Number 8

31.Bölüm

Beş dakikadır hiç konuşmadan tavandaki yıldızları seyrediyoruz. Son bir saatimiz...bir saat sonra babam beni ondan ayıracak. Ne yapacağımız hakkında en ufak bir fikrimiz bile yok. Tek yaptığımız şey birlikte zaman geçirmek.

Cherly: Five.

Five: Efendim?

Cherly: Çok az vaktimiz kaldı...

Five: Sana hiçbirşey yapamayacak,izin vermeyeceğim.

Cherly: Beni bırakmazsın...değil mi?

Five: Bırakmam.

Five'a daha sıkı sarıldım,onun yanındayken kendimi güvende hissediyordum.

Five: Yıldızları beğendin mi?

Cherly: Evet,çok güzeller.

Five: Sen daha güzelsin.

Utanmıştım ama umursamadım,belki de onu son görüşümdü. Kalan son dakikalarımızı aptal duygularla mahvedemezdim.

Cherly: Korkuyorum.

Five: Korkma,güven bana.

Biz konuşurken kapı çaldı ve içeri Vanya girdi.

Vanya: Aşağı gelin,yemek yiyeceğiz.

Five: Tamam.

Vanya gittiğinde korkuyla Five'a döndüm,o da endişeli gözüküyordu.

Five: Hadi gidelim.

Cherly: Beni yalnız bırakma sakın.

Five: Tamam bırakmayacağım.

Five'ın elini tuttum ve birlikte salona indik. Babam henüz gelmemişti. Masanın etrafında toplandık ve beklemeye başladık. Bana öldürecekmiş gibi bakıyorlardı.

Five: Önünüze dönün!

Five buruk bir şekilde gülümsedim,tam o sırada babam geldi. Oturduk ve yemeğimizi yemeye başladık. Çok gerilmiştim.

Reginald: 8 numara,yemeğin bittiyse benimle gel.

Cherly: T-tamam.

Five: Bende geliyorum.

Reginald: Hayır gelmiyorsun.

Five: Ne yapacaksın ona!?

Reginald: Gidelim 8 numara.

Hiçbirşey diyemedim,babamın peşinden gittim. Bizi bir odaya getirdi.

Reginald: İçeri geç.

Yavaş adımlarla içeri girdim,odada sadece küçük bir kapsül vardı.

Reginald: Kapsülün içine gir,test yapacağım.

Cherly: Ama baba-

Reginald: Kapsülün içine gir 8 numara.

Birşey diyemedim,kapsülün içine girdim. Kapı sertçe kapandı,hemen kapıyı açmayı çalıştım. Kapı açılmıyordu,korkudan tir tir titriyordum. Birden odaya Five ışınlandı. Babama bağırıyordu ama onları duyamıyordum.

Five: Ne yaptın ona!?

Reginald: 5 numara odana git.

Five: Hiçbir yere gitmiyorum!