüp odama doğru yürümeye başladı.

Mert'e dönüp şişmiş gözlerine baktım. "Aslında ne konuşacağımı günlerdir düşünüyorum ama şu an sanki diyeceklerim hoş gözükmüyor gözüme. Belkide önceden düşündüğüm şeyler oldukları için bundan dolayı içimden şuan ne geçiyorsa onları söyleyeceğim.

Haklısın, o kadar haklısın ki bana kızmakta düşüncesizlik ettim. Yaptığımın affedilecek bir yanı yok. İstersen dediğin gibi bu evden giderim ama eğer istersen senin beni affetmeni sağlamak istiyorum"

Derin bir nefes alıp ona doğru bir adam attım. Aramızda az bir mesafe varken başımı omzuna dayadım. Derin bir nefes alıp "sarılabilir miyim?"diye sordum.

Uzun süre bir ses çıkmazken biraz daha yaklaşıp kollarımı ona doladım. Uzun zamandan beri bu sarılmaya bu konuşmaya ihtiyacım var gibi hissediyordum.

Başını saçlarıma yaslarken kollarını bana sardı. "Beni affedecek misin?"diye mırıldandı.

Omzundan başımı kaldırıp kollarımı ayırdım. Yüzüne bakıp ifadelerini ölçerken merakla bana bakıyordu.

Omuz silkip "belki"diye mırıldandım. Yüzüne bir gülümseme gelirken bende onunla beraber gülümsedim.

"Selin'in yanına git sen ben size yiyecek bir şeyler getiriyim"diye mırıldandığında şaşkınlıkla başımı salladım.

Kendini gerçekten affettirmek istiyordu. Ve ben bu Mert'e bayılıyordum.

Valla yorumlardan çok şikayetçiyimdir ama yakınmayacağım. Sadece oylardanız sevinirimmm.

Uzun yazdığımı zannediyordum ama yine az yazmışım :(((

EV ARKADAŞI /GAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin