Sinirle tezgaha yaslandım. Yan tarafımda ocakta Mert kıymayı pişiriyordu. "Hani sana fotoğraf attığımda bütün ev işlerini sen yapacaktın"
Şaşkınca bana döndü. "Yemek dahil miydi?"
"Heralde" diye mırıldandım. Omuz silkip kaşıkla karışırdı. "Sevgiline yardım ediyorsun?"Beklemediğim bir taraftan gelince kalbimi tutup yere çöktüm. Endişeyle benim yanıma gelirken "iyi misin?"diye sordu. Gülümseyerek "bir gün kalpten gideceğim"diye mırıldandım.
Bir haftadan beri sürekli biyle kelimeler duyuyordumve hepsinde karnımdaki krampla romantikliğini yitiriyordu. Hoşuma gitsede hala Mert ile sevgili değildim.
Gözlerini devirip bana bakarken "alış artık"diye fısıldadı. Kalbimin üzerine eğilip bir öpücük kondurdu. Burnunu sürtüp derin bir nefes çekerken 1 haftadan beri bu yakınlaşmalara verdiğim tepkiyi verdim. Omuzlarından ittirip "yemeğe bak "dedim. Benim kalkmam için bıraktığı boşluktan hızla kalktım.
Kestiğim peynirleri bir tabağa koyup masaya yerleştirdim.
"Oldu hadi otur" başımı sallayıp sabah aldığı simit ve ekmekleri çıkartıp oturdum.Eline tavayı alıp bezin üstüne koyduğunda mükemmel görünen şeye ekmekle daldım.
Tadına bayıldığım gibi Mert'e bakarken, Mert gülümseyerek bana bakıyordu. "Güzel olmuş "dedim bakışlarımı kaçırıp.
Bakışlarının anlamı altında her seferinde ezilmek üzüyordu beni. Kendide ekmeği kopartıp tadına baktığında bende tekrar yemeğe başladım.
Utangaçlığım için aç kalamazdım.
...
"Yavrumm" bakışlarımı kaldırıp mutfak kapısındaki Mert'e baktım.
"Kalan kıymayı napıyım?" Beni baştan aşağı süzerken konuştu. Asla ev işi bilmeyen Mert'e bakıp "buzdolabına koy"dedim.
Başını sallayıp mutfağa geri giderken arkasından sırıttım. Şapşik çocuk.
Telefona geri dönüp maçı izlemeye devam ettim. Zevk için futbol izleyenlerdendim. Topu takip ederken kotuktaki kıpırtı ile maçı izlemeye bıraktım.
Ayaklarımın dibinden üzerime doğru gelip boynumu öptüğünde boğuk sesiyle "özledim seni"dedi. Telefona tekrar bakıp maçtan çıkış yapıp yere bıraktım.
Boynumu biraz geri yatırıp ona yer açtım. Diliyle bir yol çizip geri çekilirken elimi saçlarının arasına atıp bastırdım
"Seviyorsun değil mi bunu?" Boynumu bir öpücük kondururken dedi. Mırıldanıp biraz daha başımı geri yatırdım. Bir haftadan beri tek temas ettiği boynum olduğu için boynumu öpmesini seviyordum.
Derin bir nefes alırken dudaklarını sıkıca bastırdı. Geri çekilip ıslak ıslak öperken adem elmamı kavrayıp dişlerini geçirdi. Acılı bir inleme bırakırken çekilip bana baktı.
Gözleri zevkten dolayı yarı kapalıydı. Gözleri kaparmış dudakları ıslanmış ve pembeleşmişti. Yutkunup gözlerimi kapattım.
Çeneme dişlerini geçirip diliyle yaladı. Geri çekilip öpücük bırakarak dudaklarıma ilerlerken onu durdurmak değil hızlandırmak istiyordum.
Dudaklarımı aralayıp dudaklarını karşılamayı beklerken geri çekilip bana baktı. Dudaklarını yalayıp gözlerini kapattı.
Gözlerini açtığında ellimi boynuna atıp kendime doğru çektim. Olduğu yerden kıpırdamazken "öpmemi mi istiyorsun?"dedi.
Boynundaki küçük saçlarla oynarken "öp beni?" Dedim. Yüzünü yaklaştırıp dudaklarımla az bir mesafe kaldığında durdu. "Beni sevdiğini söyle"
Yutkunup ona bakarken kendime çekmeye çalıştım. Ama benden daha çok uzaklaşıp "söylediğinde seni öpeceğim"dedi ve kalktı.
Odadan çıkarken arkasından "yeni kuralımızı beğenmişsindir"dedi.
Ehehe kurallara bayılırım. Artık Mert' e bayılır