6.BÖLÜM: İLK YENİLİŞ

222 91 73
                                    

Keyifli okumalar!

Deniz :

Onu eski depodan çıkarıp sınıfa getirmemin üzerinden saatler geçmişti ve yakamoz gözleri kapalıydı çoktan uyanması gerekiyordu. O sandığımız kadar güçlü bir kadın değildi o çaresiz küçük bir çocuktu ,bu zamana kadar sadece yaşamak için çabalayan küçük bir kadın.İçindeki şeytana rağmen baş ucumda masumca uyuyan kadına baktım.Yüzüne düşen bir tutam saçı titreyen ellerimle yavaşca yüzünden çektim, ona delice dokunmak isteyen kalbime söz geçiremedim parmaklarımın ucuyla nazikçe saçlarını okşadım onun yanında bambaşka insana dönüşüyordum asla dönüşmemem gereken bir adama ."Özür dilerim güzel  seni koruyamadığım için özür dilerim " diye mırıldandım saçlarına küçük bir öpücük kondururken .

"Ona sakın bir daha dokunma"Sınıfta yankılanan gür sesle başımı arkaya doğru çevirdim öfkeli gözlerini bana dikmiş bakan Oflaz'la kesişti gözlerim. yani Lavinia'nın deyimiyle yabancıyla.

"Sakin ol çocuk adam "dedim sakin olmaya çalışarak "Sanamı sorucam benim olana dokunurken puşt ."sakin ol Deniz sakin!

"Bana sorucaksın tabi senin gibi iğrenç bir adamın ona dokunmasına asla izin vermem "dedi Oflaz sıktığı dişlerinin arasından .

"Senin benden ne farkın var Oflaz"dedim artık dişlerini sinirle sıkan bendim."Ben neysem sende aynı boksun unuttun galiba küçük kahraman."

"Ben asla senin gibi olmadım "dediğinde duraksadı ."Olmadım "diye yineledi sanki en çok kendini buna inandırmak istercesine.

"Masum ayaklarına yatmayı kes siktirme bana belanı "dedim Oflazı kolundan tutup sertçe duvara yapıştırırken ."Ondan uzak duracaksın yoksa son gördüğün yüz benim ki olur anladın mı sikik herif"

"Artık birbirinizimi duvara yapıştırıyorsunuz yes be gay olduğunuzu bilmek üzerimden koca bir yükü kaldırdı. "Oflazla aramıza giren sesle sesin sahibine doğru döndüm.Lavinia dünyanın en güzel manzarası kadar eşsiz güzelliğe sahip, yakamozu anımsatan koca gözlerini kırpıştırarak ikimize bakıyordu.

Aniden ölü toprağının üzerimden atılmasıyla yüzümde oluşan aptal sırıtışla beraber ona doğru tam bir adım atıcaktım ki sınıfın kapısının hiddetle açılmasıyla yüzüme sert bir yumruk yemem bir oldu. "Birdaha sakın ama sakın bunu yapma ozaman bir yumrukla kurtulamazsın kardeşim "evet bu sert yumruğu yüzüme geçiren Kağan'dı ve ben bu yumruğu neden yediğimi çok iyi biliyordum bu yüzünden ona karşılık vermeyecektim."Aynı hatayı ikinci kes yapmayacağım zaten yapamıyorum "dedim patlayan dudağıma elimi sertçe bastırken.

"Yapmana fırsat vermem her seferinde hatalarının neye sebep olduğunu biliyoruz bu sefer olmaz Deniz bu sefer olmaz bir ikinciyi kaldıramam seni birkere düştüğümüz yerden kaldırdım birdaha düşersek üzerine basar geçerim."dediğinde acıyla yutkundu . Hiçbirimiz geçmişin izlerini atlatamamıştık hepimizin canı çok yanmıştı bir kişi hariç onun canı sadece yanmakla kalmamıştı onu yaşarken öldürmüşlerdi en acı olan kısımda bu ölümünde hepimizin parmağı vardı .

Kağan artık bana değil Lavinia'ya bakıyordu ağır adımlarla ona yaklaşırken onu baştan aşağı süzüyordu boyundaki bandajda uzun süre oyalandı gözleri."Özür dilerim buna bir daha izin vermeyecem."dediğinde Kağan ,Lavinia'yı kendine oldukça dikkatli bir şekilde çekip sıkıca sarıldı .Lavinia daha düne kadar ondan nefret eden adamın ona sarılmasına o kadar şaşırmıştıki koca gözleri irice açılmıştı.

"Acaba benim yerime kafasına darbe alan sen olabilirmisin bağımlı "dedi Lavinia ,sonra gözleri sanki daha fazla açılabilecekmiş gibi açıldı."Lan ben en son bir cesedin yanındaydım kan vardı her yerde hayır hayır birini öldürmüş olamam "dedi korkuyla Kağan'ın kollarından fırlayıp ayağa kalktı bakışları bana döndü benden bir cevap beklediği bariz belliydi .

Gerçekten birini öldürmekten bu kadar korkuyormusun Lavinia yoksa buda o maskelerinden birimi!

"Sakin ol cesedi senin üstüne yıkmaya çalışmışlar saçma bir not bırakmışlar notu bulduğumuzda dağılıp her yeri aradık sonra seni eski depoda cesedin yanında buldum "dedim onu rahatlamak istercesine göz temasını hiç kesmedim .

"Beni o sınıftan sizin yanınızdan sizin ruhunuz duymadan aldılar ve bir cesedin yanına bıraktılar öylemi bu saçma yalana inananıcağımı düşünmüyorsunuz herhalde ne boklar dönüyor dökülün yoksa sizin için hiç iyi olmaz beyler "dedi Lavinia.Gözlerindeki o deli bakışı tanıyordum her an hepimizi etkisiz hale getirip buradan kaçabilirdi.

Siktir!

"Kızım sen manyakmısın sana niye böyle bir yalan söyleyelim bu kadar yaşadımız şeyi sorgulamıyorsun da bumu garip geldi sana ?"diye sorduğumda kaşlarını çattı.

"Peki beni yanınızdan kaçırırken siz dört taşşaklı napıyordunuz koyunlarımı sayıyordunuz oğlum"dedi konuşmama fırsat vermeden omzumu sinirle itekledi . Gerçekten bu kız daha demin siz dört taşaklı napıyosun demedi dimi!

"Biz dört taşşaklı o sıra gazla bayıltılmıştık içimize kadar girip seni aldıysa güvende değiliz demektir ve senin şuan takıldığın bizim taşşaklarımızmı ayrıca küçük sen en son bizimkine cücük diyordun ordanmı devam etsek."dedi Burak sınıfın içine girip ardında kapıyı kilitledi .

Lavinia ,Burağa her zaman ki öldürücü bakışlarını atıyordu .Burak olduğu yere korkuyla sindi "Bana öyle bakma Laviniacım ben şey etmek için şey etmiştim."

Yine gitti çocuğun aklı!

"Ben seni şey etmek için şey edicem Burakcığım ama sırası değil"dedi Lavinia başını sallayarak derin bir nefes aldı."Hadi tamam dediğiniz gibi olsun ama şunu unutmayın ben hiç bir zaman aptal bir kadın olmadım sadece aptalı oynadım."

Haklıydı o hiçbir zaman aptal bir kadın olmadı ama korkak bir kadındı gerçeklerle yüzleşmekten delicesine korkan bir kadın."Sana yalan söylemiyorum "diye fısıldadım bunu haykıracak gücüm bile yoktu artık dibine kadar yalana batmıştım.

Durdu hepimizin yüzüne tek tek baktı dudakları aralandı sonra geri birbirine bastırdı dudaklarını ,bakışları benim üzerimde durdu uzun uzun baktı öyle bir baktıki zaman durdu o bakışlarında ki anlamı öfkeyi, kini ,nefreti tanıyordum "Gideceğim "dudaklarından dökülen son söz bu oldu.

Durdu zaman durdu ben durdum o durdu biz durduk gidecekti ama bir kafeste tıkılıp kalan yaralı bir kuştu o kafesten çıkarsa ölürdü kaçamazdı ki kanatları yaralıydı.

"Git Lavinia okulun karantinası kalktı bir saat önce artık özgürsün "dediğinde Kağan sesi titredi oda biliyordu Lavinia hiçbir zaman özgür olamayacaktı .

Bir hışımla hiç tereddüt etmeden Burak'ın elinde duran anahtarı aldı ve sınıfın kapısını hızlıca açarak emin ve sert adımlarla çıkıp gitti . Ne benim ne de onların yüzüne dahi bakmadan.Bitmişmiydi yollar ve kaderler yine ayrılmışmıydı öylece arkasına dahi bakmadan gidecekmiydi hani bazen bazı insanların hiç gitmeyeceğini düşünürüz ve hikayenin sonunda herkes birgün arkasında bir enkaz bırakıp gider ya işte o sona doğru atılmış bir adımdı bu.

....

ÖLÜMLE SON DANS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin