8.BÖLÜM: YAŞAM KAYNAĞI

201 86 32
                                    

Keyifli Okumalar!

Yıllar Önce :

"Ölüm nedir küçük kız?"

"Yaşadığın acıların sona bulmasıdır"

"Yanılıyorsun küçük kız ölüm çektiğin ve çekiceğin en büyük acıdır."

"Yanılıyorsun koca adam insan bu hayata iki kez ölür biri fiziksel olarak biri ruhsal olarak .Hayalleri ölen insan zaten çoktan ölmüştür."

"Sen öldün mü peki ?"

"Ben çoktan öldüm Yankı nefes alıyor olmam yaşadığım anlamına gelmez."

"Peki bir insan bir insanı sevgisiyle geri hayata döndüremez mi küçük "

"Kimse kimseyi herşeyden, herkesden
kendinden daha çok sevemez ki bu yüzden bu dediğin mümkün değil ."

"Ozaman hayla bir şans var yaşaman için ilk başta bizi burdan kurtarmakla başlayacam "

"Hayır Yankı burdan kurtulan biz olmayacaz yaşarken ölen küçük çocuklar olacak kendini kandırma bizim için artık bir umut yok."

"Hayır hayır bir umut var Lara sana söz veriyorum seni herkesten herşeyden kendimden bile çok sevicem , yaralarını sevgimle sarıcam böylece hayallerinle beraber sende yaşamış olacaksın ."

Küçük çocuğun tavrı netti karşında ki küçük kızı kendisiyle birlikte kurtarıcaktı . Yankı daha küçük bir çocuktu ama büyük adamlar gibi davranırdı. Çocukluğunu yaşayamadan büyümek zorunda kalan bir çocuktu o . Hiç ağlamazdı küçük kız onun aksine her gün gizli gizli ağlardı, Yankı yaşamak isteyen küçük bir çocuktu , Lavinia ise çoktan ölmüştü...

"Tutamayacağın sözler verme Yankı eğer o sözlere tutunup yaşamaya çalışırsam o sözü tutamayacağın zaman beni sen öldürmüş olursun "dedi küçük kız bilmiş bir tavırla .

Günümüz ;

Unutmayın ki dünyadaki en korkunç şey yaşarken ölmektir .Bazen küçük bir söz bile size bu boktan hayatı sevdirir bir umut gırıntısıyla o söze tutunursunuz kalbinizde küçükte olsa bir ışık beliri verir sonra o kaçınılmaz sona ulaşırsınız o verilen sözler hiç bir zaman tutulmaz.Asla gitmem diyenler ilk gidenler olur herzaman .

Gideceksin .

Herkes gibi sende birgün gideceksin ve giderken siyaha bürünen kalbimde kalan son beyaz noktağanı yanında götüreceksin ...

Gideceksen niye geldin.

Terk edeceksen niye sevdin.

Öldüreceksen bunca zaman niye yaşattın...

"Lavinia"diye mırıldandı Deniz . "İyimisin"

Oturduğum koltuktan hızlıca kalkarak koşmaya başladım arkamdan bağıran Deniz'e aldırış etmeden banyoya girip arkamdan kapıyı kilitledim ardından da duşakabine girip soğuk suyu sonuna kadar açtım. Akan suyun altına hızlaca girip sırtımı buz gibi duvara vererek yere çöktüm . Gözlerime hapis ettiğim göz yaşlarımı özgür bıraktım. Suyun altında ağladığım belli olmuyordu sanki su yanlızca bedenimi değil ruhumuda temizliyordu. Dudaklarımdan çıkan hıçkırıkları aldırış etmeden ağlamaya devam ettim geçmişi geleceği arkamda bırakmak istercesine çaresizce ağladım.

"Lavinia aç şu kapıyı"dedi Deniz kapıyı delip geçicekmiş gibi attığı yumruklar dahada gürleşti."Kızım kafayı mı yedin açsana şunu kapıyı bak kıracağım yoksa"

ÖLÜMLE SON DANS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin