31

376 15 9
                                    

İyi okumalar'
,Atakan Çelik' Devran,

...

Nil Göksel'in anlatımı ile;

Lojmana gelmenin keyfi ile birlikte arabadan indik. Kamer yüzbaşı önde ben arkasında 3. Kata çıkmıştık bile.
22 numaralı odanın kapısını açıp içeriye geçmem için geri çekildi.

Hızlıca evin içine girdim. Gayet temizdi evin içi. Kapıdan girince antre sağ tarafta bir oda sol tarafta başka bir oda, mutfak ,lavabo ve banyo ve küçük bir balkon vardı.

Bize yeterdi bir odayı ikimiz kullana bilirdik diğer oda oturma odası olacağı için rahat rahat yaşardık.

"Ali Firdevs ile birlikte yoldalarmış"

Başımı hafif bir şekilde salladım. Ayaklarım benden bağımsız evin içine adımlamaya başladı. Kırık beyaz duvarlar temizlerdi. İnce ince işlenmiş gibiydi herşey. Güneşlik ten tül perdeye kadar gerçek bir ev gibi döşenmişti.

Yüzbaşı gelen telefon ile birlikte uzaklaşmaya başlamıştı yanımdan. Uzun boyu ve yapılı vücudu vardı. Yürüyünce sanki yer sallanıyor mu acaba düşünmüyor değilim açıkçası.

Diyarbakır'a geldiğimden beri herşey değişmişti. Aile baskısından kurtulmuştum en başında. Sonra sevdiğim arkadaşımın yanına gelmiştim. Tabi teröristler tarafından kaçırılmıştık orasıda var. Daha sonra yaptığımız tatil. En sonunda ise benim kaçırılma girişimim. En çok kafamı karıştıran ise Kamer yüzbaşıydı.

O güzel gözleri benimle kesiştiği zaman sanki içimde bir yerlerden ılık ılık birşey akıyordu. Tam anlamı ile anlam veremediğim duygularla karşı karşıyaydım. Öyle huzurlu geliyordu ki bana bugün yaşanan olaydan sonra karşımda onu görmek içimi rahatlamıştı. O korumacı kolları beni sardığı zaman derin derin nefes alıyordum. Kalbim deli gibi atmaya başlıyordu onu görünce. Sadece gözlerimizin kesişmesi bile yeterliydi kalbimin ritmini hızlandırmak için.

Ama gözlerinde anlam veremediğim birşey vardı. Çok tanıdık bir bakışı vardı ama bilmiyorum işte. Biraz düşünmeye ve dinlenmeye ihtiyacım vardı. Belkide kaçmaya çalıştığım duygulardan bir süre daha kaçardım.
İnanmak istemesemde de kalbim onu gördüğüm zaman deli gibi atmaya başlıyordu.

Derin bir nefes alıp başımı iki yana salladım. Çok düşünüyordum. Gözlerimi açtığımda bana gözlerini dikmiş çatık kaşları ile bana bakan kamer yüzbaşını gördüm. Sanki ne düşündüğümü anlamaya çalışıyordu.
"Zihnimi okuyabildin mi bari?"

"Öyle bir özelliğim yok maalesef ki!"

"Buna çok üzüldüm" Aklımdan geçenleri bir öğrensen beni naparsın acaba? Yüzümde fark etmeden bir gülümseme oldu. Kamer yüzbaşı iki adımda karşıma geldiğinde şaşırmıştım. Güzel gözlerine bakmak bana huzur veriyordu. Hoş bir his vücudumu esir alırken bu durumdan her şekilde memnundum.

"Sana dokunan elleri kırmak, bakan gözleri oymak istemem normal mi?"

"Hı-ı"

Birşeyler söylemek istesemde dudaklarım açıldı ama sanki mühürlü gibi tekrar kapandı. Birşey söylemeden öylece gözlerine bakarken bir adım daha geldi bana doğru.

"Her attığım adım sana çıkarken senden nasıl kaçarım ben?"

"Belkide kaçmak çözüm değildin ha Yüzbaşım?"

Hekim HanımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin