FOSTER FAMILY

X

*edebiyat öğretmenini baya Ryan Gosling yaptım çünkü bu adama da birazcık düşüyorum...

"Yani sen, bizim şerif Louis'yle düzüşüyorsun"

Harry gözlerini devirip çocuğun önündeki mundar olmuş spagettiye şişedeki son kalan suyunu döktü.

"Hayır, Niall. Henüz oraya gelemedik. Hatırlatıp canımı yaktığın için sağ ol"

Niall yemeğinin suyun içinde yüzmesini izlerken gülümsedi. Bu savaşı zaten kendisi başlatmıştı. Harry'nin köftelerinden birine sakızını yapıştırınca çocuk ilk önce acısını salatalarından çıkarmış, dünden kalmış masada duran meyve suyunu olduğu gibi içine dökmüştü. Kendi aralarındaki bu küçük çaplı yemek savaşı son bulunca Harry'nin dramatik aşk hikayesini konuşmaya geri dönmüşlerdi.

"Adamın penisini istiyorsan git kucağına otur ve al"

"Bak ne kadar da zekisin! Üç basamaklı toplamalarda hala nasıl zorluk çekiyorsun anlayamadım"

Niall gözlerini devirip dudaklarını büktü. Üç basamaklı toplamalar sonuçta hassas noktasıydı ordan vurması hoş değildi.

"Elbette kucağına oturdum. Evlerine girer girmez yaptığım ilk şey o oldu hatta. Oraya kadar geliyoruz sonra birden karısını hatırlayıp her şeyi bitiriyor"

Niall onaylamayarak başını salladığında arkadaşına katıldı.

"Sanki oraya kadar yeterince ahlak sınırlarını çiğnememişsiniz gibi..."

"Dimi ama!"

Niall yanlarında yemek yiyen insanları kıskanarak izlerken bu sefer Harry'yi onaylamak için başını salladı.

"O kadından boşanmasını sağlamalıyım"

Arkadaşı, yeni yemek alan birinin tepsisinden elmasını alıp kaşlarını çatarak ona döndü.

"Neden? Penisi için mi?"

Harry elmasını yiyen çocuğu bir süre izledi.

"Sanırım..."

Sonuçta onu üzecek duygulara sonuna kadar kapalıydı. Eğer Louis'den hoşlandığını dillendirecek olursa bu histen kaçıp kendini kurtaramadan düşmanını güçlendirirdi.

"Peki, buralarda başka koruyucu ebeveynin olabilecek birileri var mı? Gitmeni istemiyorum Harry"

Kaşlarını çatıp Niall'ın elma çöpünü salata ve suyla bulamaç haline gelen makarnasının içine fırlatmasını izledi.

"Nasıl yani?"

"Boşanırlarsa ebeveynliği düşer. Başka eve gitmek zorunda kalırsın"

Niall bir süre kendini dış dünyadan izole edip Harry bilmezken kendisinin bunu biliyor olmasına iç sesiyle birlikte şaşırdı.

Harry de kendi düşünceleriyle boğuştuğu için masaya uzun süre sessizlik hakim oldu. Danielle varken olmuyordu ama anlaşılan Danielle'siz de olamıyordu. Harry yine gitmesi gereken kişinin o olduğu hissine kapılmıştı. Sonuçta adamın penisi için evliliğini yıkamazdı ya. Sonra ne olacaktı sanki birbirlerine aşık olup mutlu mutlu yaşayacaklar mıydı? Mutluluk bu çocuğun hayatını terk edeli uzun bir zaman olmuştu. Yanağını eline yaslayıp ofladı. Yemeğinden bir lokma bile alamadığı için tertemiz kalan plastik çatalın uçlarını kırıp sakızlı köftesine tek tek batırdı.

"Sıkma canını Harry, şerif dediğin kadar senden etkileniyorsa er ya da geç kucağında zıplarsın"

Niall gülmeye başladığında kaşlarını çatıp arkadaşını süzdü.