11- Ben Her gün Ölüyüm

105 82 25
                                    

Nefes almak yada yemek yemek insanın yaşıyor olması için yeterli miydi .

Biz hayvan yada bitki değiliz ki sadece yaşaya bilmek için bazı gereksinimler karşılanınca iş hallolsun.

Yaşıyoruz ama ya duygularımız ya beynimizin içinden geçenler. Sevme sevilme , aşık olma, hissetme. Konuşmak isteme arzusu bunlar çoğumuz için yemek, içmek yada ne bileyim uyumaktan önde gelen değerlerdi. Bu değerleri kaybedince bizler için yaşamanın bir anlamı kalmıyordu ki bakın Şeker Teyze de de olduğu gibi ...

Kapı çalınıp içeriye doktorumun girdiğini görünce yüzümde hafiften bir gülümseme oluşarak yüzüne baktım. Günaydın güzel kadın bugün nasılsın diye sormuştu bana .

Bu adam neden bugün bana böyle demişti ki hiç duymamıştım böyle kelimeler. Galiba güne  güzel başladı bunun da bize yansıması olumlu oldu.

Günaydın doktor bey diyerek cevap verdim . Nasıl hissediyorsun kendini daha iyi misin yoksa şikayetçi olduğun bir durum var mı deyip eline günlük not tuttuğu masamda duran çizelgesini almıştı.

Evet dedim bir sorunum var aslında . İlaçlarım galiba etkisini kaydetti çünkü eski kabusları tekrar görüyorum.... diye devam edecektim ki endişeli bir şekilde boynuna ne oldu senin deyip yanıma yaklaştı. Aman Allah'ım bu ne koku parfümünü duyabiliyordum. Adamı bu kadar yakınımda hissetmem kalbim... rüyadaki o ürpertici adamdan daha fazla çarpıyordu.

Şey be be ben kekelemeye başlamıştım adam anlamış olacak ki heyecanlandığımı geri çekilip biraz mesafe koyarak arada evet dinliyorum .

Doktor ben ilk geldiğim zamanlar da olduğu gibi kabuslar ve uyandığım da da bedenimde yara oluşturduğumu farkettim .

Ne zaman oldu bu dün dün oldu .

Bugün peki ?

Rüya gördüm ama fiziken bi yaralamaya neden olmadı uyandım. Hatta en garibi de rüyamda kendime bu rüya uyanmalısın diyordum.

Adam bana öyle anlamsız bir şekilde bakıyordu ki . Acınası mı, şaşırmış bir halde mi anlayamadım ama sadece gözlerimin içine bakıyordu. Bir şey demeyecek misiniz . Yada ilaçlarım da bir değişiklik... maalesef ki Songül daha üst doz veremem sana .

Neden veremiyorsun . Normal olan da bu değil mi zaten bakarsın işe yaramazsa bir üst dozu verirsin.

Hayrola doktor önceleri uyguluyordun şimdi ne oldu dediğim sıra kendimi yokladım o kadar yüksek sesle konuşuyordum ki yanındaki hemşireler bana sinirli ve hadsiz dercesine baktıklarını farkettim.

Şeyyy özür dilerim sesimin yükseldiğinin farkında değildim.

Gerçekten kusura bakma doktor.
Sorun değil Songül ama beni iyi dinlemeni ve sakin olmanı istiyorum. Evet dediğin doğru önceleri iyi gelmediğinde dozlarını arttırdık . Şimdi ise arttıramayışımın sebebi . Senin kullandığın ilaçların bir üst dozu yok ki sana uygulanıyor o dozlar . Başka bir ilaçta uygulamak istemiyorum bu seni öldürebilir.

Bir kahkaha atmıştım neden bilmiyorum farkında olmadan canım acımış olacak bu sözlere kendime yediremedim galiba . Sen ne diyorsun be ben zaten her gün ölüyüm .

Söylesene bana buna yaşamak mı diyorsunuz siz . Gerçekten ya sizi anlamakta zorlanıyorum ben ben anlayamıyorum sizi. Getirdiniz beni buraya sizden yardım istemeden ben yatırdınız bu dört duvar arasına benden iyi olmamı bekliyorsun doktor bırak artık uğraşma bak sonuna gelmişiz iste bir halta da yaramadığını söyledin bak benle işin bitti .

Daha da gelme görmek istemiyorum sizi .
Herkes oracıkta susup kalmıştı bense bağırarak onları odadan çıkarıp kapıyı arkalarından çarpmıştım .

Yatağımın köşesine kendimi bıraktığım da ... ben ne yapmıştım ki adam bir şey de dememişti üstelik bana . Kafam bu kafamın içindekileri anlayamıyordum .

Susmuyorlar , konuşmuyorlar , anlatıyorlar ama anlamıyordum ... benden umudu keşmişler miydi ...ne olursa olsun ben bana yapılmasını istemediğim hareketi sergilemiştim onlara karşı.

Farkında değilim belkide acizden de aciz durumdaydım onların karşısın da . Hiç bir şey elimden gelmediği için miydi bunca sitemim çirkinleşmem . Ayıp etmiştim bu kadar da olamazdı . Ben kendimi kaybediyor yada kazanıyor muydum...

Kader derler ya ne gelirse o çekilir diye çekmiştim de halen da çekiyorum . Bana gelen dert her seferinde bir üst güncel ve kat ağırlığında geliyordu . Yorulmuştum artık bıkmıştım . İyileşsem ne olacaktı sanki. Hayatım güllük gülistanlık mı olacaktı hayır ...

Sahi ben nasıl bir hayatın içinden geliyordum onu bile bilmiyordum ki kimdim , nasıl biriydim, neydim , ne severdim, nelerden hoşlanır, nelere tahammül edemezdim ben kimdim . Kim olduğumu bilmiyordum bile .. adım Songül başka ...
ben de bilmiyorum ki işte başka ne başka kim...

Şu soktuğumun kafasına söz geçmediği gibi hiç bir şey de yoktu içinde . Ne işe yarıyordu ki bu kafa tası . Normalde hayalleri , anıları , yaşantıları barındırması gerekmiyor mu . Flaş bellek gibi yani içinde bilgiler var olmalı ya benimkinde silinmişti herşey yok olmuştu . Kül olup uçup gitmişti bu kaptan . Yada ben hep bu muydum ....
ahhh Neşe ah ben bilmiyorum ki kendimi sana anlatsam .

İstesem bile ben bilmiyorum ki bilmediğim hayatımı sana nasıl anlatabilirim ben ...

Yine acınası bir durum ve için de ben...

𝓝𝓸ɹɯɐๅ'𝓢𝓘̇𝓩Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin