Number 8

48.Bölüm

Saatlerdir oturma odasında Five'ı bekliyordum. Nereye gitmiş olabilirdi? Sadece kendini değil dışarıdaki insanları da tehlikeye atıyordu. Çıldırmak üzereydim. Birkaç dakika sonra evin kapısı yavaşça açıldı. Tanrıya şükür sonunda gelmişti,hızlıca yanına gittim. Kıyafetleri,elleri ve yüzü kan içindeydi. Tam konuşacaktım ki vazgeçtim,gerçekten korku filmlerinden fırlamış gibiydi. Beni görmezden geldi ve odaya çıktı. Orada öylece durdum ve ne yapacağımı düşündüm. Bana zarar veremezdi değil mi? Ah,lanet olsun.

On dakika sonra aşağı indi,sonunda dikkatini çekmiş olmalıyım ki bana döndü.

Five: Neden orada dikiliyorsun,içeri geçsene.

Cherly: Five,iyi misin?

Five: Evet,iyiyim.

Ne yani hiçbirşey olmamış gibi mi davranacaktı? Gerçekten delirmiş gibiydi. Daha fazla uzatmamaya karar verdim ve oturma odasına geçtim. Televizyonu açtı ve kanallarda gezinmeye başladı. Şaşkın bir şekilde onu izliyordum. Tam o sırada telefonum çaldı,Klaus arıyordu. Five kaşları çatık bir şekilde elimdeki telefona bakıyordu,meşgule attım ve Five'ı izlemeye devam ettim. Tam o an aklıma birkaç saat önce söyledikleri geldi. Diego'yu öldürmekten bahsediyordu ve eve üstü başı kan içinde gelmişti,şimdi ise Klaus arıyordu.

Cherly: Siktir...

Five: Ne oldu?

Cherly: Yok birşey,hemen geleceğim burada bekle.

Five: Tamam.

Telefonumu aldım ve hızlıca üst kata çıktım. Kapıyı kapatıp Klaus'u aradım.

Klaus: Ah sonunda aradın-

Cherly: Klaus,Diego orada mı?

Klaus: Diego mu? Hayır,dışarı çıkmıştı. Birşey mi oldu sesin garip geliyor?

Cherly: Yok hayır,ona birşey soracaktım da.

Lanet olsun,umarım Five Diego'ya birşey yapmamıştır.

Klaus: Gelince aradığını söylerim.

Cherly: Tamam,teşekkür ederim.

Klaus: Rica ederim. Dışarı çıkalım mı?

Cherly: Üzgünüm Klaus,şuan olmaz.

Klaus: Neyin var senin?

Cherly: Birşeyim yok,neyse sonra konuşuruz.

Klaus: Peki,görüşürüz.

Telefonu kapattım ve aşağı indim.

Five: Ne oldu güzelim?

Cherly: Yapmam gereken birşeyi unutmuştum da.

Five: Anladım.

Cherly: Five,iyi olduğuna emin misin birtanem?

Five: Evet,çok iyiyim.

~3 saat sonra~

Hâlâ Diego'dan haber yoktu,çıldırmak üzereydim.

Five: Çok geç oldu,hadi uyuyalım.

Cherly: Five.

Five: Efendim?

Cherly: Konuşmamız gerek.